Tarihe 'kanlı 1 Mayıs' olarak geçen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 1 Mayıs 1977 tartışması Habertürk ekranlarında devam etti.

Taraf yazarı Halil Berktay'ın "1 Mayıs 1977 solun kendi iç hesaplaşmasıydı, derin devlet tertibi yoktu" demesiyle başlayan tartışmaya, dönemin önemli sol figürlerinden olan Oral Çalışlar, Gün Zileli, Celalettin Can ve Bülent Uluer o gün neler yaşandığını Didem Arslan Yılmaz'a anlatarak katıldılar.

Oral Çalışlar sol grupların bu olaydaki sorumluluğunun tartışılması gerektiğini söylerken, Celalettin Can sular idaresi binası üzerinden kitleye ateş açıldığını belirtti. Gün Zileli ise panzerlerin kitlenin içine dalarak asıl paniğe yol açtığına vurgu yaptı.

KATLİAMI SOL İÇİ KAVGAYLA İZAH ETMEK GERÇEĞİ ÇARPITMAKTIR

Bülent Uluer, kanlı 1 Mayıs'ın kesinlikle devlet tertibi olduğunu vurgularken "bu katliam için sol içi kavgayla oldu demek 1. Dünya savaşı malum suikastle çıkmıştır, paylaşım savaşı falan değildir demektir. Solun iç çatışmaları konuşulur tartışılır ama bu olay üzerinden tartışmak doğru olmaz, gerçeği gölgeler" dedi. Uluer, The Marmara ve Sular İdaresi üzerinden açılan ateşin keskin nişancı ateşi olmadığını, hedef gözetilmeden ateş edildiğini söyledi.

"KATLİAMIN SORUMLUSU DEVLET VE POLİSTİR"

Gün Zileli ise olaylar sırasında ilk ateşi kimin açtığının belirlenmesinin çok zor olduğunu ancak Berktay'ın polis panzerlerinin kitlenin üzerine doğru sürülmesinden hiç bahsetmediğine dikkat çekti. Bülent Uluer ise dönemin sol grupları arasında her zaman husumet olduğunu söyledi. Zileli, "Berktay o kadar ayrıntılara girmesine rağmen neden hiç bu panzerlerden bahsetmiyor merak ediyorum. Ben çok net gördüm, silahlar patladıktan bir kaç saniye sonra panzerler kitlenin içine daldı ve korkunç bir panik yarattılar. Yoksa insanlar silah seslerinden dolayı paniklemiş değildi." dedi. Geçtiğimiz gün Taraf'a konuşan Zileli gazetenin sözlerini çarpıtarak gerçeği nakletmediğini de sözlerine ekledi.

ALANDAKİ GRUPLAR ARASINDA GERİLİM ÇATIŞMA FALAN YOKTU

'78'liler Vakfı Başkanı ve dönemin Dev-Genç İstanbul Başkanı olan Celaleddin Can ise tartışmanın zamanlamasına dikkat çekerek "dönemin mağdurlarını şaibe altına sokan bir tartışma kime hizmet eder nasıl bir mantığın ürünüdür bunu kamuoyuna bırakıyorum" dedi. Can, katliamı sola maletmek isteyenleri kınadığını söylerken Oral Çalışlar ve Berktay'ı eleştirdi. Can, Sular idaresinden ateş açıldığı konusunda net konuşurken o gün yaşananları şöyle anlattı:

KATİLLER ORTADA AMA ŞAİBE YARATMAK İSTİYORLAR

"Ben İstanbul Dev-Genç Başkanı olarak o alanın sorumlusuydum. Daha sonra kaybettiğimiz Sinan Kukul ve İbrahim Erdoğan’la yan yanaydım. Sular İdaresi'nin üzerinden bize ateş edildi, yanımdaki Tahir adındaki arkadaş oradan açılan ateşle vuruldu. Kendisi mühendistir ve gerekirse adını da açıklarız. Kurşunlar önümüzde sekti hatta... Sol içi gerilim ve çatışma da abartılıyordu. Dönemin medyası Hürriyet'i solun kan dökeceğini söylüyordu. Zaten Maocu denilen gruplar alana giremedi bile. Alandaki gruplar arasında bir gerilim çatışma yoktu. Miting öncesi grup toplantılarına katılan kişi benim, gerilimi azaltmak için birçok görüşme yapıldı. Detaylarıyla biliyorum, faraza konuşmuyorum, alandaki bütün sorumlularla konuşan bendim. Provokasyonu devletten bekliyorduk, diğer sol gruplardan değil. Katiller ortada dururken şaibe yaratmamak gerekir, bu şaibeyi yaratan arkadaşlar hala bir "maocu" gibi davranıyorlar, kendilerinden daha olgun olmalarını beklerdik."