İstanbul LGBTİ’nin çağrısıyla Tünel Meydanı’nda bir araya gelen kitle, “Çeteler aracılığıyla trans seks işçilerinden haraç alamaz, şiddet uygulayamazsın” pankartı açtı. “Kaldırımları haraca bağlayan çetelere son” dövizlerinin taşındığı eyleme; Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, HDK/HDP LGBTİ Komisyonu, Birleşik Haziran Hareketi LGBTİ Beyoğlu Komisyonu ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği de destek verdi.

kaosgl.com’da yer alan habere göre, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl örgütü ise Tünel Meydanı’na toplu olarak kalabalık bir şekilde giriş yaptı. SYKP bayrakları taşıyan partililer, “Transfobik devlet yıkacağız elbet” sloganları ile alana girerken; meydanda bekleyen kitle de SYKP’nin gelişini “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları ile selamladı.

KAR VE FIRTINAYA RAĞMEN YÜRÜYÜŞ 

İstanbul’u etkisi altına alan yoğun kar, fırtına ve dondurucu soğuğa rağmen bir araya gelen onlarca kişi Tünel’den Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte sık sık, “Devlet, polis, çete hepsi el ele” ve “Çetelere hayır” sloganları atıldı.

Galatasaray Meydanı’nda LGBTİ örgütlerinin ortak basın açıklaması okundu. Basın açıklamasını okuyan İstanbul LGBTİ aktivisti Beyrut Avşar, “Özellikle trans kadınların çoğunlukla tek seçeneği olan seks işçiliği alanı 19. yüzyıl kömür madenlerinden daha güvenli değil. Seks işçileri her gün daha fazla güvencesiz, esnek ve iş cinayetlerine açık halde çalışmaya zorlanıyor” dedi.

Seks işçilerinin çalışma alanlarının daraltılması ve baskının artmasından kaynaklı daha fazla rekabet sorunu ile karşılaşıldığını vurgulayan Avşar şöyle devam etti: “Hiç kimsenin kendi kimliğini var etmesine izin vermeyen heteroseksizm, hepimizi bir yönümüz ile kendine benzetiyor. Hatırlayın, 8 saatlik çalışma hakkı için örgütlenen sendikalistlere karşı çıkan işçiler tarihte olduğu gibi duruyorlar. Aynı sistem, bilindik hikâyeyi bu gün hala seks işçilerine yönelik uyguluyor. Neoliberalizmin esnek çalışma koşulları ve acımasız rekabet algısı heteroseksist doktrinleri de üzerine bezeyerek, LGBT toplumu içinde de kendi yandaş ve yayılım alanlarını genişletiyor."

Avşar heteroseksist kültürün LGBT toplumu içinde veya dışında yayılmasının önüne geçilmesi gerektiğini de şu sözlerle vurguladı: “Sinsi bir düşman misali hareket eden heteroseksist kültürün LGBT toplumu içinde veya dışında yayılmasının önüne geçmek zorundayız. Heteroseksizmi öncelikle kendi bedenlerimizden atmak ve hep birlikte özgürleşmek zorundayız.”