Bingöl Üniversitesi Kürdoloji bölümü öğrencileri, öğretmen atamalarında 3 kişilik kontenjan açılmasına tepki gösterdi. Öğrenciler, böyle giderse bölümlerin kapanacağını düşünüyor.

Fırat Bulut'un Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 29 Haziran tarihinde açıkladığı 2022 yılında ataması yapılacak 20 bin sözleşmeli öğretmen içerisinde ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ bölümü için 3 kişilik kontenjan ayrıldı.

İkisi Kurmancî, biri Dimilkî (Zazakî) olmak üzere Kürtçe öğretmenliği için ayrılan kontenjan tepkilere neden oldu. Bu bölümlerde okuyan ve mezun olan öğrenciler, eğitim aldıkları konu ile ilgili çalışma imkanı bulamadıklarını vurgularken zamanla bölüme ilginin kaybolacağını da belirtti.

‘TÜRKİYE’DEKİ SİYASAL ATMOSFER BÖLÜME İLGİYİ BELİRLİYOR’

2011 yılında YÖK tarafından ‘Kürt Dili ve Edebiyatı’ bölümünün onaylanmasıyla Mardin Artuklu, Muş Alparslan ve Bingöl üniversitelerinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri, Bingöl ve Tunceli’de ise Zaza Dili ve Edebiyatı bölümleri açıldı.

Bingöl Üniversitesi ‘Kürt/Zaza Dili ve Edebiyatı’ bölümü öğrencileri ve bu bölümlerden mezun olanlar tepkili... Öğrenciler, her yıl sınırlı sayıda kontenjan ayrılması nedeniyle umutlarının azaldığını söylüyor.  

Bingöl Üniversitesi’ndeki Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünden bu yıl mezun olan Tarık Yorgun, Kürtçe öğretmen ihtiyacının çok fazla olduğunu fakat politik yaklaşımlar nedeniyle atama yapılmadığını düşünüyor.

Kürtçe ve Zazaca bölümlerinin devletin Kürt politikasında yumuşaması ile açıldığını söyleyen Yorgun, bölüme ilginin azaldığına işaret ediyor:

“Çözüm sürecinin bitmesiyle devletin de öğrencilerin de bu bölümlere yaklaşımı değişti, ilgisi azaldı. Türkiye’deki siyasal atmosfer bölüme ilgiyi belirliyor.”

‘KÜRTÇE DİL BÖLÜMÜ SAHİPLENİLMELİ’

Beklentilerinin karşılanmadığını belirten Yorgun “Kürtçe öğretmeni olarak atanma beklentimiz karşılanmadığı için bölümü bitirenlerde bir kırılma yaşandı. Atamalar bu kadar sınırlı tutulunca insan umudunu kaybediyor. Her sene bir veya iki kişi atanıyor” diyor. Yorgun, bölüme olan ilginin zamanla kaybolmasını da şu örnekle açıklıyor: “Her sene 30-40 öğrencinin olduğu sınıflar açan Bingöl Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl sadece yedi öğrenci Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünü tercih etti. Üniversitemizde Zazaca bölümü için de aynı durum söz konusu.”

İşsiz olduğunu ifade eden Yorgun, bölümün Kürt halkının kazanımı olduğunu belirterek tüm olumsuzluklara rağmen sahiplenilmesi, tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.

‘ANA DİLDE EĞİTİM EN TEMEL İNSAN HAKKI’

Bölümü tercih etmesinin öncelikli nedeninin Zazaca’yı öğrenmek olduğunu söyleyen 2020 yılı mezunu Canan Kaçar da Kürtçeye 3 kontenjan ayrılmasına gösterenler arasında yer alıyor. Kontenjanın yetersiz olduğunu ve talepleri karşılamadığını söyleyen Kaçar, “Göstermelik bir alım. En temel hakkın alenen gaspı söz konusu” değerlendirmesi yapıyor.

Kendi çocukluğunda ana dilini bilmemekten kaynaklı yaşadığı sorunları başka çocukların yaşamaması için öğretmen olmayı isteyen Kaçar, şimdilerde KPSS’ye hazırlanıyor. Kurmancî ve Zazaca özel ders veren Kaçar, geçinmek için ailesinden destek aldığını belirterek daha fazla atama istiyor.

2021 yılında mezun olan Diren Cengiz de ana dilde eğitimin en temel insan hakkı olduğunu ve yaygınlaşması gerektiğini söylüyor.

Zazaca’nın kaybolmaya yüz tuttuğuna dikkat çeken Cengiz, “Bu dilin yaygınlaşması için eğitiminin de yaygınlaşması gerekir. 20 bin öğrenci Kürtçe’yi seçmeli ders olarak tercih etti ancak bakanlık sadece 3 öğretmen atayacak” diyor.

Okulu bitirdikten sonra bölüm dışında işlere yönelmek zorunda kaldığını anlatan Cengiz şunları dile getiriyor: “Elbette Zaza Dili ve Edebiyatı bölüme kayıt yaptırırken tek amacım atanmak değildi. Ana dilimi öğrenmek, araştırmak, dil alanında kendimi geliştirmek… Bugün yaşamımı idame ettirmek için okuduğum bölümle alakası olmayan bir işte günde 10-11 saat çalışmak zorunda kalıyorum. Okuduğum bölümle ilgili bir iş yapmak isterdim.”

Elif Avcı, Zaza Dili ve Edebiyatı bölümünden 2020 yılında mezun olmuş. KPSS’ye hazırlanan Avcı, “Her sene belki bu yıl sayı artar diye düşünüyoruz ama sonunda hüsran oluyor” diye konuşuyor.

‘ÖNÜMÜZÜN AÇILMASI GEREKİR’

Bingöl Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı ikinci sınıf öğrencisi olan Şehmus Özpolat, beklentiyle üniversiteye kayıt yaptırdığını ancak Kürtçe öğretmen atanması için ayrılan  kontenjanın kendisini de olumsuz etkilediğini ifade ediyor.  

Sınırlı kontenjan ayrılmasını ‘asimilasyon politikasının kanıtı’ olarak yorumlayan Özpolat “Milyonlarca kişinin ana dili olan Kürtçe için 3 öğretmen atanacak olması, bölümü tercih eden ve edecek öğrencilerin hevesini kırıyor. Zazaki ve Kurmancinin önünün açılacağını, ilerde ana dilde eğitimin verileceğini düşünerek kayıt yaptım. Güzel beklentilerim vardı” diyor.

Kürt Dili ve Edebiyatı ikinci sınıf öğrencisi Dicle Deniz şunları söylüyor: “Herkesin dilini, kültürünü, tarihini öğrenmeye hakkı var. Mezun olup bekleyen binlerce öğrenci var. Okulumu bitirdikten sonra doğal olarak atanmak istiyorum. Bölümüm üzerinde çalışmak, kendimi geliştirmek, gelecek kuşaklara öğrendiklerimi aktarmak istiyorum. Tüm bunlar için önümüzün açılması gerekir.”