Türkiye sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan'ın hayatını kaybettiği bildirildi.

66 yaşındaki Akan bir süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu.

Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Tarık Akan'ın yaşamını yitirdiği haberini teyit etti: “Tarık Akan 16 Eylül Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Halkımızın başı sağolsun.”

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Tarık Akan için pazar günü saat 14.00'da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlenecek. Ardından Teşvikiye Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Tarık Akan Bakırköy'deki Zuhurat Baba Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

'TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİRİYDİ'

Barış Zeki Üregül, babası Tarık Akan'ın vefatı sonrası bir açıklama yaptı.

Babasının gece saat 01:00'de hayatını kaybettiğini belirten Üregül, "3 haftadır hastanede tedavi görüyordu. Bodrum’dayım derken babam hastanedeydi. Orada sadece bir hafta tatil için kaldı, hastalığı ağırlaştı ve yatış verdiler. Dün gece saat 1’de biz 3 çocuğu başındayken vefat etti. Babam sadece biz ailesi için değil. Tüm Türkiye için önemli biriydi" dedi.

"O ŞAHIS REKLAM YAPIYOR"

Barış Zeki Üregül, "Şimdi yalan yanlış iddialar atan o şahıs (ağabeyi Turgut Üregül) şov amaçlı hastanenin önünde konuşuyor. Gerekli açıklamayı yapmak istedim çünkü bizim kaybımızdan reklam yapmaları çok can acıtıcı. ‘Cenaze kayıp’ demesi çok garip, biz şu an babamızın vefat işlemleriyle ilgilenirken aşağıda konuşma yapan kişinin yıllardır babamın olduğu yere bile yaklaşamaması herkesçe biliniyordu. Cenaze işlemlerini bugün gün içinde kararlaştırıp bilgi vereceğiz. Babamızı çok seviyoruz, sevenlerine de teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Asıl Adı Tahsin Tarık Üregül olan ünlü sanatçının ağabeyi Turgut Üregül de sanatçının hayatını kaybettiği hastaneye gelerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"KANSERDEN KURTULUŞ YOK, BİLİYORSUNUZ"

Turgut Üregül yaptığı açıklamada, “Dostlar sağolsun. Dün buradaydım, rahatsızdı. Ciğerinin alındığını biliyoruz. Kanserden kurtuluş yok biliyorsunuz. Son tedaviler de netice vermedi herhalde. Gece 1’de öldüğünü duydum, hastaneden aldığım haberler...” ifadelerini kullandı.

Üregül, kardeşinin kanser tedavisi gördüğünü belirterek, cenazenin defnedileceği yerin henüz kesinleşmediğini söyledi.

TARIK AKAN KİMDİR?

Asıl adı Tahsin Tarık Üregil olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak dünyaya geldi.

Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey'in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar İlkokulu'nda başladığı ilkokulu Kayseri'de tamamladı ve babasının emekliliğinden sonra ailesiyle İstanbul Bakırköy'de yaşamaya başladı.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği'nde okuyan Tarık Akan, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi ve bu bölümden mezun oldu.

Sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yapan Akan, 1970 yılında Ses Dergisi'nin açtığı Sinema Artist Yarışması'nı kazanarak 1971'de ilk filmi olan 'Solan Bir Yaprak Gibi'yle kamera karşısına geçti ve Tarık Akan adını aldı.

Akan, 1970-1975 arası yılda 12 filmde rol alarak Yeşilçam’ın en parlak günlerinde yer aldı. Emel Sayın'la ‘‘Mavi Boncuk’’ta Hülya Koçyiğit'le ‘‘Sev Kardeşim’’de, Hale Soygazi ile ‘‘Gece Kuşu Zehra’’da oynadı ve ‘‘Hababam Sınıfı’’ ile Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Akan, daha sonra ‘‘değişirken yok olmayı’’ göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi. Bu kararın ilk ürünü "Nehir"i Cüneyt Arkın'la birlikte oynadığı ‘‘Maden’’, Zeki Ökten'in ‘‘Sürü’’, Yılmaz Güney'in "Yol’’ ve Erden Kıral'ın ilk uzun metrajlı filmi ‘‘Kanal’’ gibi politik filmler takip etti.

2,5 AY HÜCRE CEZASI

12 Eylül döneminde Tarık Akan, askeri darbenin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdi. Böylece 12 yıl hapis istemiyle uzun bir yargılanma süreci başladı ve 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı.

YAZARLIKTAN EĞİTİMCİLİĞE

2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini "Anne Kafamda Bit Var"isimli kitabında anlatan Akan, yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu'nu alarak Özel Taş Koleji'ni kurdu ve eğitim sektörüne de giriş yaptı.

NESİN VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Esin'den vakıf başkanlığını devir alarak, 2005 yılında Nesin Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.

CANNES’DA ADAY OLDU

111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol alan ünlü oyuncu, 1985 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde “Pansiyon” filmi ile Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü'nü aldı ve 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde “Yol” filmi ile En İyi Erkek Oyuncu adayı oldu. 1973 – 2002 yılları arasında 12 ödüle layık görüldü.