HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP’nin artık baraj sorunu kalmadığının altını çizdi ve “Baraj için değil, barış için, adalet için HDP’ye oy vermeliyiz” dedi.

Konak Gültepe’deki Ege Bölgesi Kars Demokrat Dernekleri Federasyonunu ziyareti sırasında dernek yöneticileriyle sohbet eden Kürkçü, soruları da yanıtladı.

HDP’nin sadece Kürt halkının oyunu almadığını ve sadece Kürt meselesi üzerinden kendini ifade etmediğinin altını çizen HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü “7 Haziran seçim sonuçları AKP’nin Türkiye’yi tek başına, ortaksız, kimsenin rızası olmadan yönetme arzusunun ne kadar yıkıcı olduğunun artık toplum tarafından görüldüğünün bir göstergesidir” şeklinde konuştu.

“BİZ SAĞ OLMAYACAKSAK VATAN NEDEN SAĞOLSUN”

1 Kasım seçimlerinin toplumun ihtiyacından doğmadığını, toplumun seçim sonuçlarına göre bir hükümetin kurulmasını istediğini vurgulayan Ertuğrul Kürkçü “Ancak AKP ve Erdoğan 7 Haziran seçim sonuçlarını sindiremediler. MHP ise AKP’nin ihtiyaç duyduğu ne varsa onu sağladı, Meclis başkanlığını altın tepside Erdoğan’a sundu. Ancak artık halkımızda bir uyanış var. Halklarımız artık biz sağ olmayacaksak vatan neden sağ olsun diyor” ifadesini kullandı.

HDP’nin yüzde 10 barajını artık geride bıraktığını düşünen Ertuğrul Kürkçü 1 Kasım seçimlerinde barajı aşmak için değil, barış ve adalet için oy verilmesi gerektiğini söyledi.  Konuşmasında “Kime oy verirseniz verin, biz sizinle dertleşmeye geldik. Ama lütfen sorumluluğun sizde olduğunun farkındalığıyla hareket edin” çağrısında bulunan HDP Milletvekili Kürkçü, oyların Türkiye’yi yöneten ‘zalim çeteye’ cevap verilecek şekilde, barışın kapısını açacak bir tercihle kullanılmasını dilediğini söyledi.

'SİZ HAKİKATİN MEDYADA OLDUĞUNU MU DÜŞÜNÜYORSUNUZ?'

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ziyaretinin son bölümünde dernek yöneticilerinin sorularına açıklıkla yanıt verdi.

Medyada DHKP-C, PKK, HDP ve paralel yapının katliamı yapanlar olarak sunulmasına HDP’den kimsenin neden aksini anlatarak tepki vermediği yolundaki bir soruyu “Bu soruyu yöneltmenizi hayretle karşılıyorum” sözleriyle karşılayan Kürkçü şöyle yanıt verdi: “Siz hakikatin medyada olduğunu mu düşünüyorsunuz? Devletin ve sermayenin tüm kanallarının HDP’ye kapatıldığının farkında olmayışınızı çok tuhaf buluyorum. Biz bütün görüşlerimizi ifade ediyoruz. Kendi kendimizi bombalamış olabilir miyiz? 100 arkadaşımızı yok eden katliamı yapmadığımızı mı ispat edeceğiz? Siz sesiniz çıkmıyor diyorsunuz. Oysaki sizin sesinizi kesiyorlar diyebilmelisiniz. Gelin buna beraber engel olalım diyebilmelisiniz”.

Kürkçü taşeronlaşma ve sendikalaşma konusundaki bir soru üzerine; güvencesiz çalışmanın neoliberalizmin bir dayatması olarak esas haline getirildiğinin altını çizdi ve “Biz sendikalı çalışmanın mecburi olması ve taşeronlaşmanın yasaklanması konusunda netiz. Ancak geçtiğimiz dönemde gündem yoğunluğu ve milletvekili sayısının azlığı nedeniyle bu tartışmaları çok güçlü yürütemedik” özeleştirisini yaptı.

“Medyada sürekli neden Kürdistan kelimesini kullanıyorsunuz?” şeklindeki soruya ise Kürkçü’nün yanıtı şöyle oldu: “1930’lara kadar mecliste Lazistan mebusları, Kürdistan mebusları vardı. Ne zaman ki tek millet politikası güdülmeye başlandı, bu kavramlar ortadan kayboldu. Kürdistan demek, Kürtlerin ayrı bir vatan kurmasını istemek demek değildir. Bu toprak parçasının adı tarihsel olarak Kürdistan’dır. Kürtlerin ayrışmak gibi bir talepleri yoktur.” (Demokrat Haber)