Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2000 yılında 21 Şubat tarihini “Dünya Anadil Günü” olarak ilan etti.

UNESCO’nun Mart 2013’te yayımladığı Tehlike Altındaki Diller Dünya Atlası’na göre, dünyada konuşulan yaklaşık 7 bin dilin yüzde 40’ı, yani 2 bin 500’ü kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.

UNESCO’nun Diller Atlası’na göre, Türkiye’de ise Kürtçenin Kirmançkî (Zazaca) lehçesi dahil olmak üzere 18 dil yok oldu ya da yok olma tehlikesi ile yüz yüze.

2015-2016 yılları arasında uygulanan sokağa çıkma yasakları ve sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası Kürtçenin gelişimi için çalışma yürüten kurumlar Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatıldı.

Yine, 2016’da günlük Kürtçe yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat, Evrensel gazetesinin Kürtçe yayın yapan dergisi Tîroj, Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDÎ-DER) ve İstanbul Kürt Enstitüsü kapatıldı.

Yine, Kürtçe eğitim verilen Ferzad Kemanger İlkokulu, Ali Erel İlkokulu, Ahmet Beyhan İlkokulu (Dibistana Seretayî ya Ahmet Bayhan) da kapatılan yerler arasında yerini aldı.

Lice ve Silvan’da yapımı tamamlanan okullar da eğitim hayatına daha başlamadan yıktırıldı. Bölgedeki belediyelere atanan kayyımlar eliyle de Kürtçe tabelaların yanı sıra Kürtçe sokak, cadde ve park isimleri silindi.

‘KURUMLARIN EŞYALARI GANİMET OLARAK ALINDI’

Kapatılan kurumlar arasında bulunan KURDÎ-DER’de 10 yıl boyunca hem öğretmenlik hem de yöneticilik yapan Rıfat Roni ve KHK ile kapatılan Ehmedê Xanî Akademesi Eşbaşkanı İbrahim Halil Taş, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü dolayısıyla o dönem yaşananlar ve Kürtçe üzerindeki baskıya ilişkin konuştu.

2006’da halkın yoğun talepleri doğrultusunda açtıkları KURDÎ-DER’de on binlerce öğrencinin ders gördüğünü hatırlatan Roni, “1991’de Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), 1992’de Kürt Enstitüsü açıldı. 2014 yılında Diyarbakır’da Ferzad Kemanger, Yüksekova’da Dayika Uveyş ve Cizre’de Berivan okulu büyük bir coşku ve katılım ile açıldı. Kürt halkının verdiği mücadele sonucu Kürtçe okullarda seçmeli ders olarak verilmeye başlandı. Kürtçenin gelişimin gören hükümet inkar yoluna gitti ve bir çok kurumu kapattı. Kürtçe öğreten kurumlara ceza yağdırdı. Kurumların malını ganimet ilan edip hepsini aldı ve bunları sattı” dedi.

‘ÇALIŞMALAR KHK’YE TAKILDI’

KURDÎ-DER bünyesinde 37 şube açtıklarını kaydeden Roni, “Türkiye metropollerinden tutun bölgenin il ve ilçelerinde verilen eğitimlerde halkın yoğun talebi vardı. Halk KURDÎ-DER’i alternatif olarak görüp çocuklarını buraya gönderiyordu. 10-20 olan sayı zamanla on binlere ulaştı. KURDÎ-DER taleplere cevap olmak için okul öncesi, ilkokul, lise ve üniversite için materyaller düzenleme hazırlığı yapıyordu. Yaptığımız bu çalışmada diğer çalışmalar gibi KHK’ye takıldı” diye konuştu.

Kürtçe ders veren kurumların kapatılması ile on binlerce öğrencinin “sudan çıkmış balığa” döndüğünü kaydeden Roni, daha sonra yapılan çalışmalar ile bir toparlanma durumunun ortaya çıktığını ifade etti.

‘KÜRTÇE KONUŞTUĞU İÇİN CEZA ALIYOR, ÖLDÜRÜLÜYOR…’

Bir halkın var oluşunun en önemli göstergelerinden birinin dil olduğuna dikkati çeken Roni, dilini konuşamayan veya bilmeyen insanların özgür olmadığını kaydetti.

Dünya Anadil Günü’nün saldırı altında olan dillerin dayanışma günü olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Roni, saldırılara karşı çıkıp, dilleri hakkettiği yere getirilmesinin ardından bu günün bayram olarak kutlanılması talebinde bulundu.

Kürtçeye dönük saldırılara cezaevinde şahit olduğuna değinen Roni, “O zaman Türkçe konuş çok konuş dayatması ile insanlar işkenceden geçiliyordu. Şimdi birçok yerde insanlar Kürtçe konuştuğu için ceza alıyor. Öldürülüyor” dedi.

KHK ile kapatılan Ehmedê Xanî Akademesi Eşbaşkanı İbrahim Halil Taş da, akademinin 21 Şubat 2012 yılında açıldığını ve 1 Ocak 2017 yılında KHK ile kapatıldığını hatırlattı.

Akademi bünyesinde Kürtçe eğitim verdiklerini belirten Taş, büyük bir coşku ile açtıkları akademinin gerekçe gösterilmeden kapısına kilit vurulduğuna işaret ederek, “Darbe bahane edilerek akademi kapatıldı. Akademi ile darbenin alakası nedir” diye sordu.

‘BASKILARIN AMACI ASİMİLASYON’

Kürtlerin yoğun olarak dile sahip çıktığı bir dönemde Kürtçe ders veren kurumların kapatıldığını söyleyen Taş, bununla da asimilasyonun amaçlandığını söyledi.

Anadil gününün tüm dünyada yok olmak ile yüz yüze kalmış dillerin direnişine ve kendini daha da ilerlemesine şahit olacağı bir gün olması gerektiğini belirten Taş, Kürt dili için de mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Kürtçeye yönelik saldırıların yoğun olduğunu ancak buna karşın geri adım atılmadığını vurgulayan Taş, Kürt Dil ve Kültür Ağı, Kürt Dil Platformu ve MED-DER gibi kurum ve kuruluşlar Kürtçenin gelişimi ve asimile edilmenin önüne geçmek için çalışma yürüttüğünü söyledi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı