Dersim katliamı tartışmaları sürerken, ırkçı yayınlarıyla dikkat çeken “Türk Solu” isimli ırkçı provokatör dergi yine "katliam" ve "linç" çağrıları yaptı.

 

Kapak haberinde "Dersim" tartışmasına değinen Türk Solu dergisinde Gökçe Fırat, "Dersimliler devletten özür dilesin" yazısıyla adeta kin kustu. Katliamı meşrulaştıran Fırat, Dersim tartışmasını sürdüren Tunceliler için, "hiç üzülmesinler onlar da dedelerinin yanına gidecekler" ifadesini kullandı. Fırat, ayaklanan vatan hainlerinin, tüm soyu sopuyla yok edilmesi gerektiğini savundu. 

Daha önce "Kürt sorunu yoktur, Kürt istilası vardır" diyerek Kürtlere yönelik linç kampanyası çağrısı yapan Türk Solu dergisinin yazarı Gökçe Fırat, yine kin kustu. Murat Aydın'ın CNNTürk'te yer alan haberi şöyle:

Fırat, bu kez Dersim tartışmalarını başlatan Tunceliler ve yazarlarına açtı ağzını yumdu gözünü. 

Yaptığı ırkçı yayınlarla gündeme gelen Türk solu dergisinin yazarlarından Gökçe Fırat, "Dersimliler devletten özür dilesin" başlığıyla yayımladığı yazıda adeta katliama çağrı yaptı.

Dersim katliamı için "Asıl Dersimliler özür dilesin" diyen Fırat, "Dersimlilerin dedeleri, Türk devletine isyan etmiş vatan hainleridir. Silahlanmışlar ve bu devleti yıkmak için ayaklanmışlardır" ifadesini kullandı.

Dile getirilen talepler için, "Bu olsa olsa ayrı bir soysuzluk ve yüzsüzlüktür" diyen Fırat, "Sizin dedeleriniz, tıpkı şimdiki PKK'lı hainler gibi devlete karşı silahla ayaklanmışlardı ve elbette devletimiz de onları silahla yok etti! İyi de yapmıştır. Hatta az bile yapmıştır" dedi.

Yazısında adeta kin kusan, hakaretler eden, katliama çağrı, kışkırtıcılık yapan Fırat, "Devletin tüm bu ayaklanmalardan edindiği ders, ayaklanan vatan hainlerinin, tüm soyu sopuyla yok edilmesi gerektiği, geriye "dedem dedem" diyecek tek bir hain dölünün bile sağ bırakılmaması gerektiğidir" diyerek öldürülenlerin sayısını da az buldu.

Fırat, Dersim tartışmasında taleplerini dile getiren Tunceliler için ise, "Hain ve isyancı dedelerinin izinden gidenler, o hainlerin, alçakların devamcısı olan içimizdeki Dersimliler eğer dördüncü Dersim isyanını başlattıklarını düşünüyor ve kendilerine güveniyorlarsa, hiç üzülmesinler onlar da dedelerinin yanına gidecekler demektir" diyerek adete lince çağrı yaptı.

Şimdi merak edilen ise savcıların bu yazı karşısında harekete geçip geçmeyeceği.

 

Gökçe Fırat’ın yazısının tamam şöyle:

 

DERSİMLİLER DEVLETTEN ÖZÜR DİLESİN!

 

Başbakan, devlet adına "Dersimliler"den özür diledi.

 

Başbakan özre başlayınca, bazı CHP'liler de özür dilemeye başladı.

 

Böyle olunca "özür dile" korosunun sesi daha yüksek çıkmaya başladı, tıpkı "Ermeniler'den özür diliyorum" kampanyasında olduğu gibi.

 

Hadi oradan diyoruz tüm bu koroya ve bu koronun tüm şakşakçılarına!

 

Asıl Dersimliler devletten özür dilesin!

 

Madem ki Dersimliler dedelerinin mirasına sahip çıkıyorlar.

 

O halde dedelerinin bu devlete ve millete karşı işledikleri tüm suçların da mirasını üstlensinler..

 

Dersimlilerin dedeleri, Türk devletine isyan etmiş vatan hainleridir. Silahlanmışlar ve bu devleti yıkmak için ayaklanmışlardır.

 

Vatan hainlerinin torunları, dedelerinin hainlikleri için devletten özür dilesinler.

 

Dersimlilerin dedeleri, İngiliz ve Fransız devletlerinin ajanlığını yapmışlar, onlardan para ve silah almışlar, onların piyonu olmuşlardır.

 

Bu hainlik ve alçaklık için Dersimliler dedeleri adına özür dilesinler!

 

Dersimlilerin dedeleri, devletin askerini ve polisini öldürmüş, katletmişlerdir.

 

Öldürdükleri askerlerimiz ve polislerimiz için devletten özür dilesinler.

 

Aynı zamanda öldürdükleri asker ve polislerimizin torunlarından da özür dilemeliler.

 

Dersimlilerin dedeleri, devletin köprüsünü, okulunu, tesislerini yakmış, yıkmış, harap etmişlerdir. Kamu malına verdikleri bu zararlar için devletten özür dilesinler.

 

Madem ki dedelerinin mirasçıları olduklarını iddia ediyorlar, o zaman devlet malına verilen zararın bedelini, gelsinler şimdi dedeleri adına devletimize ödesinler.

 

Evet, tazminat istiyoruz bu torunlardan, ayaklanmak öyle bedava değil, madem ki dedeleriniz verdi zararı, hadi o zaman ödeyin tazminatı.

 

Dersimlilerin torunları, "neden katletti devlet bizim dedemizi" diye devletten hesap sormaya kalkıyor. Soykırımdan bahsediyor utanmadan.

 

Bu olsa olsa ayrı bir soysuzluk ve yüzsüzlüktür.

 

Gidin dedenizden sorun hesabı; neden İngiliz'in Fransız'ın parasıyla, silahıyla ayaklanmışlar devlete karşı!

 

Gören de dedeleri uslu uslu otururken gitti devlet bombaladı sanacak.

 

Sizin dedeleriniz, tıpkı şimdiki PKK'lı hainler gibi devlete karşı silahla ayaklanmışlardı ve elbette devletimiz de onları silahla yok etti!

 

Ne yapsaydı yani, tabi gelin ülkeyi bölün mü deseydi!

 

Devlet, teröristi, ayaklanmacıyı, haini, alçağı, namussuzu yok etmek için vardır.

 

Evet, devletin bu unsurları yok etme hakkı vardır.

 

İyi de yapmıştır. Hatta az bile yapmıştır.

 

Devletin tüm bu ayaklanmalardan edindiği ders, ayaklanan vatan hainlerinin, tüm soyu sopuyla yokedilmesi gerektiği, geriye "dedem dedem" diyecek tek bir hain dölünün bile sağ bırakılmaması gerektiğidir.

 

İşte geride kalan döller, aynı hainliğe nasıl da devam ediyorlar görüyoruz. Ama tüm bu yalanla, ihanetle örülü özür kampanyanız boşuna.

 

Bizim dileyecek özrümüz yok.

 

En fazla şehit edilen askerlerimizden özür dileriz; bunların tümünü yok edemediğimiz için.

 

Hain ve isyancı dedelerinin izinden gidenler, o hainlerin, alçakların devamcısı olan içimizdeki Dersimliler eğer dördüncü Dersim isyanını başlattıklarını düşünüyor ve kendilerine güveniyorlarsa, hiç üzülmesinler onlar da dedelerinin yanına gidecekler demektir!

 

Bizler de Dersim'i bastıran Atatürk'ün, Sabiha Gökçen'in torunlarıyız, onların izinden gidiyoruz...

 

Ama tek bir farkla:

 

Bizden Atatürk kadar yumuşak tavır beklemeyin...