Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Şırnak'ın Cizre ilçesinde ardı ardına 6 kişinin ölmesiyle birlikte büyük bir gerginlik yaşandığını belirtip, "Halk kendi kendini yönetmek istiyorsa halkın kendi kendini yönetmesinin yolunu açacaksınız. Hepimiz Kürt halkının direncinden bir şey öğrendik. Şimdi bunu ortak bir ders olarak Türkiye’nin tamamına yayacağız. Tayip Erdoğan istediği kadar imparatorluk kurmak peşinden koşsun. Onun imparatorluğunu yıkmasak namerdiz." şeklinde konuştu.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 27 Aralık'ta başlayan ve 6 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan olayların ardından Halkların Demokratik Partisi ( HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Selma Irmak, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, HDK Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile HDP'li Milletvekilleri Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, Gülser Yıldırım, Hasip Kaplan ve Faysal Sarıyıldız ilçeye gelerek DBP Cizre ilçe örgütü binasında halka seslendi.

'BU CİNAYETİN, BU SALDIRININ ARKASINDAKİ AKLI, MANTIĞI BİLİYORUZ'

Cizre’de ölüm kusturanlara, kan kusturanlara buradan seslendiklerini söyleyen Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, “Son cinayetinizle artık yetersiniz diyoruz. Bir cinayete daha asla ama asla izin vermeyeceğiz. Cizre asla yalnız kalmayacak. Bu cinayetin, bu saldırının arkasındaki aklı, mantığı biliyoruz. Boşuna bize bu yaşananları provokasyon diye, cemaat diye anlatmasınlar. Cemaati siz baş düşmanınız ilan etmişseniz burada varsa cemaat onu yakalayacaktınız. Bugün hesap sorma sırası bizdedir. Hesap soruyoruz. Çocuklardan ne istediniz? Vicdanınıza nasıl sığdırdınız. Hangi vicdan çocukları kurşuna dizmeye, onları gaz kapsülleriyle öldürmeye sizin zihninizde mağdur gösterebilir?” dedi.

“BU TÜRKİYE’Yİ, BU KÜRDİSTANI 90’LARA DÖNDÜREMEYECEKSİNİZ”

Cizre’de uzun bir zamandır bir gerginlik olduğunu aktaran Kürkçü, “Ama bu gerginliğin sebebi var. Hükümetin kamu düzeni diye tutturduğu şeyi kamu olmadan kurmasından, çalışmasından doğan bir gerginlik var. Kamu dediğiniz şey halktır. Halk için kurulan bir düzen halk olmadan kurulamaz. Halk kendi kendini yönetmek istiyorsa halkın kendi kendini yönetmesinin yolunu açacaksınız.

Yoksa artık hiç kimse Türkiye’yi 1990’lara geri döndüremez. Her gün Hizbulkontra cinayetlerinin birbirini izlediği günlere bu Türkiye’yi, bu Kürdistan’ı döndürebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Halk başını kaldırdı. Halk kendi kendini yönetmesini öğrendi ve halk şimdi Türkiye’ye büyük bir barış teklif etti. Ya bu barışa razı olacaksınız ya da açıkça savaş masasını siz kıracaksınız. Biz barış masasını kurduk. Bunu ya siz devirirsiz ya siz devirirsiniz. Biz barış masasını devirmeyeceğiz. Ama asla ve asla Cizre halkı teslim olmayacak. Barış teslim olmak değildir. Hepimiz Kürt halkının direncinden bir şey öğrendik. Şimdi bunu ortak bir ders olarak Türkiye’nin tamamına yayacağız. Tayip Erdoğan istediği kadar imparatorluk kurmak peşinden koşsun. Onun imparatorluğunu yıkmasak namerdiz.” diye konuştu.

EMİNE AYNA: “PROVOKATÖRÜN KENDİSİ İÇİŞLERİ BAKANI’DIR”

Daha sonra açıklamalarda bulunan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna da hiç bir şekilde hükümetin sorumluluktan kaçamayacağını belirterek şunları söyledi: “Tüm ölümlerden Hükümet AKP devleti sorumludur. Hiçbir şekilde bu sorumluluklarından sıyrılamazlar. İçişleri Bakanı, Başbakan provokasyon mu diyor? Bunu biz yapmadık, provokatörler mi yaptı diyor. O provokatörler İçişleri Bakanı’nın emrin altındaki polis araçlarının içindeyseler provokatörün kendisi İçişleri Bakanı’dır. Bunun başka anlamı yok.”

Kaynak: Bugün