Düşünün: 17 yaşındasınız. Bir gün çevrenizdeki akrabalara birer ikişer anormal vergi cezaları bindirildiğini görüyorsunuz. Ödeyemeyenler toplama kamplarına gönderiliyor. Orada taş ocaklarında çalıştırılıyor.<br /> Ne yaparsınız?<br /> Lefter bunu yaşamıştı 17 yaşında...<br /> Ne mi yaptı?<br /> Gönüllü olarak askere yazıldı.<br /> * * *<br /> İçinde bir eziklik duygusu kalmış mıdır?<br /> Ölümünden bir yıl önce onun belgeselini yapan Nebil Özgentürk’e sordum bunu...<br /> Kamera arkasından bir anı anlattı.<br /> Bu bahis açılınca 87 yaşındaki Lefter, “Şu kamerayı kapat hele evlat” demiş.<br /> Kameranın kapalı olduğundan emin olunca da Nebil’in kulağına eğilip, “Babama da çok çektirdiler. O, yoksulluğu sayesinde sürgüne gitmekten kurtuldu, ama bütün akrabalarım Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı” demiş.<br /> Asıl acı olan, Lefter gibi bir efsanenin, Varlık Vergisi faciasından 70 yıl sonra, 87 yaşındayken bile, bu kadarcık bir serzenişi kamera karşısında söyleyememesiydi.<br /> * * *<br /> Onu ve Türkiye’yi anlamak için bir başka anekdot:<br /> 50’li yıllar...<br /> Lefter artık sadece Türkiye’de değil, dünyada “futbolun ordinaryüsü” haline gelmiş.<br /> “Ver Lefter’e/yaz deftere” tekerlemesi dillere yerleşmiş.<br /> Dünya karması Florentina’da oynarken tribünleri “Türko Türko” diye inletmiş.<br /> Milli formayı giyip Yunanistan’a gol atmış...<br /> İşte o Lefter’e 1955’te hayatının en büyük acısını yaşattık.<br /> 6-7 Eylül’de Büyükada’daki evini basan çapulcular taşlayıp “Vurun şu gâvura” diye bağırdılar.<br /> Lefter sabaha dek elde silah kapıda bekledi.<br /> Siz olsanız ne yapardınız?<br /> * * *<br /> “Ne yapmış” diye sordum Nebil’e...<br /> Yine kapattırmış kamerayı...<br /> Sadece “Günlerce ağladım” demiş. Ayrıntılara girmeye çekinmiş.<br /> Ama Türkiye, o gaddar çapulculardan ibaret değil tabii...<br /> Bir de güzel yüzü var bu ülkenin...<br /> Lefter’in evinin basıldığını duyan Fenerbahçeliler hemen Kartal’dan motorlara binip Ada’ya koşturmuşlar. Lefter’in evinin önüne barikat kurmuşlar.<br /> “Sana bunu kim yaptıysa söyle, haddini bildirelim” diye isim sormuşlar.<br /> Hepsini isim isim tanıdığı halde kimseyi ihbar etmemiş Lefter...<br /> Şikâyetçi de olmamış.<br /> Fenerbahçelilerin verdiği o destekten güç bulmuş.<br /> “Her toplumda olur böyle şeyler” demiş, susmuş.<br /> * * *<br /> Şimdi onun ardından sıralanan cömert övgüleri dinledikçe bunlar geliyor aklıma...<br /> Dün onu statta alkışlayanlar, bugün ardından iltifat yağdıranlar arasında ailesini sürgüne yollayanların, evini taşa tutanların çocuklarının, torunlarının da olduğunu düşünüyorum.<br /> Bunca özrün gündeme geldiği çağımızda, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusundan bir özrü bile esirgemiş olmamızdan dolayı üzülüyorum.<br /> Onun 87 yaşındayken ve ölüm döşeğindeyken bile başına gelenleri anlatırken -belki korkudan, belki memlekete zarar vermemek için- kamera kapattırmasından, eleştirmeyip yutkunmasından dersler çıkarıyorum.<br /> Onu saygıyla anıyorum.