Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Lice davasında sanıkların korunup kollandığını belirterek, "Lice için farklı bir adalet uygulanıyor. Lice'nin adli ve idari makamlarının duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hukukun gereğini yapmaya çağırıyoruz" dedi.

Lice Adalet Arıyor Platformu, Lice'de yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekmek ve "Lice'nin Feryadı"na kayıtsız kalmayacaklarını duyurmak amacıyla Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Lice Adalet Arıyor Platformu üyeleri ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi katıldı. Açıklamadan önce kısa bir konuşma yapan Lice Adalet Arıyor Platformu üyesi Şiyar Kaymaz, 16 Ocak 2014 tarihinde Diyarbakır'da görülen Lice davasının hakikatleri araştırma noktasında olması için çaba harcadıklarını ifade ederek, ancak davanın ilk olarak Diyarbakır'dan Eskişehir'e oradan da İzmir'e nakledildiğine dikkat çekti.

Son olarak davanın İzmir'de durdurulduğunu belirten Kaymaz, platform olarak gerçeklerin açığa çıkması noktasında Lice olayının ne kadar vahim olduğunu anlattıklarını ifade ederek, Lice ile ilgili 3 belgesel, iki kitabın yayınlandığı ve gerçekleri yansıttığını belirtti.

'LİCE'Yİ YAKANLARIN KONUŞMASINI İSTİYORUZ'

Adaletin güven duygusu vermesi noktasında çaba sarf ettiklerini ve bir umudun oluştuğunu belirten Kaymaz, ancak 6 ay içersinde Lice'de farklı durumların yaşandığını, ölümlerin dahi olduğunu dile getirdi. Bu ülkede adaletin bir yerde teşhis edilmesi gerektiğini belirten Kaymaz, "O dönemde Lice'nin yakılmasında kanun kurumlarında görevlilerin, bu katliama ortak olanların sesimizi duymasını istiyoruz. Vicdanlarının rahat olmadığını biliyoruz. O gün emir alarak Lice'yi yakanların konuşmasını istiyoruz" dedi.

'LİCELİLER BİR KEZ DAHA MAĞDUR EDİLMİŞTİR'

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise Ekim 1993'te, Lice'nin yakılıp yıkıldığını, insanların öldürüldüğünü, ancak 20 yıl boyunca bu ağır suçu devletin soruşturmadığını belirtti. Suçun, delillerinin gözardı edildiğini belirten Elçi, 20 yılın sonunda Licelilerin çabasıyla bir dava açıldığını, ancak bu davanın da yetersiz olduğunu ifade etti. Lice davasını takip ettiklerini ve bu dava ile Lice'nin hakikatini ortaya çıkarmak için bir fırsat bildiklerini belirten Elçi, "Bugüne kadar Diyarbakır Adliyesi'nde görülen bu dava, güvenlik gerekçesi ile üstelik sanıkların tutuksuz olmasına rağmen, sanıkların iki satırlık yazısı ile Adalet Bakanlığı tarafından Yargıtay'a gönderilmiş, Yargıtay'da Eskişehir'e nakletmiştir. Buradan dosya Yargıtay'a geri gönderilmiş ve Yargıtay bu kez de İzmir'e nakletmiştir. Böylelikle Liceliler bir kez daha mağdur edilmiştir" dedi.

'HUKUKUN GEREĞİNİ YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

Bu tür dosyaların suçun işlendiği yerde görülmesi gerektiğini belirten Elçi, İzmir'de görülen ilk davada duruşma mağdurlarının davaya davet edilmeden görüldüğünü ifade ederek, buna karşı itiraz ettiklerini belirtti. Sanıkların korunup, kollandığını belirten Elçi, "Lice için farklı bir adalet uygulanıyor. Lice'nin adli ve idari makamlarının duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hukukun gereğini yapmaya çağırıyoruz" dedi.

Platform üyelerinden Şaban Malkaş da 1990'lı yıllardaki katliamlar ile ilgili dosyaların çoğunun tek tek zaman aşımına uğratılarak düşürülmeye çalışıldığını belirterek, "Daha önce zaman aşımına uğrayan Cizre, Kulp, Şırnak katliamı davalarına bir örnek de Lice davasında yaşanmıştır. Açılan davalar ya sanık lehine işlenmekte ve yahut mahkemeler sürgünlere gönderilerek mağdurlar daha da mağdur edilmektedir" dedi. Hükümete ve Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulanan Malkaş, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz şiarı ile yürütülen müzakere ve barış görüşmelerinin bir sonuca varması için vicdani hesaplaşma kaçınılmazdır. Bu bağlamda Lice katliamı davasına yaklaşım önemlidir. Lice davası ile birlikte Cizre, Kulp ve Şırnak ve benzeri davarların geçmişle yüzleşme şeklinde ele alınması elzemdir" dedi.

LİCE ADLİYESİ ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ YAPILACAK

Yine bir hafta içersinde eylemsellikler düzenleyeceklerini belirten Malkaş, 26 Haziran'da Lice Adliyesi önünde oturma eylemi düzenleyeceklerini, 27 Haziran'da Lice'de karakollara karşı kurulan çadır eylemini ziyaret edeceklerini, 28 Haziran ise Koşuyolu Park'ında kayıp yakınlarının oturma eylemine katılacaklarını duyurdu.

(Özgür Gündem)