Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto için bugün (4 Mart) saat 12.00'de gazeteciler Taksim Meydanı'nda destek yürüyüşü düzenleyecek.

İSTANBUL - Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, İklim Bayraktar, Sait Kılıç, Müyesser Yıldız ve Aydın Bıyıklı ile yazar Yalçın Küçük'ün evlerinde bu sabah saatlerinden itibaren arama yapıldığı belirtildi.

Bu uygulamaların basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına geldiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:

''Gazeteciler üzerindeki baskıların giderek artmasından duyduğumuz endişeler artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Halen cezaevlerinde 61 gazeteci, tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktadır. 2009 yılının başından bu yana bir süre tutuklu tutulduktan sonra tahliye edilen ya da gözaltına alındıktan sonra tutuklu olarak yargılaması süren 31 gazeteci daha bulunmaktadır. Ayrıca yargılandıkları davalarda haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte cezanın infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edildiği için haklarında verilmiş olan cezalar henüz kesinleşmemiş olan 39 gazeteci daha vardır. Sadece 3 binden fazla gazeteci aleyhine açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davaların devam ediyor olması kaygı vericidir.'

Açıklamada, bütün bu nedenlerle gerek gözaltında olan gerekse cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan, yargılanan ve haklarında soruşturma açılan tüm meslektaşlarla dayanışma göstermek amacıyla yarın saat 12.00'de Taksim Meydanı'nda basın açıklaması yapılacağı da ifade edildi.

Şener'e destek vermek amacıyla Ayşenur Arslan, Murat Sabuncu ve Aslı Aydıntaşbaş, Şener’in evinin önüne geldi.

Burada basın mensuplarına açıklama yapan Ayşenur Arslan "Türk basını artık ayağa kalktı. Tutuklu Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından yarın Taksim’de meslektaşlarımıza destek vermek için yürüyüş düzenlenecek. Uluslararası basın kuruluşları da bu olay üzerine harekete geçmiş bulunuyor. Şener canıyla bedeniyle, bu ülkeye emanettir. Hrant Dink öldürülmeden önce bir yazısında ‘Güvercin tedirginliğinde yaşıyorum’ demişti. Hrant’ı koruyamadık Şener'i koruyalım" diye konuştu.

Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ise “Nedim'e destek için buradayız. Nedim çok mert bir gazetecidir. Bu olayın bir an önce aydınlatılarak Nedim’in gazeteci olarak aramıza dönmesini bekliyoruz" dedi.

Baransu ve Oğur da katılıyor

Baransu ve Oğur, gazetecilerin Taksim'de düzenleyeceği eylemde yer alacak.
Taraf Gazetesi Yazıişleri Müdürü Yıldıray Ogur ve yazarı Mehmet Baransu yarın saat 12.00'de Taksim Meydanı'nda gerçekleştirilecek protesto eylemine katılacak.

Taraf Gazetesi'nin yayınladığı belgelerin ardından başlayan Ergenekon sürecinde bugünkü operasyonda gazetecilerin gözaltına alınmalarını protesto etmek amacıyla yarın düzenlenecek eyleme bu gazeteden isimlerin katılması sembolik önem taşıyor. NTVMSNBC


Bianet'in haberinde ise Twitter'dan Şık ve Şener'in gözaltına alınmasına tepkiler derlendi

Yıldıray Oğur, Fatih Vural, Aslı Tunç, Sarphan Uzunoğlu, Kanat Atkaya, Hale Akay, Janet Barış, Mehmet Demir, Özgür Mumcu, Esra Arsan, Ezgi Başaran, Hasip Kaplan, İsmet Berkan, Şık ve Şener'in evlerinin aranmasına tepki gösterdi.

Meslektaşları, gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in evlerinin Ergenekon Soruşturması kapsamında aranmasına twitter mesajlarıyla sert tepki gösterdiler.

Akademisyenler, gazeteciler ve yazarlar, uygulamayı "yaşananlar faşizm değil, benim adım jozefin", "Welcome to McCarthy Era in Turkish style!", "Nokta'nın önündeki eylemden 3 senede buraya geldik. Şaka gibi" gibi ifadelerle eleştiriyor.

Yıldıray Oğur (Taraf Gazetesi Gazetesi yazarı):Ergenekon soruşturması polise terk edilemeyecek kadar önemlidir. Ergenekon davasının eleştirilmesi "teklif dahi edilemez" mi oldu yoksa. Ergenekon zihniyeti ergenekon soruşturmasını da ele geçirdi galiba... Mit'çi Kozinoğlu ile onun Susurluk'ta haberlerini yapmış Ahmet Şık arasında bağlantı kuracak savcı Mahmut Esat bozkurt hukuk ödülünü alır.

Fatih Vural (Aksiyon Dergisi): Ahmet Şık'ı Nokta'dan tanıyorum ve darbe günlüklerinin çıkarılmasında büyük payı var. Demokrasinin yolunu açtılar. Yapılan suçlama şaka gibi! Kesin olan su ki, gidişat hoş görünmüyor! Su an istediğim tek şey; gizliliği ihmal duruşmasından bir an önce çıkıp Ahmet Şık'ın yanında olmak...

Aslı Tunç (Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Öğretim Görevlisi): Karşımdaki odada Ahmet Şık'ın odasında polisler arama yapıyor. İleri demokrasilerde üniversiteye polis giremez! Welcome to McCarthy Era in Turkish style!

Sarphan Uzunoğlu (Evrensel Gazetesi Gazetesi yazarı): Dışarıdaki gazeteciler her gün twitter üzerinden yoklama alsa ya, içeridekiler daha kalabalık sayılır zaten. Nedim Şener'in evine yapılan baskını da savunacak "liberaller" çıkacak mı acaba?

Kanat Atkaya (Hürriyet Gazetesi yazarı): Ahmet Şık, Nedim Şener... Vay benim köse sakalım! Bu aramaları, tutuklamaları da nefret suçuna bağlayan çıkacak mı? Çıkar, onu da görürüz!

Bu yaşananlar faşizm değil, benim adım Jozefin, 100 metreyi 4 saniyede koşarım, boyum 2.50, rengim yeşil, suya girersen ıslanmazsın.

Hale Akay (Bilgi Üniversitesi): Halk için emniyet, adalet için hizmet amacıyla çalışıyormuş polis. Ahmet Şık'ın evinin önünde doğruluğunu test ediyoruz. Nokta'nın önündeki eylemden 3 senede buraya geldik. Şaka gibi.

Janet Barış (Sinema Yazarı): Bana Ahmet Şık "Ergenekoncuymuş" dedirtemezsiniz.

Mehmet Demir (Gazeteci): Ahmet Şık'ın haberlerini alt alta sıralasan, demokrasi mücadelesinin yakın tarihi diye kitap olur. Ne aradıklarını merak ediyorum!

Özgür Mumcu (Radikal Gazetesi yazarı): İkinci bir emre kadar Gülen cemaatini eleştiren yazı ve kitap yazmak yasaklansın. Biz de ona göre davranalım.

Esra Arsan (Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Öğretim Görevlisi): İleri demokrasi üniversitedeki yan odama kadar geldi. Sabah gözaltına alınan Ahmet Şık'ın ofisinde polisler arama yapıyor.

Ezgi Başaran (Radikal gazetesi yazarı): Şık'ın evine gelen polisleri okula gitmek üzere olan kızı karşıladı, sonra avukatları geldi. CD'ler notlar didik didik.. Şener ve Şık'ın da aralarında bulunduğu 8 gazeteci Ergenekon üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek suçu nedeniyle aranıyor.

Ahmet Şık'ın basılmamış kopyası OdaTV bilgisayarından çıktığı için mi evi aranıyor? Şık, defalarca kitabı Soner Yalçın'a göndermediğini açıkladı. Demek ki bu kadar kolay... Bu işten bir tek virüs software'leri ve firewall üreten şirketler karlı çıkabilir...

Hasip Kaplan (BDP Milletvekili): Galiba gazetecilerden sonra sıra papaz ve imamlara gelecek. Kürt siyasetçiler alınınca, sendikacılar, işçiler baskı görünce susanlar: sıra sizde

İsmet Berkan (Hürriyet Gazetesi yazarı): Gecen hafta Ahmet aradı, "şu kitap çıksın, bilgisayarımı denize atacağım" dedi. Ben de ona "denize atmak yetmez, önce hard diskini mıknatısla sil, sonra çekiçle iyice kır, öyle at" dedim. Ahmet örgütçüyse, ben de örgüte akıl veren mi oldum simdi?