Evren Demirdaş / Demokrat Haber Elazığ

HDP İstanbul eski Milletvekili ve Emek Partisi MYK üyesi Abdullah Levent Tüzel Emek Partisi Elazığ İl Örgütünün düzenlediği 'Neden Hayır Demeliyiz' adlı panelde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tüzel,''Ülkemiz halkı ne istendiğini çok iyi bir şekilde görüyor. Bütün yetkiler istikrar adına, hızlı hareket adına, güçlü ülke olmak adına tek elde toplansın bu Cumhurbaşkanının elinde olsun çok başlılık olmasın gibi gerekçelerle bu mevcut olan yapıyı Cumhuriyet sisteminin ürettiği parlamenter sistemini artık kendileri için bir ayak bağı olarak görüyorlar'' dedi.

AKP’nin parlamenter sistemini ayak bağı olarak gördüğünü ifade eden Tüzel’in açıklamaları şöyle:

 ''Bir süredir televizyonlardan, meydanlardan bu konu hakkındaki düşünceler Cumhurbaşkanı tarafından, Başbakan tarafından dile getiriliyor tartışmalar giderek daha çok boyutlanıyor. Ülkemiz halkı ne istendiğini çok iyi bir şekilde görüyor.

Bütün yetkiler istikrar adına, hızlı hareket adına, güçlü ülke olmak adına tek elde toplansın bu Cumhurbaşkanı’nın elinde olsun çok başlılık olmasın gibi gerekçelerle bu mevcut olan yapıyı Cumhuriyet sisteminin ürettiği parlamenter sistemini artık kendileri için bir ayak bağı olarak görüyorlar.

15 yıla yakın bir AKP dönemi bunu fiili olarak yürüttüğünü herkes görüyor. Bir gücü kullanmak adına hiçbir şeyden geri kalmıyorlar. Ama söyledikleri bir şey var ki  artık meclisin içinden değil bu Cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçiliyor o halde bu cumhurbaşkanı sorumlu bir cumhurbaşkanı olarak partili olabilir. Devletin başı olarak bütün devlet görevlilerini atayabilir,kararnameler çıkartabilir bu onun hakkıdır çünkü millette destek almıştır diyorlar''

'HALKI KORKUTARAK EVET DEDİRTMEYE ÇALIŞIYORLAR'

''AKP çıkardığı yasaları hep millet arkamızda diyerek hareket etti. Ama meclis etkisi gücü bir kenara bırakılıp milletin bir kısmını arkasına alıp diğer kısmının itirazına rağmen bölünmüşlük içerisinde uzlaşma olmaksızın istediklerini halka dayatarak yapıyor. Dayatma bütün “darbeci, terör safında  olanlar, vatan haini olanlar” hayır diyor onun için evet dedirtmeye çalışıyorlar. Evet dersiniz bu ülke huzura kavuşur, terörden kurtulur gibi dayatmalarla, şantajlar yapıyor.

Aslında AKP yapamadıklarının hesabını vermemek için kendi taşıdıkları korku adına yönetimde geldikleri son nokta oldukları için tek sığındıkları şey korkutarak  bunu topluma, halkımıza kabul ettirmek istiyorlar.

7 Haziran'da yenilgi ve başarısızlıklarını nasıl ki 1 Kasım'da memlekete şiddet, terör, her tarafta patlayan bombalar ve şantajlarla “yeşil kartınızdan olursunuz”, “ekmeğinizden olursunuz”,  “yine ekmek karnesi gelir yine kuyruklar olur” gibi tehditlerle halkı korkutarak nasıl oy aldılarsa şimdi de aynı şey yapılıyor ve korkunun üzerinde prim yapmak istiyorlar.''