Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare’ye dikkat çekmek amacıyla 28 Kasım 2015’te basın açıklaması yaptığı sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu başına isabet eden tek kurşunla katledilen Tahir Elçi’nin hayatı belgesel oluyor.

“Bu bizim değil Tahir Elçi’yi unutmak istemeyenlerin filmi” diyen Sinem Babul ve Rabia Çetin’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı belgeselde, Elçi cinayetinin öncesi, suikast günü ve sonrasında bölgede yaşananlar ele alınıyor.

Diyarbakır Barosu ve Elçi ailesinin onayı ve katkısıyla çekimlerine başlanan belgeselin Tahir Elçi’nin kasım ayındaki ölüm yıldönümüne yetişmesi planlanıyor.

İlk gösterimi Diyarbakır’da gerçekleşecek olan belgeselde ailesi, dostları, meslektaşları Elçi’nin yaşamını anlatıyor.

İlk amacı ‘hafıza kaydı’ oluşturmak olan belgesel, Elçi’nin hayatını ve bölge halkının görüşlerini içeren iki bölümden oluşacak.

“Tahir Elçi bölgede barışın kapısı olarak kabul ediliyordu, ölümüyle de bu kapının kapandığına inanılıyor Herkes Tahir Elçi’nin iyi bir hukukçu olduğunu biliyor. Ondan ziyade Tahir Elçi iyi bir dost, eş, baba ve Kürt’tü. Biz de onun insani yönünü anlatmak niyetindeyiz” diyen Babul ve Çetin, belgeselde mahkeme salonlarındaki avukat yerine Elçi’nin günlük yaşamınını ve insanlarla etkileşimini aktarmak istediklerini ifade etti.

Belgeselin Elçi’nin ölümünden önce ve sonra bölgedeki durumu yansıtmak gibi bir amacının da olduğunun altını çizen gazeteciler, “Aynı zamanda ‘Tahir Elçi kimdi? Öldürülüşü bu kadar tepkiyle karşılanan bir isim olarak bölgede nasıl bir iz bırakmıştı? Nasıl bir insanı kaybettik?’ sorularının cevabını arayacağız. Dayanışma ve ekip çalışmasıyla başladığımız bu belgeselde, barış, demokrasi, adalet, hak, sevgi ve kardeşlik sözcüklerinin Tahir Elçi’nin aziz hatırasına ithaf ediyoruz” dedi.

(Kaynak: T24)