Dışişleri Komisyonu tarafından kabul edilen Paris Anlaşması’nın görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda “Kobani” tartışması yaşandı.

Genel Kurul’da grup önerilerinin görüşülmesi sırasında HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül’ün “6-8 Ekim olaylarını” hatırlatması tartışmaya neden oldu.

6-8 Ekim Kobani’ye ilişkin konuşan HDP’li Kemal Bülbül, “Bugün 6 Ekim. 6-8 Ekim 2014 tarihinde Türkiye genelinde Kobani'ye IŞİD'in saldırılarını ve IŞİD'e destek veren barbar anlayışı kınamak ve buna karşı meşru demokratik hakkını kullanmak için alana çıkan insanlara saldıran ve bunu planlayan dönemin İçişleri Bakanından mülki idare amirlerine kadar tamamı suç işlemiştir. Kobani'ye saldırıyı protesto etmek bir insan hakları görevi ve sorumluluğudur, burada asla bir suç yoktur. Bu anlamda, Selahattin Demirtaş'ı ve bu konuyla ilgili olarak tutuklanan herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.

ERONAT, DEMİRTAŞ’A KATİL DEDİ

AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, yerinden “Selahattin katildir, bu kadar” dedi. Bülbül de sataşmaya “Sensin. Haddini bil, haddini bil” yanıtını verdi.

HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul da “Katil sizsiniz, sensin. Genel Başkanımıza diyemezsin. Katil sensin. Terbiyesiz” sözleriyle tepki gösterdi.

Genel Kurul’da yaşanan tartışma şöyle:

Beştaş: Ne oluyor ya ne oluyor? Orayı susturun orayı. Sayın Başkan hatibimizin süresini...

Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç: Arkadaşlar, bir müsaade edin de Sayın Bülbül konuşsun.

Beştaş: Ama oradan katil sesleri yükselirken hatibimiz konuşamaz.

Bilgiç: Sayın Bülbül'e söylemediler.

Beştaş: Sayın Bülbül'ün Genel Başkanına söylüyorlar, öyle şey mi olur ya. Geri alacak onu. Sen kimsin ‘Katil’ diyorsun ya”

‘NEFRET SUÇU İŞLENDİ’

Konuşmasına devam eden Bülbül, “Oturduğunuz yerden iktidarın olanağını kullanarak her türlü şeyi söylemeyi kendinize hak bilmek ve hukuku aşmak, insan haklarını aşmak, her kelimede nefret suçu işlemek... Böyle bir siyaset olamaz. Her söylediğimizi refüze etmek, her söylediğimizin suç olduğunu, terörist olduğumuzu söylemek... Hiçbir şekilde tutuklanması için meşru bir yerin olmadığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararıyla da belgelenmiş insanlar için hâlâ ‘katil’ demek alenen Meclis huzurunda, bütün Türkiye'nin huzurunda nefret suçu işlemektir, örneği ortadadır. Bunu aynıyla sel felaketine de yangın felaketine de teşmil edebilirsiniz. Bu yaklaşım mahkûm edilmiştir, bu yaklaşım bitmiştir. Sel, yangın ve bunun yanında topluma, halka, kimsesizlere çay atma çaresizliği politikanın tükenmişliğinin çok bariz göstergesidir” diye konuştu.

ERONAT’A CEZA VERİLMESİ TALEP EDİLDİ

Tartışmalar üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Ya, bu Parlamentoda Oya Eronat klasiği var. Her fırsatta kin kusan, nefret söyleminde bulunan, bize düşmanlık besleyen, halka düşmanlık besleyen bir dille konuşuyor. Bir kere, ben en sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: Bu Parlamentoda hiçbir milletvekili başka bir şahıs hakkında, bu Parlamentoda görev yapmış, 2 defa Cumhurbaşkanı adayı olmuş, milyonlarca insanın desteğini almış, rehin olarak tutulan ve bizim onurumuz olan Selahattin Demirtaş'a katil diyemez. Buna İç Tüzük'e göre ceza verilmesini talep ediyorum; bir kere önce bu” diye konuştu.

AİHM KARARINI HATIRLATTI

AİHM kararını hatırlatan Beştaş, “AİHM Büyük Dairesi dedi ki: ‘AKP iktidarı bütün HDP'lileri siyasi bir kararla cezaevinde tutuyor.’ Büyük Dairenin kararına uymak yerine gelip burada her fırsatta bu cümleleri kullanarak siz kutuplaştırmayı, düşmanlaştırmayı sadece teşvik ediyorsunuz. Biz grup yöneticilerinize de sesleniyoruz: Biz mümkün olduğunca uygun bir dille muhalefetimizi etkili bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. İç Tüzük kurallarına uyarak bu Mecliste bir görev yapıyoruz ama hiç kimse gözümüzün içine bakarak arkadaşlarımızı bu şekilde itham edemez” şeklinde konuştu.

