İngiliz Times gazetesi, Cumhuriyet’in 11’i tutuklu 17 yazar, çizer, muhabir, avukat ve yöneticisinin yargılandığı davaya geniş yer ayırdı.

"Türkiye sanık sandalyesinde" başlıklı baş yazıda Batı'ya, 'Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın basını susturma girişimlerine karşı sesini yükseltme' çağrısı yapıldı.

Times'ın başyazısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllar önce söylediği bir cümleyle başlıyor:

"Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz."

Times'a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün itibarıyla bu yerin hangi nokta olduğu konusunda derin bir şekilde düşünmeli.

'ERDOĞAN, TÜRKİYE’Yİ KARGAŞAYA SÜRÜKLEDİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 'demokratik standartları otoriter bir anlayışla hor görmekle' suçluyor Times. Onun geçtiğimiz yılki başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye'yi kargaşaya sürüklediğini de ekliyor.

"İstanbul'da dün başlayan dava, gazetecilerin Sayın Erdoğan'ın eleştirel sesleri aceleyle bastırmasının ilk kurbanı olduklarını gösteriyor" diyor Times.

Times, medya uzmanlarının Türkiye'de 177 kadar gazetecinin cezaevinde olduklarını hesapladıklarını belirtiyor.

Bu rakamın, Çin ve Mısır cezaevlerindeki gazetecilerin toplam sayısından fazla olduğunun altını çizerek...

Times'a göre Cumhuriyet gazetesi davasının sanıklarının da görünen esas suçları, Kürt hakları hakkında yazmak ve Fethullah Gülen'in takipçileri olmak değil, "buluttan nem kapan" bir cumhurbaşkanını incitmek.

'ERDOĞAN, ARAŞTIRMACI GAZETECİLİĞİN SUÇ OLMADIĞINI BİLMELİ'

Times'taki başyazı şu satırlarla noktalanıyor:

"Türkiye'nin iş dünyasına açık olduğu mesajı, gazetecilere kapalı olduğu gerçeğini maskeliyor.

"Eleştirel seslerin susturulmasına dayalı bir anlayışa dayandığı sürece, Sayın Erdoğan ile uzun vadeli bir ilişki yürütülemez. Bu, mezarlığın istikrarıdır. Almanya, Türkiye'nin iyi niyetine diğer Avrupa Birliği ülkelerinin çoğundan daha fazla bağımlı. Zira Sayın Erdoğan, Suriyeli mültecilerin denize açılmalarına izin vermiyor, onları Türkiye'nin kamplarında tutuyor. Buna karşın Almanya Başbakanı Angela Merkel, hem Alman hem de Türk vatandaşı bir gazetecinin (Deniz Yücel) tutuklanmasını yüksek sesle protesto etti. Merkel hükümeti, Alman turistlerin Türkiye'ye gitmekten caydırmak için seyahat uyarısında bulundu.

"Bu siyasi bir kumar zira Sayın Erdoğan'ı sinirlendirmenin hemen hemen daima bir bedeli var. İngiltere de Avrupa Birliği'nden ayrıldıktan sonra Türkiye gibi dinamik ekonomilerle güçlü ticari ilişkilere her zamankinden fazla ihtiyaç duyacak. Ancak İngiltere büyük insan hakları ihlallerini eleştirmemek gibi bir tavır içine giremez. Sessiz kalmak, Sayın Erdoğan'ın ihtişam hezeyanlarını ve eleştiriden muaf olduğu hissini besleyecektir. Erdoğan, araştırmacı gazeteciliğin suç olmadığını, ifade özgürlüğünün hayati önem taşıdığını bilmeli."

'TÜRKİYE'NİN BASINA SALDIRIS'

Öte yandan Guardian, Cumhuriyet gazetesinin 17 çalışanının ve yöneticisinin yargılanmasını "Türkiye'nin basına saldırısı" olarak nitelendiriyor.

Başlığında bu ifadenin yer aldığı haberde, Cumhuriyet'in Türkiye'deki son muhalif gazetelerden biri olduğu hatırlatılıyor.

Sanıkların "PKK'ya ve Gülen hareketine yardım etmek" ile suçlandığını belirten Guardian, insan hakları aktivistlerin bu suçlamaları "ipe sapa gelmez" bulduklarını vurguluyor.

Aktivistlerin, 1924'te kurulmuş olan laikliğe bağlı Cumhuriyet gazetesinin uzun süredir Gülen hareketinin tehlikeleri konusunda uyarıda bulunduğunu, PKK ile de karşıt görüşte olduğunu kaydettiklerini de ekliyor Guardian.

(Kaynak: BBC Türkçe)