Bu ülkede kim olursan ol ama birbirinin sorunu, acısını tanı, öğren, anla diyorduk. Kim olursan ol birbirine dokun diyorduk. Bize terörist muamelesi yapıldı.

 

Film Arası Sinema Dergisi'ne konuşan ünlü oyuncu Füsun Demirel, 'darbeler yaşadık, onca kan döküldü, acılar çektik ama sinemamıza yansımadı' dedi. 'Politik sinemamız yok' diyen Demirel, oynadığı bir film nedeniyle terörist muamelesi gördüğünü söyledi. Demirel, Yalan Dünya dizisinde oynamaktan da memnun.

 

Film Arası Sinema Dergisi, Nisan sayısı ile sinemaseverlerin karşısına çıktı. Her ay ağırladığı konuklarla sinema gündemine dair önemli röportajlar gerçekleştiren derginin bu ayki konuğu ise Züğürt Ağa, Uçurtmayı Vurmasınlar, Berdel, Kiracı, Memû Zîn ve Büyük Adam Küçük Aşk gibi filmlerdeki oyunculuğuyla hafızalara kazınan usta oyuncu Füsun Demirel. Sıdıka, Tövbeler Tövbesi ve son olarak da Yalan Dünya isimli diziyle büyük beğeni toplayan oyuncu, Suat Köçer'in sorularını yanıtladı.

 

İşte, Film Arası Dergisi'nin son sayısında yer alan röportajdan bazı başlıklar:

 

DİZİLER BENİ DEFORME ETTİ

'Önerilen projelerdeki roller çoğunlukla akılda kalıcı ve herkeste bir iz bırakan roller oldu. Ben şanslıydım aslında. Ama zamanında çok da çalışkandım. O kadınların hikâyelerini anlatabilmek ve seyirciyle paylaşabilmek için yoğun çalışırdım. Diziler beni giderek deforme etti sanırım. Eskisi kadar emek veremiyorum artık.'

 

BİZE TERORİST MUAMELESİ YAPTILAR!

'Büyük Adam Küçük Aşk, en değer verdiğim işlerimden birisidir. Filmin üretim süreci ve sonrası yasadıklarımız ise kitap konusu olabilir. Çünkü Kültür Bakanlığı dava açtı. İstanbul film festivali korkusundan yarışmaya sokmadı. Yasaklı filmimizin basın toplantısına Yıldız Kenter, Şükran Güngör, Handan İpekçi ve ben iki otobüs dolusu zırhlı polis kortejinde girdik. Biz bir film yapmıştık. Ülke barışı için. Bu ülkede kim olursan ol ama birbirinin sorunu, acısını tanı, öğren, anla diyorduk. Kim olursan ol birbirine dokun diyorduk. Bize terörist muamelesi yapıldı. Gurur duyuyorum Büyük Adam Küçük Aşk filmiyle.'

 

ONCA ACI ÇEKTİK AMA SİNEMAYA YANSIMADI

'Sinemacılarımız bu topraklarda yaşayıp da konu sıkıntısı çektiler. Buna hayret ediyorum. Bu kadar zengin bir siyasi geçmişimiz var ve bu sinemada anlatılamadı. Bu kadar ihtilaller yaşadık, bu ülkede bunca kan döküldü. Acılar çekildi. Uzak değil, daha 90'lara kadar neler yaşandı. Kayıplar, yargısız infazlar. Hiçbir şey doğru düzgün anlatılmadı. Az sayıdaki filmlerde de festival filmi tadında kaldı.'

 

TÜRKİYE'DE POLİTİK SİNEMA DİYE BİR ŞEY YOK

'Politik sinema diye bir şey yok Türkiye'de. Aslında bu kadar politik meselesi olan, özgürlükleri elinden alınmış, sosyal barışı sağlanamamış, kapitalizmin kucağında yoksullaşan bir ülkede, bunca ahlaki değerler yitirilmekte iken nasıl politik sineması yok anlayamıyorum. Elbette ülkesini sorun eden duyarlı birileri bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama kitlelere ulaşıyor mu bu yapılanlar?'

 

YALAN DÜNYA'DA OYMAMAK BANA MUTLULUK VERİYOR

'Biz oyunculuk yaparak hayatımızı sürdürüyoruz. Diziler bunun tek kapısı. Bu proje çok sevildi... Avantajdan başka ne diyebilirim ki... Çocuklarımın eğitim yaşı yaklaşıyor. Yaşamım eskisinden de zor. Artık iki çocuğumun sorumluluğu var. Uzun yıllar sürecek istikrarlı, samimi, düzgün, insanları kandırmayan, eğlendiren bir projede olmak sadece mutluluk veriyor.' (GAZETECİLER.COM)