‘YENEMEDİĞİNİZ İÇİN REHİN SİYASETİ YÜRÜTÜYORSUNUZ’

Beştaş, “Panzerlerin arabaları, sivil araçları kaza yaptırarak ve provokatörler eliyle, paramiliter güçlerle bu şekilde cinayetleri işletenlerdir katillerdir. Bizim 29 üyemiz öldürüldü 29, 10'u çocuk, tek birinin katili yargı önüne çıkarılmadı, bunların katilini en iyi iktidar içindekiler bilirler, buradakileri demiyorum ben genel bir sistemden söz ediyorum. Biz Yasin Börü'nün ailesine buradan defalarca başsağlığı diledik. Bizim elimiz bırakın silahı tek bir çakıya bile değmemiştir. Biz burada demokratik siyaseti savunan, bunun için mücadele eden, büyük bedeller ödeyen ve sizin, bizi yenemediğiniz için ceza evlerinde rehin siyaseti yürüttüğünüz biz partiyiz ve sizin baskılarınız karşısında bugüne kadar hiçbir şekilde destek kaybetmedik, halk gerçekleri biliyor. Ama Oya Eronat'ın derdini biliyorum, onun derdi Diyarbakır değil, onun derdi Kobani'deki Kürtlerin IŞİD'e karşı verdiği destansı mücadeledir” ifadelerini kullandı.

AKP Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu da AKP’nin IŞİD ile mücadele ettiğini savunarak, “Bu konuda ‘Hakikaten tek bir çakı bile elimize almadık.’ dediniz. Gayet güzel, bunu teşvik edin, şiddetin karşısında olduğunuzu ifade edin ve ‘Şiddete başvuran PKK, PYD, YPG, DAEŞ gibi bütün terör örgütleri lanete müstahaktır’ diye buradan ifade edin” sözlerini sarf etti.

MECLİS BAŞKANVEKİLİ İÇ TÜZÜK UYGULAMADI, ‘YENİYİM’ DEDİ

HDP Grup Başkanvekili Beştaş, Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’e, AKP’li Eronat’ı İç Tüzük gereği uyarması gerektiğini hatırlattı.

Beştaş, “Sayın Başkan, İç Tüzük 67, çok açıkça... Siz görevinizi çok iyi biliyorsunuz, çok deneyimli bir Başkan Vekilisiniz. Bugün Oya Eronat'ı söylemiş olduğu sözler nedeniyle temiz bir dile davet etmeniz gerekiyordu. Israr etmesi hâlinde, işte devamını okumayacağım” dedi.

Bilgiç ise İç Tüzük uygulamamasına ilişkin kendi “ben daha yeniyim burada, iki sene oldu şurada” sözleriyle savundu.

‘BİZ HER ZAMAN KONUŞMAYA HAZIRIZ’

Beştaş, “Kürsüde değil, orada ama burada da aynı iddialarına devam etti. Bu Mecliste, başka zaman bu tip konuşmaların olmaması için hakikaten Meclisin vakarı hâlâ düşünülüyorsa -ki biz düşünüyoruz- buna son verilmesini ve yaptırım uygulanmasını bir kez daha talep ediyorum. Bu tartışmaları büyütmek, derinleştirmek gibi bir amacımız yok. Herkes HDP'yi tanıyor, herkes AKP'yi de tanıyor. Biz burada, sizin sorduğunuz sorulara ya da tespitlerinize cevap vermek gibi bir zorunluluk da hissetmiyoruz. 6-8 Ekim meselesine yarın önerge indireceğiz, burada konuşacağız. İstediğiniz zaman konuşmaya hazırız. 11 önerge verdik, 11, defalarca soru önergesi verdik; ne sorularımıza yanıt var, ne araştırma önergelerimize geçit var. Genel görüşme açalım, ne istiyorsanız onu yapalım; 6-8 Ekimde 46 insanı kim öldürdü? Ya, 29 HDP'li öldürüldü diyorum, tek bir fail tutuklanmadı bile. Bir tek dava üzerinden bu propaganda yıllardır yapılıyor, bir algı operasyonu yapılıyor ama emin olun hakikatler inatçıdır, her şekilde çıkacaktır” diye konuştu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı