Hürriyet, Ermenistan cumhurbaşkanının sözlerini dolaylı olarak tahrif ettiğini itiraf etti...

Türkiye’de yayımlanan Hürriyet gazetesi okur temsilcisi okuyucularının uyarılarına yanıt olarak yazdığı makalede Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın sözlerinin dolaylı olarak tahrif edildiğini itiraf etti.

«Kürşat Bozkurt adlı bir Hürriyet gazetesi okuru gazeteye gönderdiği iletide, iki ülke arasında çıkan krizin ardından “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık” başlıklı haberi yeniden okuduğunu belirterek “Ne var ki, haberin içinde başlıktaki ifadelerden eser yoktu. Bunu iş edinip Sarkisyan’ın konuşmasının orijinaline ulaştım. Hürriyet’in haberinde yer alan başlık ve ″Gençlerine resmen hedef gösterdi″ biçimindeki patlangacın gerçeği yansıtmadığı apaçık görülüyordu. Geçtiğimiz günlerde ″savaş gazeteciliği″ ve ″nefret suçları″ndan söz etmiştiniz. Aslı olmayan böyle bir başlık, bunlardan hangisinin kapsamına giriyor sizce?”»

SARKİSYAN AĞRI'YI HEDEF GÖSTERMEMİŞ, HÜRRİYET ERMENİSTAN'I HEDEF GÖSTERMİŞ

NEWS.am haberine göre, Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, köşesinde okurdan gelen eleştirilere verdiği yanıtların yer aldığı makalede Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın, “Ermeni dili ve edebiyatı yarışması”nda bir öğrencinin sorusuna verdiği yanıtla ilgili haberin, Hürriyet’te, “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık” başlığıyla basına yansıması ve nasıl ‘bir bardak suda fırtına krizi yarattığı’ konusunu işlemekte.

Faruk Bildirici, okuyucu Kürşat Bozkurt’u yanıtlayabilmek için Okur Temsilcisi olarak haberleri gözden geçirdiğini; süreci incelediğini belirterek, haberlerle ilgili şu bulgularını sıralıyor:

« -26 Temmuz’daki haberin içinde Sarkisyan’ın ″Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık″ diye bir cümlesi yok. Her ne kadar, “Karabağ’ı biz aldık” dedikten sonra “Her neslin görevi vardır” vurgusu yapıyorsa da ardından “Ülkelerin gücü ve itibarı yüzölçümüyle ölçülmüyor” cümlesiyle sözlerini dengeleme gereksinimi duyuyor. Dolayısıyla “yorum”a dayanan başlık, haber ile örtüşmüyor. Nitekim haberi yazan Nerdun Hacıoğlu’nun değiştirilen başlığı “Sarkisyan Ağrı’yı hedef gösterdi” biçimindeydi.

- 28 Temmuz’da Erdoğan’ın Bakü’de yaptığı açıklamalarla ilgili haber ve spotu, “..Erdoğan, gençlere ″Dağlık Karabağ’ı biz aldık. Siz Ağrı’yı alın″ diyen Sarkisyan’a..” cümlesiyle başlıyordu. Böylece iki gün önce bir yorum sonucu oluşturularak Sarkisyan’a atfedilen cümle bu kez tırnak içine alınarak, aynen böyle söylemiş gibi veriliyordu.

- 29 Temmuz’da, Koçaryan’ın açıklaması “Erivan’ın pişkin yanıtı: Türklerinki yaygara” başlığı ile haberleştirilmişti. Haberin girişinde de “pişkin tavır takınarak” gibi taraflı ve yargı belirten bir ifade yer alıyordu ama bu kez Sarkisyan’ın sözleri “Ağrı dağı bölgesini gençlerine hedef gösteren nasihat açıklaması” olarak düzeltilmişti.»

Yazısının devamında Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin üçüncü maddesini hatırlatan Bildirici daha sonra şunları kaydediyor: «Gazetecilerin “barışı” savunması gerekliliğinin altı çizilen o maddede “Gazeteci, insanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır” deniyor.

Gazeteci olarak bizlere düşen, Türkiye ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlığın aşılma çabasına katkı vermek. Bunun için de “çatışma gazeteciliği” değil, “barış gazeteciliği” yapmamız zorunlu...

Şimdi bir düşünelim; gerçeğe, barışa ve çözüme odaklanmak o haberin başlığını, “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık” diye atmak mıdır? Yoksa örneğin “Sarkisyan: Ülkelerin itibarı yüzölçümüyle ölçülmüyor” diye mi?»

NEWS.am, daha önce Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın Tsaghkadzor’da düzenlenen Panarmenyan V. Ermeni Dili-Edebiyatı, Ermeni Dünyası Bilgi Olimpiyatı katılımcılarıyla buluşması esnasında okul öğrencilerinden birinin ″Gelecekteki Ermenistan hangi sınırlara sahip olacak? Acaba Batı Ermenistan, Ararat’la beraber bize geri döner mi?″ sorusuna Serj Sarkisyan’ın şu yanıtı verdiğini bildirmişti:

«Bütün bunlar sana ve senin nesline bağlı. Benim neslim, kendi önüne koyduğu sorumluluğu icra etti, 90’lı yılların başında yurdumuzun parçalarından biri olan Karabağ’ın düşmanlardan korunması gerekliydi, biz bunu başarabildik. Ve ben bunu herhangi birini eleştirmek için söylemiyorum. Her bir neslin bir görevi olduğunu ve görevi icra edebilmesi gerektiğini, iyi icra edebilmesi gerektiğini söylemek istiyorum. Eğer sen ve yaşıtların gayret ve şevk esirgemezseniz, sizlerden büyük ve sizlerden küçük olanlar sizin gibi tutum alırlarsa, biz dünyanın en iyi ülkelerinden birine sahip olacağız. İnan ki birçok durumda ülkenin ağırlığına toprak ölçüsüyle karar verilmemekte. Ülke modern olmalı, güvenli olmalı, müreffeh olmalı, ve bunlar herhangi bir halka dünyanın bilinen, güçlü, tanınmış halklarıyla yan yana bulunma olanağı veren koşullardır. Hepimiz refah yaratabilmek için borcumuzu ödemeliyiz, hepimiz aktif, çalışkan olmalıyız. Biz buna ulaşabiliriz, çok rahat ulaşabiliriz. Tarihte bir kez olmamak üzere biz buna ulaştık. Benim bundan şüphem yok, senin de şüphe duymamanı istiyorum. Evet! Biz, Anka kuşu gibi küllerimizden hep tekrar dirilen bir halkız»

BAŞBAKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ

Hürriyet’in maksadını aşan bir anlam yükleyerek çarpıttığı haberi incelemeden, araştırmadan doğru kabul ederek Ermenistanla ilişkileri gerecek şekilde sert açıklamalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da şunları söylemişti:

«Bu bir devlet adamlığına veya bir cumhurbaşkanına yakışan bir ifade, bir yaklaşım tarzı değildir. Gelecek kuşakları, yeni nesilleri kin ve nefretle donatmak devlet adamlığına yakışmaz. Sarkisyan burada çok ciddi bir yanlış yapmıştır, tarihi bir yanlışın altını bizzat kendisi tescilleyerek çizmiştir. Özür dilemesi lazım ve bu yanlışından dönmesi lazım.»

DEMOKRAT HABER