KHK ile kapatılan DİHA'nın muhabiri Şerife Oruç'un duruşması Batman’da görüldü. Duruşmaya SEGBİS ile katılan Oruç'un ve avukatların tahliye talepleri reddedildi.

Batman’da haber takibi yaptığı sırada gözaltına alınarak tutuklanan KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Şerife Oruç’un “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın 5’inci duruşması, Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Oruç’un SEGBİS ile katıldığı duruşmada avukatlar Mesut Aydın, Şehmus Bayhan hazır bulundu. Oruç’un duruşmasını gazeteci arkadaşları, babası İsmail Oruç ile ailesi izledi. Savcı, Oruç’un tutukluluk halinin devamını talep etti. Oruç’un avukatları ise tahliye kararı verilmesini istedi.

‘TANIKLARA ULAŞILAMIYOR’

Avukat Mesut Aydın,”mevcut delil” gerekçesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Tanık beyanlarının dışında dosyada delil olmadığını belirten Aydın: “Şerife’nin yakalanması ve tutuklanması tamamen tanıkların verdiği ifadelere dayalıdır ve bu ifadeler de zor altında alınmıştır. Tanıklara ulaşılamamaktadır. Tanıklara ulaşılamaması müvekkilimin iradesinde bir durum değildir” dedi.

Tanık ifadeleriyle ilgili itirazlarını sunduklarını ifade eden Aydın, “Tanıkların yanı sıra yapılan teşhisler hukuka uygun değildir. Müvekkilimin pasaport fotoğrafı ile teşhis yapılmış ve bu da hukuka uygun olmadığının kanıtıdır. Uzun tutululuk halinin son bulması gerekmektedir” diye konuştu.

Aydın’ın ardından avukat Şehmuz Bayhan savunma yaptı. Tutukluluk halinin cezaya dönüştüğünü söyleyen Bayhan, “Bu davada delil yaratmak adına çabaya girilmiştir. Yapılan teşhisler de buna örnektir. Tanıkları mahkemede dinleyemedik. Mağdur olan bizim müvekkilimizdir. Bu böyle devam ederse biz de karar verilmesini talep eder ve tanıkların dinlenmesinden vazgeçeriz. Tutukluk haline son verilmesine veya adli kontrol tedbirlerinin uygulanarak tahliye edilmesini talep ediyoruz” dedi.

‘BEN GAZETECİYİM’

Avukatların savunmasının ardından Şerife Oruç, Kürtçe savunma yaptı. Tutuklu bulunduğu Elazığ Cezaevinden SEGBİS aracılığı ile ifade veren Oruç, dosyaya giren yeni tanık Devran Çakır’ı tanımadığını söyledi.

Oruç, “Ben bir gazeteciyim ve birçok yerde tanınmam doğaldır. Yaptığım haberler gazeteciliğime delildir. Bugün tutuklu olmamın tek nedeni gazeteci olmam ve her şeyden önemlisi de gerçeğin izinden giden bir gazeteci olmamdır. Bugün size birini gösterip ve bu bir kişiyi öldürdü desem siz o kişiyi suçlu mu ilan edeceksiniz. Benim durumum da buna benziyor. Ve bu nedenle tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, tanıkların zorla getirilmesine ve Oruç’un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 9 Temmuz 2018’de görülecek. 

Kaynak: Gazete Duvar