Basın Konseyi, dün akşam saatlerinde Diyarbakır’da DİHA, Azadiya Welat Gazatesi, Aram Yayınevi ve KURDÎ-DER'in bulunduğu binaya polislerin baskın düzenleyerek 24'ü gazeteci 32 kişinin gözaltına almasını kınadı. Konsey, "Hoyratça baskınların yaşanması güvensizlik ortamı yaratacağı gibi, korkutma ve gözdağının da yarar sağlamayacağı açıktır" dedi.

Yazılı açıklama yapan Basın Konseyi, şunları belirtti:

'SEÇİME 1 AY KALA GERÇEKLEŞMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ'

"Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığı dünyada tartışılırken, gazeteciler bir kez daha hoyratça gözaltına alındı. Diyarbakır'da olaylar sonrası gazetelerin, haber ajanslarının ve derneğin bulunduğu binaya 1 kişinin kaçtığı iddiasıyla baskın yapan güvenlik güçlerinin, kapı-cam kırarak içeri girmesi ve aceleyle çıkarıldığı anlaşılan tartışmalı bir arama kararıyla; gazetelerin arşivlerini, bilgisayarlarını tahrip etmesi sonucunda, 20'nin üzerinde gazeteciyi gözaltına alması kabul edilemez. Halkın dilediği gazeteden ve ajanstan haber alma hakkı vardır. Bu hakkın engellenmesi; yaygın haberleşmenin önüne çekilen settir ve seçime 1 ay kala böylesine hoyratça yaklaşımların sergilenmesi de düşündürücüdür."

'GÖZDAĞI VE KORKUTMA AMAÇLI'

Ellerinde barut izi iddiasıyla gazetecilerin araştırma için gözlem altına alınmasının da kabul edilemeyeceğini bildiren Konsey, şunları kaydetti:

"Medya binasının böylesine bir baskına uğraması ve gazetecilerin gözaltına alınması, iletişim yasağı getirilmesi, telefonlarının kapatılması gözdağıdır, korkutmadır. Hoyratça baskınların yaşanması güvensizlik ortamı yaratacağı gibi, korkutma ve gözdağının da yarar sağlamayacağı açıktır. İçişleri Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği'nden, hangi gazetecinin elinde barut izi varsa bunun bir an önce açıklanmasını istiyor, ülkeye özgür medya ikliminin yayılmasını bekliyoruz." (ANF)