Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), aralarında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün de bulunduğu tüm tutuklu gazeteciler için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazeteciler serbest kalana kadar uluslararası dayanışma kampanyası başlatılması için bir çağrı metni yayımlandı.

TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya, TGC Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç, DİSK-Basın İş Başkanı Faruk Eren, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Sözcüsü ve Basın Enstitüsü Derneği Başkanı (IPI) Türkiye Temsilcisi Kadri Gürsel, Cumhuriyet gazetesi avukatı Bülent Utku, Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve yabancı ülke başkonsolosluklarından yetkililer katıldı.

Basın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür’

Cumhuriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:

Toplantıda konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, “Hiç basının bu kadar baskı altında olduğu, bu kadar mali açıdan sıkıştırıldığı, gazetecileri işsiz bırakan bir dönem yaşanmamıştı. Bunu yaşayarak görüyoruz” dedi. Gazetecinin halka karşı sorumluluğunun tüm sorumluluklarının önünde geldiğini söyleyen Olcayto, “Basın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür. Halkın doğruları öğrenme, bilgilenme özgürlüğüdür. Başta Can Dündar ve Erdem Gül, tüm gazetecilerin serbest kalmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire ise, 17 Kasım’da Basın Özgürlüğü Ödülü’nü Cumhuriyet gazetesine verdiklerini hatırlatırken “Ödülü almaya gelen Can Dündar, yaptığı konuşmada bürosunun bir yanından adliyenin, diğer yanından da mezarlığın göründüğünü söylemişti. Bu iki yerin gazetecilerin uğrak yeri olduğunu belirtmişti” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteciler hakkında sürekli suç duyurusunda bulunmasının herkesi şaşırttığını söyleyen Deloire, “Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içerisinde 149. sırada. Tutuklama uygulaması sadece Can Dündar ve Erdem Gül için değil Murat Çapan, Muhammed Resul, Mehmet Baransu gibi çok sayıda gazetecinin de karşılaştığı bir durum” ifadelerini kullandı.

AİHM yolu açık

Gazetemiz avukatı Bülent Utku ise, Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılanmalarının sadece gazetecilik faaliyetiyle ilgili olduğunun altını çizdi. “Basın davalarında yayın tarihinden itibaren 4 ay içinde davanın açılması gerekir. Cumhuriyet gazetesine 5,5 ay sonra dava açılmıştır. Bu davanın daha başında düşme unsuru taşıdığını söylememiz gerekiyor. 7. Sulh Ceza Hâkimliği dosyayı 8 numaralı Sulh Ceza Hakimliği’ne göndermiş. Bunun akabinde de Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yolu açık” ifadelerini paylaştı.

DİLEK DÜNDAR: Mücadele edeceğiz

Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ise, “Bir gazeteciyle yaşıyor olmak da bana onur verdi. Gazetecilik, siyasi gücün etkisi altına girdi. Türk mahkemeleri de siyasi baskı altında. Umarım mahkemeler, tutuklama hastalığından kurtulurlar. Mücadele edeceğiz. Bunu sizin desteklerinizle yapmak istiyoruz” dedi.