G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada "üzgün ve öfkeliyiz" dedi...

 

G-9 GAZETECİ ÖRGÜTLERİ PLATFORMU şu kurumlardan oluşuyor:

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara Temsilciliği

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)

Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD)

Foto Muhabirleri Derneği (FMD)

Ekonomi Muhabirleri Derneği ( EMD)

Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD)

Profesyonel Haber Kameramanları Derneği (PHKD)

Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği (TURÇEV)

Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği

Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen)

 

G-9 Platformu tarafından yapılan açıklama şöyle:

 

KISMEN DEĞİL, TAM ÖZGÜR BİR ÜLKENİN GAZETECİLERİ OLMAK İSTİYORUZ

Bir 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü daha kırık, üzgün ve öfkeli karşılıyoruz. Üzgün ve öfkeliyiz; çünkü gazeteciler hapis, gazeteciler işsiz. İşsizlik ve hapis tehdidi altında yazabilenlerin kalemleri ise ürkek.

 

ABD’nin Freedom House’u 2012 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye’yi bu yıl bir puanını daha silerek 117. sıraya koydu. Basın ve ifade özgürlüğü açısından 2012’nin 2011’den daha kötü olduğunu saptayarak, “kısmen özgür” ülkelerden saydı bizi.

 

Bizler, aşağıda imzası bulunan meslek örgütlerinin üyeleri olarak, kısmen değil tamamen özgür bir ülkenin gazetecileri olmak istiyoruz ve öyle olana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz.   

 

Kendi meslek örgütlerinin çığlıklarını, raporlarını duymayan, onlara “Siz kimsiniz?” diye seslenip, içerdeki meslektaşlarımızı tecavüzcü tacizci ilan edenler, belki ABD imzalı raporları duyacaklardır. İşte o raporlar; Türk hükümetinin 2011 yılında “hoşuna gitmeyen” haberlere baskı uygulamaya devam ettiği ve Türkiye’nin dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkelerden biri olduğu söylüyor.

 

O raporlar, bizim yıllardır tekrarladığımız gibi, Türk Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Yasası’nın basın ve ifade özgürlüğüne zarar verdiğini söylüyor.

 

2010 yılında cezaevlerinde 30 gazeteci varken, bu rakam 2012’de 104’e kadar çıktı. Hakkında soruşturma açılan her meslektaşımız hakkında mutlaka bir “örgüt bağlantısı” kuruldu. O bağlantılar üzerinden “kitlesel gazeteci tutuklamaları”na tanık olduk.

 

Haber takibi, haber izleme, kitap yazımı, iktidara muhalif habercilik, Kürt medyasında çalışmak gibi iddialar  “terörist” olarak damgalanmak için yeterli oldu. Bir tedbir ve istisna olması gereken tutukluluk rutin bir uygulamaya dönüştü.

 

Bir taraftan iktidarın kitlesel tutuklamaları yaşanırken, sendikamız iktidarın hedefi haline gelirken, öte yandan da patronların dayattığı “kitlesel işsizlik”, bu 3 Mayıs’ı da bıçağın gazetecilerin kemiğine dayandığı günlerden biri yapıyor.

 

Ama umutsuz değiliz. Dışardaki gazeteciler içerdeki gazeteciler için yürüyor.

 

Dışarıda da, içerde de olsak “kısmen özgür” bir ülkenin gazetecileri olmayı kabul etmiyoruz.

 

İçeridekiyle, dışarıdakiyle ve bizlerin çabasının aslında halkın haber alma hakkını savunmak olduğunu kavrayanlarla birlikte “tam özgür bir ülkenin” gazetecileri olana kadar yürümeye devam edeceğiz.

 

TÜRKİYE'YE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ELEŞTİRİSİ

Türkiye’de basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamalara dikkat çeken Alman Gazeteciler Birliği de, uluslararası baskının artırılmasının, durumun düzeltilmesine katkı sağlayabileceğini savundu.

 

Berlin merkezli Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Basın Sözcüsü Hendrik Zörner, Türkiye'de basın özgürlüğünün yıllardan beri kısıtlandığını belirterek, gazetecilerin eleştirel haber yapmasının çoğu zaman mümkün olmadığına dikkat çekti. Deutsche Welle Türkçe Servisi'ne açıklama yapan Zörner, eleştirel haber yapan gazetecilerin haklarında soruşturma başlatılabileceğini ve tutuklanabileceklerini göz önünde bulundurmak zorunda olduklarını hatırlatarak, “bunun basın özgürlüğü ile bağdaşmadığını” vurguladı.

 

TÜRK HÜKÜMETİNE ÇAĞRI

Alman Gazeteciler Birliği Basın Sözcüsü Zörner, Türk hükümetinden beklentilerini ise şu sözlerle dile getirdi: “Türk hükümetinden, Türkiye'de basın özgürlüğünü tam olarak sağlamasını bekliyoruz. Gazetecilerin, olumsuzluklarla karşılaşabileceklerinden korkmadan, her türlü konuda özgürce ve bağımsız olarak haber yapabilme imkânına sahip olması gerekiyor.”


Demokrat Haber İstanbul