BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, Meclis İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu'nun hazırladığı taslak rapora ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşa Kürkçü, kabul edilen taslak rapora itiraz ettiklerini belirterek, "Rapor bu şekilde hazırlanmasaydı, hakikati arayan rapor olsaydı, Türkiye'de barışın kurulması için, güven tesisi gibi çok önemli bir konuda TBMM'yi büyük inisiyatif sahibi kılmış olacaktı. Çatışma dönemindeki haksızlıkları giderebilecek ve umut doğuracaktı, ancak raporun bu şekliyle komisyon, bu fırsata ihanet etmiştir" dedi.

'KOMİSYON BU DURUMDAN KENDİSİNİ VE HERKESİ KURTARABİLİR'

Raporun değiştirilmesi için halen bir fırsat bulunduğunu dile getiren Kürkçü, şunları söyledi:

"Meclis, 34 kişinin askeri güçler tarafından katledilmesine seyirci kalmadığını kanıtlayabilir. Hala fırsat var; komisyon, bu durumdan kendisini ve herkesi kurtarabilir. Meclis barışa ulaşmak için mercii haline getirilebilir. Herkesin acılarına deva bulacağı yer olabilir. Diğer partiler de itirazlarını ortaya koydular, hükümet bundan da sonuç çıkarabilir."

‘RAPORUN İÇERİĞİ UTANÇ VERİCİ’

Komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalarda usullerin ayaklar altına alındığını belirten Kürkçü, "Toplantı basına kapatıldı ve taslak rapor üyelere okunmak kaydıyla dağıtıldı ve geri istendi. 5 AKP'linin kararıyla basına kapalı olarak çalışmalar sürdürüldü. Ben bu usule uymuyorum. Raporu almamızı engelleyecek, bir güç Meclis içinde yoktu. Ancak kargaşaya yol açmamak için yanımıza almadık. Vicdanımız ve ahde vefa arasında kaldık. Kararın saklanmasının anlamı yok. Alt Komisyon kendini kimden saklamaktadır? Komisyon kendini saçma sapan bir duruma düşürmüştür. Rapor içeriği o kadar utanç vericidir ki; mümkün olduğunca geç konuşulması istenmektedir" diye konuştu.

‘KATLİAMIN ÜSTÜNÜ ÖRTEN BİR RAPOR HALİNE GELMİŞTİR’

Hazırlanan raporla, Meclis ve komisyona karşı bir kez daha güvensizlik oluştuğunu dile getiren Kürkçü, şunları ifade etti:

"Rapor hava harekatının kimin emriyle, kime karşı uygulandığı, kime karşı hukuki yaptırım gerekeceği sorularına yanıt vermemiştir. Rapor işini yapmamıştır. Gerçeklerin ortaya çıkarılması değil, üstünü örten bir rapor haline gelmiştir. Komisyon, 'Genelkurmay ya da diğer kurumlardan bilgi alamadık' gerekçesine sığınamaz. Örneğin İçişleri'nden gelen cevapta önemli bilgiler olmasına rağmen raporda yer verilmemiştir. Genelkurmay'ın bilgi notunda ise, bu harekatın Meclis'in hükümete Kuzey Irak'a asker gönderme ve sınır ötesi yetkisi veren tezkeresine dayanılarak gerçekleştirildiği yer almaktadır. Yani zaten gereğini söylenmiştir. Hükümet yetkisiyle operasyon yapılmıştır. Ancak raporda buna da değinilmemiştir" dedi.

'RAPORDAKİ TEK SORUMLU KÖYLÜLER'

"Raporda bir sorumlu vardır o da köylülerdir!" diyen Kürkçü, "AKP'liler tarafından olayda kasıt olmadığı söylenmektedir. Ancak operasyonun hiçbir spesifik istihbarata dayanmadığı ve 34 kişinin imha edildiği gerçeği vardır. Ortada istihbarat yoktur. Katliam göz göre göre işlenmiştir" dedi.

KAPLAN: BU RAPORLA 34 CAN TEKRAR ÖLDÜRÜLDÜ

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise, şunları söyledi:

"Yeni icat olan gizli rapor, hangi içtüzükten kaynaklanıyor? Raporu görmeden neyi tartışacak? Yasama, gizli soruşturma yapacak, sonra da hükümet istediği gibi yapacak. Roboski suç üstü halidir. Tüm deliller ve belgeleriyle kamu vicdanında karar verilmiştir. Bu raporla 34 can tekrar öldürüldü. 34 canın gözleri katillerin üzerindedir ve biz de takipçisi olacağız" dedi. (ANF)