Fransız Le Monde gazetesi, 100 sayfalık bir Türkiye özel eki hazırladı. Türkiye'ye ilişkin analizlerin, söyleşilerin yer aldığı özel sayıda "Jeopolitik konumu sayesinde kaçınılmaz bir bölgesel güç olan, 83 milyon nüfuslu demografik ağırlığı, dinamik ekonomisiyle Türkiye, komşumuz, bizi hem cezbediyor hem endişelendiriyor” ifadeleri yer aldı. 

Fransız Le Monde gazetesi, “Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı 100 sayfalık bir özel sayı çıkardı. Özel sayıda, Türkiye’nin geçmişi ve bugününe ilişkin söyleşiler, röportajlar ve analizler yer aldı. Le Monde’un Türkiye özel eki 8.90 Euro’ya satıldı.
 
Özel sayıda, Türkiye’den şu sözlerle bahsedildi:

“Öngörülemeyen Türkiye: Jeopolitik konumu sayesinde kaçınılmaz bir bölgesel güç olan, 83 milyon nüfuslu demografik ağırlığı dinamik ekonomisiyle Türkiye, komşumuz, bizi hem cezbediyor hem endişelendiriyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003-2014 dönemindeki başbakanlığı hatırlatılarak, Türkiye’yi temelden değiştirdiği belirtildi. Erdoğan’ın kendini ‘ekonomi mucizesi’ adamı olarak kabul ettirdiği belirtildi. Türkiye’nin Suriye, Libya, Kuzey Irak ve Kafkasya’ya yayılan askeri etkisinin de vurgulandığı sayıda “Bu etki, geleneksel ortakları Avrupa ve ABD’yle aranın bozulması riskiyle gerçekleşti” ifadeleri yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2003 yılında başbakan olduğu dönem ‘reformcu’ kimliğinin öne çıktığı, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne yöneltme projesi olduğu belirtilen haber şöyle devam etti: “Ancak yavaş yavaş ideolojik tutumu, pragmatizminin ve dışarı açılma niyetinin önüne geçti.
Özel sayıda Türkiye’de altyapı gelişmelerine de değinildi. Altyapının iyileştirildiği, sağlık sisteminin geliştirildiği, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) üç katına çıktığı belirtilen haberde “Erdoğan’ın otoriter yönelimine rağmen 2002’den bu yana her seçimi kazanmasını açıklıyor” ifadesi yer aldı. Erdoğan’ın Türkiye’de şu an yüzde 30’u oluşturan muhafazakâr tabanda, Türkiye’yi G20’ye dahil eden kişi olarak görüldüğünün altı çizildi.

Le Monde’un analizinde Erdoğan’ın eleştirenler tarafından ‘güce aç bir yeni sultan’ olarak nitelendiği, kendi hırslarına uyacak bir cumhurbaşkanlığı sistemi tasarladığı belirtildi. Analizde şu ifadeler yer aldı: “Erdoğan’ın hayali tarihte, mirasını inkar etmekten hiç vazgeçmediği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ünki gibi bir iz bırakmak”

SİSTEM KARŞISIDAKİ İTTİFAK

Analizde, AKP’nin İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde seçimi kaybettiği 2019 belediye başkanlığı seçimlerinden bu yana Türkiye’de “rüzgârın değiştiği” ifadeleri yer aldı. Finansal kriz ve enflasyon gibi etkenlerin, muhalefet bloğunu genişlettiği belirtildi.

Analiz şöyle devam etti:

Kürtler, merkez sağ milliyetçiler, Kemalistler ve hatta İslamcılar, ‘hiperbaşkanlığa’, kendi deyimleriyle ‘tek adamlığa’ karşı bir ittifak oluşturdu.”

Kaynak: T24