Yazar Leyla Erbil’in cenazesi bugün Teşvikiye Camii’ nde yapılan törenle kaldırıldı. 

Törene bir çok şair, yazar ve oyuncu katıldı.Törene eşi Mehmet Erbil, kızı Fatoş Erbil ve ailesinin yanı sıra kurucusu olduğu Türkiye Yazarlar Sendikasından Mustafa Köz, Aba Müslim Çelik ve daha birçok yazar katıldı. Törende Gülsüm Cengiz, Aydın Ilgaz, Orhan Alkaya, Yalvaç Ural, Nur Sürer, 1950 kuşağı yazarlarından Adnan Özyalçıner ve Necati Tosuner gibi birçok yazar ve şair de vardı. dostları, edebiyat dünyasından arkadaşları Erbil’in yapıtlarıyla avunacaklarını söylediler.

Mustafa Köz (Şair- Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı): Leyla Erbil’ i de sonsuzluğa uğurluyoruz, bu vefa ve vicdan kuşağı edebiyat için önemli ancak sadece edebiyat için önemli değil, insan ve toplum için de çok önemli. Günden güne yabancılaşan, yalnızlaşan bir toplumda Leyla Erbil gibi vicdanlı yazarların toplumu ve edebiyatı ne kadar ileri götürdüğünü biliyoruz.Öyküleri ve romanlarıyla 1950 kuşağı ve sonrasında önemli bir edebiyat insanı olarak anılacaktır. Leyla Erbil öyküleriyle günceli yakaladığı gibi 1950 ve 2013’ e kadar günün insanını, değişen her şeyi topluma ve edebiyata yansıtmayı denedi.

EZBERİ BOZUP TAŞLARI YERİNDEN OYNATIYORDU

Aba Müslim Çelik (Şair Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri): Kendisi 1974’te kurulan Türkiye Yazarlar Sendikasının kurucularından. Öykücülüğümüzde ve romancılığımızda farklı yönleri olan bir yazarımızdı. Sosyal olayların normlarına bireysel başkaldırışla gönül indiren ve bu olayları irdelerken, yazınımızdaki cesaretli ataklarıyla birçok kimsenin kendisini övgüyle karşıladığı gibi bazıları da karşılarına aldılar. Çünkü ezberi bozup taşları yerinden oynatıyordu.

Gülsüm Cengiz Şair-yazar): Türkiye sadece çok iyi bir yazarı kaybetmedi, aynı zamanda çok iyi ve gerçek bir aydını kaybetti. 1990’lı yılların başıydı. PEN Türkiye merkezi genişletilmiş yönetim kurulu toplantısı yaptı. Yaklaşık 30 kadar insandık. Başkan Şükran Kurdakul’du. Şöyle açtı toplantıyı Kurdakul; ‘Yurtdışına her gidişimizde Kürt sorunu çok soruluyor bu konuda ne yapmalıyız?’ diye sordu. Sıra bana gelince, ’Biz öncelikle bir yazar örgütüyüz ve Bulgaristan’ daki Türklerin dil haklarını nasıl savunuyorsak burdaki Kürtlerin de dil hakkını savunabiliriz’ dedim. Oradaki başka bir yazar sen daha çok gençsin ordaki başka burdaki başka deyince buz gibi oldum. Bunun üzerine Leyla Erbil” Gülsüm çok haklı bunu konuşmamız gerekiyor, evet konuşmamız gerekiyor” dedi. Bu olayda olduğu gibi Leyla Erbil amasız, özgürlükler ve haklar diyarında sürekli mücadele eden biriydi.

TOPLUMU ÇELİŞKİLERİYLE ANLATIRDI

Adnan Özyalçıner (Yazar): Ben biliyorsunuz 50 kuşağındanım, Leyla da bizim kuşaktandı. Hem arkadaşım, hem dostumdu. O yüzden acım gerçekten çok büyük, o yüzden hep soruyorum kaç kişi kaldık diye. Leyla gerçekten çok derinlikli bir gerçekle toplumu, insanı bütün çelişkileri içinde her yönüyle anlatmasını bildi. Modern bir anlatım, modern bir dille edebiyatımıza çok şey kazandırdı.

Aydın Ilgaz (Yayıncı): Leyla Erbil bence Türkiye’ de kadın olarak gelmiş geçmiş en büyük yazar. Yıllarca vermiş olduğu mücadeleyi çok yakından izlediğim için herkesin çekindiği zamanlarda ortalarda en öne çıkanlardandı.

Egemen Berköz (Yazar): Leyla Erbil kendine özgü çok değişik bir yazardı, çok önemli bir yazardı, yani çok şey kaybettik. Geriye yapıtları kaldı artık yapıtlarıyla avunacağız.
Üstün Akmen (Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı ): Leyla Erbil yenilikçi tarzıyla, dik duruşuyla, siyasi görüşleriyle, politik atılımlarıyla her zaman başta giden ve önde gelen bir edebiyatçımız oldu ilk başladığından beri.

Nur Sürer (Oyuncu): Amaları olmayan, demokrasi savunucusu bir insandı. Yüzyüze tanışmamız 1990’ lı yıllarda ilk Körfez Savaşı’ nın başlangıcında tanışmıştık. Yazarlar Sendikası o zaman bir eylem koymuşlardı. Son derece inatçı, demokrat ve çok anaçtı. Ondan sonra dostluğumuz devam etti ve şunu atlamamak lazım; Leyla Erbil edebiyat dünyasında çok önemli yeri olan, çok iyi bir yazardı.

(Evrensel / Ezgi Görgü, Ekin Fırat Yener)