Kuzey Kıbrıs polisi, kumarhane ve otel işletmeciliğinin yanı sıra yasadışı bahis ve uyuşturucu ticaretiyle gündeme gelen Halil Falyalı'nın 8 Şubat'ta öldürülmesi sonrası yürütülen soruşturma hakkında ayrıntılı bir basın toplantısı düzenledi.

Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan, cinayet sonrası bulunan tabancalar ve mermilerin yanı sıra tutuklanan isimler hakkında bilgi verdi.

Soyalan'ın, soruşturmaya dair bazı görüntülerin henüz kendilerine ulaşmadan Türkiye medyasına sızdırılmasını eleştirmesi dikkat çekti.

“REYTİNG AMACIYLA TÜRKİYE MEDYASINA SERVİS EDİLİYOR”

"Maalesef olayın ardından gerek ülkemiz gerek Türkiye medyasında çeşitli görüntü ve iddialar yer alıyor. Bu gelişmelerden görüleceği üzere polise henüz ulaşmamış bazı özel kamera görüntüleri var" diyen Soyalan, "Reyting amacı ile bazı görüntüler TC medyasında servis ediliyor. Şüpheliler hakkında uzlaşılan bilgiler mahkemede açıklanıyor. Soruşturmanın selametini etkileyecek birçok önemli detay ve görüntünün yargı sürecinde deşifre olması işimizi zorlaştırdı. Bu durum soruşturma seyrine gölge düşürdü" ifadelerini kullandı.

Yeni Düzen gazetesinin haberine göre, Soyalan’ın açıklamaları özetle şöyle:

“2 KALAŞNİKOF, 4 ŞARJÖR, 39 MERMİ BULUNDU”

"Kısa süre içerisinde elde ettiğimiz bulgular doğrultusunda ilk tutuklamaları gerçekleştirdik. Soruşturma kapsamında 12 Şubat’ta Alsancak’ta gerçekleştirilen operasyon sonucu 2 kişi tutukladık. Zanlıların bulundukları evde bir adet tabanca bulundu. 13 Şubat’ta Çatalköy’de cinayet mahalli yakınlarında 2 adet kalaşnikof silah, 4 adet şarjör, 39 adet mermi bulundu.

Olay sonrasında cinayet faillerinin bulunamayacağı, bulunsa bile olayın kapatılacağının aksine hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde TC Emniyeti ile koordineleri şekilde çalışmalar sonuç verdi. Suç faillerinin Türkiye’de bazı isimlerle bağlantılı olabileceğini TC emniyeti ile paylaştık. İki ülke polisi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında olayla bağlantısı olduğu saplanılan 8 kişi İstanbul’da tespit edilerek, tutuklandı.

“TOPLAMDA 11 KİŞİ TUTUKLANDI”

Türkiye’de tutuklanan şahısların sorgularına ışık tutmak için TC Emniyeti ile paylaştık. 8’i Türkiye’de 3’ü KKTC’de 11 kişi tutuklandı. En az 3 kişinin olay mahallinde olduğuna ilişkin tespitlerimiz var. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından tutuklu bulunan zanlılar mahkemede sevk edilecek.

300 kişiden ifadesine başvuruldu, 100 kişiden ifade temin edildi. KGYS kayıtları haricinde 80 civarında mahalli kamera incelendi. Bazı görüntüler emare olarak alındı.

“SİLAHLARIN ÜLKEYE NASIL GİRDİĞİ ARAŞTIRILIYOR”

Basın kuruluşları tarafından atılan iddialara cevap vermek isterim. Arkasındaki araçta 2 koruması vardı. Çatalköy’deki ikametgâhına gitmek üzere olaydan 5-10 dakika sonra olay yerine vardı, çocukları ise ikametgâhlarında bulunuyordu. Olay sonrasında faillerin sürat teknesiyle ayrıldıkları iddia edildi. Böyle bir tespit yok. Cinayet silahlarının ülkeye nasıl girdiği araştırılıyor.

Cinayet zanlısı olarak Türkiye’de tutuklu bulunan kişinin Ercan’dan çıkış yaparak, kaçtığı yönünde haksız eleştiriler yapılıyor. Olay sonrasında cinayet mahallinden başlayarak, söz konusu şahsın ülkeden ayrıldığı saate kadar, olayla bağlantılı olduğuna yönelik bulgu yok. Bağlantısı olduğu tespit edildiği anda Türkiye’de tutuklanması sağlandı.

“MOBESE KAYITLARI TÜRKİYE TARAFINDAN YÖNETİLMİYOR”

Ülkedeki mobese kayıtlarının Türkiye tarafından yönetildiği, TC basınında paylaşıldığı yönünde iddialar vardı. KGYS kayıtları tamamen PGM yönetimi ve denetiminde. İddia edildiği gibi başka bir merkezden izlenemez, yönlendirilemez. Önemli soruşturma yürütülürken, olayla ilgili belge ve bilgiler PGM ve TC Emniyeti ile paylaşıldı.

“BASINA SIZDIRMAYLA İLGİLİ SORUŞTURMA AÇILDI”

Maalesef olayın ardından gerek ülkemiz gerek TC medyasında çeşitli görüntü ve iddialar yer alıyor. Bu gelişmelerden görüleceği üzere polise henüz ulaşmamış bazı özel kamera görüntüleri var. Reyting amacı ile bazı görüntüler TC medyasında servis ediliyor. Şüpheliler hakkında uzlaşılan bilgiler mahkemede açıklanıyor. Soruşturmanın selametini etkileyecek birçok önemli detay ve görüntünün yargı sürecinde deşifre olması işimizi zorlaştırdı. Bu durum soruşturma seyrine gölge düşürdü. Bazı görüntülerin basına sızmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı."