Gazeteci Banu Güven, Başbakan Erdoğan'ın, 55 gündür süren PKK'li tutuklular tarafından yapılan açlık grevlerine ilişkin "Açlık grevi yok, tamamen şov" sözlerini "Açlık grevi yapanlar şov yapmakla itham ediliyorlar ya, ithamda bulunanların şov yaptığını düşünüyorum" dedi.

Gazeteci Banu Güven, medyanın konuya yabancı bir kafa ile yaklaştığına dikkat çekerek, "Gazetecilerin, kafalarını bu meselenin içine sokmaları ya da bu meseleyi kafalarına sokmaları gerekli" dedi.

Onlarca cezaevinde 700'e yakın Kürt tutuklu tarafından, 12 Eylül'den beri sürdürülen açlık grevleri 55. güne girerken toplumun duyarlı kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Gazeteci Banu Güven, hükümetin açlık grevlerine karşı tutumunu değerlendi. Güven, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Açlık grevi yok, tamamen şov" sözlerine ilişkin "Açlık grevi yapanlar şov yapmakla itham ediliyorlar ya ithamda bulunanların şov yaptığını düşünüyorum" diye konuştu.

'İYİMSERLİĞİN HAYATTA KALMASI ÖNEMLİ'

"Burada yadsınamaz bir durum var. Sayıları artan tutuklular, hükümlüler açlık grevine adım attılarsa bunu gasp edilen bir takım hakları geri almak konusunda yapıyorlar" diyen Güven, durumun çok "nasırlaşmış" olduğunu belirterek ancak böyle bir eylemle kamuoyunun dikkatinin çekilebildiğini ve duyarlılık oluşturulabildiğini ifade etti. Güven, "Ben bu işin temelinde, eylemcilerin ve onlara destek verenlerin, bu eylemle bu konuya çözüm getirebileceğine inandıklarını düşünüyorum. Dolayısı ile bu iyimserliğin hayatta kalabilmesi çok önemli bir şey" diyerek, taleplerin de pazarlık konusu edilebilecek talepler olmadığını belirtti. Açlık grevleri ile zaten var olan ve var olması gereken bir takım hakların hayata geçirilmesinin talep edildiğini belirten Güven, "'Pazarlığa oturacak değiliz' tavrının da topu taca atmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

'KONUNUN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKENLERİN OLMASI SEVİNDİRİCİ AMA…'

Güven, medyanın konuya yaklaşımını da değerlendirerek "Medyada, gazetelerde bu konunun önemine dikkat çeken yazarlar var; bu sevindirici. Sayıları sınırlı da olsa hala bunu yazabilen insanlar var medyada" dedi. Ancak buna karşın, bazı televizyon programlarında ise meselenin "Yabancı bir kafa ile" tartışıldığını gözlemlediğini aktaran Güven, "Bir meseleyi anlayıp çözüme kavuşturmak için her şeyden önce hakikaten bir gayret gerekiyor, istemek gerekiyor, anlamayı istemek gerekiyor. Neden sonuç ilişkisi kurmak alışkanlığı gerekiyor. Bundan kaçmamak gerekiyor, biraz konforunuzun bozulması gerekiyor" dedi.

'GAZETECİLERİN ÜZERİNE DÜŞEN NESNEL BİR YAKLAŞIM'

Güven, gazetecilerin üzerine düşenin, her şeyden önce nesnel bir yaklaşım olduğunu belirterek, "Gazetecilerin, kafalarını bu meselenin içine sokmaları ya da bu meseleyi kafalarına sokmaları gerekli. Yani bazı gazeteciler ya da yorumcular bu meseleye dışarıdan bakıp bugüne kadar çok bildiğimiz argümanları tekrar tekrar ısıtıp masaya koyarak bir yere varamaz. Bir yere varmak derdinde mi kimse onu da bilmiyorum. Gerçekten anlamak derdinde mi onu da anlayamıyorum" diye konuştu. (diha)