The Guardian gazetesi, açlık grevleriyle ilgili olarak, “Erdoğan Kürt açlık grevcilerin hayatlarını kurtarmak için bir şey yapmayacak mı?” başlıklı bir haber yayınladı.

Binnaz Saktanber imzalı haberde, 58. gününe giren Kürt tutukluların açlık grevi ile karşı karşıya olan hükümet ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Eğer 700 vatandaşının yakın zamanda ölebileceğini biliyorsanız, bunu durdurmak için ne yaparsınız?” sorusunu cevaplamakla yüz yüze olduğu belirtildi.

“Ancak cevap şimdiye kadar ‘hiçbir şey’ gibi görünüyor” denilen haberde, uluslararası medya daha fazla jeopolitik kaygılar ve Suriye’de devam eden kriz üzerinde yoğunlaşırken batıda çok az sayıda kişinin sorunun farkında gibi göründüğüne işaret edildi.

'TÜRKİYE ARAP BAHARI HAREKETİ İÇİN HALEN ROL MODEL OLABİLİR Mİ?'

Oysa onların da cevaplamaları gereken kendi soruları olduğu belirtilirken, “Hükümetinin yaklaşık 20 milyonluk kendi Kürt azınlığının demokratik hak ve taleplerine yönelik ilgisizliği daha da belirginleşen Türkiye halen Arap Baharı hareketi için rol model olarak ele alınabilir mi?” diye soruldu.

'ERDOĞAN HERHANGİ BİR EMPATİ GÖSTERMİYOR'

Çoğu PKK’nin “çatı örgütü” olarak tanımlanan KCK’den tutuklu Kürtlerden oluşan açlık grevcilerinin, 3 temel talepte bulunduklarını hatırlatan gazete, bu talepleri, 1 yıldan fazladır avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeyen Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, kendilerini mahkemede Kürtçe savunma ve Kürtçe eğitim hakkı olarak sıraladı.

Gazete kendisi de 1998 yılında şiir okumaktan dolayı 4 ay hapiste kalmış olan Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın, kritik 40 gün dönemini aşan tutukluların söz konusu talepleri reddederek, her hangi bir empati göstermediğini, son günlerde yaptığı açıklamalarda ise tutukluları ‘şantaj’ ve ‘siyasi şov’ yapmakla suçladığını yazdı.

Erdoğan’ın, Salı günü BDP ve PKK’yi açlık grevlerini manipüle etmekle suçlamaya devam ederken, başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın anadilde savunmaya ilişkin açıklamaları konusuna değinmediği aktarıldı.

'POLİS DAYANIŞMA GÖSTREN EYLEMCİLERE SALDIRGAN ÖNLEMLER ALIYOR'

Diğer yandan, polisin tutuklularla dayanışma amacıyla gösteri yapan Kürtlere karşı, gaz bombaları kullanarak katılımcıları gözaltına alma ile saldırgan önlemler aldığına dikkat çekildi. Haberde, Türkiye’nin kolektif hafızasına kazınmış olan, 1996 ve 2000 yıllarında yapılan, 100’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan son 2 büyük açlık grevi göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan’ın tutumunun “daha da alarm verici” olduğu ifade edildi.

ULUSLARARASI KURULUŞLARIN KAYGILARI DA HABERDE YER ALDI

2000 yılındaki açlık grevinde yaşanan trajediye tanık olan arabulucuların tekrardan kamuoyunu harekete geçirmeye çalıştıkları aktarılan haberde, Judith Butler gibi uluslararası alanda tanınmış bilim insanlarının tutuklularla ciddi diyalog kurulması çağrısında bulunduğu, Avrupa Birliği Komisyonu ile Uluslararası Af Örgütü’nün ise kaygılarını dile getirdikleri hatırlatıldı.

"HÜKÜMET 'KÜRT AÇILIMI'NDAN BİR ADIM GERİ ATMIŞ GİBİ"

Bununla birlikte, genel olarak Türk kamuoyunun grevcilerin taleplerini destekleme bir yana, grevi sona erdirme çabaları çağrısında bulunmaya dahil isteksiz olduğu belirtilerek, buna neden olarak “Türk kamuoyunun PKK’nin Kürtlere özerklik talebi ile Kürtlerin sivil haklar talebini ayırt edememesi” gösterildi.

Türkiye-Suriye sınırındaki çatışmanın yayılmasının durumu daha karmaşıklaştırdığını belirten gazete, PKK Suriye’nin Kürt bölgesinde siyasi ve askeri etkinliğini artırırken, Türkiye hükümetinin ise PKK’nin ‘ayrılıkçı’ taleplerini güçlendireceği korkusuyla ‘Kürt Açılımı’ndan bir adım geri atmış gibi göründüğünü ifade etti.

'ERDOĞAN DAR REFORMLARI GENİŞLETMELİ'

Erdoğan’ın, rejimlerine karşı ayağa kalkarak demokratik haklarını talep eden Ortadoğu halklarını desteklediği için uluslararası alanda övgü kazandığı belirtilen haberde, “Ama gerçek demokratik bir Türkiye’ye liderlik yapma fırsatını kaçırmamalı. Hükümetin, sivil ve siyasi hakları genişletme amaçlı Kürtçe TV, seçmeli Kürtçe dersleri içeren dar reformlarını genişletmeli, devam eden askeri çatışmaya son vermek için BDP’nin seçilmiş Kürt temsilcileri ile müzakere sürecini başlatmalı” dendi.

'ARINÇ, ADALET BAKANLIĞI VE GÜL'ÜN AÇIKLAMALARI DAHA BÜYÜK BİR KRİZİ ÖNLEYEBİLİR'

Haberde, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamaları ile Adalet Bakanı ve 'Kürt meselesiyle ilgili daha ilerici bir görünüme sahip gözüken’ Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmenin, yakın zamanda daha büyük bir krizin önlenebilineceğini gösteren iyi göstergeler olduğu belirtildi.

Ayrıca, Adalet Bakanlığının önümüzdeki birkaç günde izin vermesi durumunda avukatların Öcalan’la görüşmesi ile açlık grevlerinin sona erebileceği yönünde haberlerin olduğuna işarete eden gazete, şöyle noktaladı:

“Ama Erdoğan ‘716 vatandaşımın hayatını kurtarmak için bir şey yapmadım’ demeyecekse hızla harekete geçmelidir.”