Ruslar, 70 yıl önce tarih değiştiren Stalingrad Direnişi ve Zaferini kutluyorlar. Zaferin yıldönümü dolayısıyla Rusya sinema tarihinin en iddialı filmlerinden biri çekiliyor. Yıllardır senaryo hazırlıkları süren Stalingrad, Fiodor Bondartchuk’un 2005 yılı yapımı 9. Süvari Bölüğü (9 Rama) adlı filminden sonraki en iddialı filmi. 30 milyon dolarlık bütçesiyle Rusya’nın bu alandaki en devasa sinema projesi olacak filmde 3D ve IMAX formatları kullanılıyor.

FİLMİN KONUSU

Film, alışılageldik ağır savaş sahneleri ve binlerce figüran yerine dar bir sahnede çekiliyor. 1942 kışında Stalingrad’ı (şimdiki adıyla Volgagrad) işgal eden Alman ordularını kuşatan Sovyet ordusundan kopan bir grup asker, şehrin içinde kuşatıldıkları bir evden mücadeleye devam ederler.

Filmde duygusal sahnelere de geniş yer ayrılıyor. Savaşın cadde cadde, ev ev devam ettiği günlerde bu askerler, 17 yaşında genç bir kızın da kaldığı evi korumaya çalışırlar. Filmin kahramanı askerlerin en büyük  hedefi, yaşanan tüm vahşete rağmen evini terk etmeyen genç kızın savaştan sağ kurtulması.

RUSYA’NIN EN ÖNEMLİ FİLM PROJELERİNDEN

Stalingrad filmi daha önce Rusya’da bu alanda çekilmiş en yüksek bütçeli film. 30 milyon dolarlık bütçesi ile film, yönetmenin babası Sergey Bondartchuk tarafından yönetilen Oscar ödüllü Savaş ve Barış filminden sonra bir ilk. 1968’de en iyi yabancı film Oscar’ını alan Savaş ve Barış için yüzbini aşkın figüran rol almış ve o dönemde on milyonlarca dolar harcanmıştı.

Fiodor Bondartchuk, daha önce bir çok filmde de rol almıştı. Rus senarist ve yönetmen Yuri Ozerov’un 1989 yılı yapımı ‘Stalingrad’ filminde de rol alan Bondartchuk’un film ekibinde, 1993 Alman yapımı aynı isimli filmde rol alan Thomas Kretschmer de bulunuyor.

2005 yılında da Afganistan’daki Sovyet işgalini konu alan 9. Süvari Bölüğü adlı filmi ile Moskova Altın Kartal Sinema Ödülü’nü kazanan yönetmen, film için yıllardır Volgagrad’daki savaş tanıkları ile görüşüyordu.

70'İNCİ YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARINA YETİŞTİRİLMEK İSTENİYOR

Stalingrad’ın Alman işgalinden kurtarılışının 70’nci yıl dönümü kutlamalarına yetişmesi planlanan filmin, yaşanan gecikmeler nedeniyle önümüzdeki yaz ve ya sonbaharda beyaz perdede gösterilmesi bekleniyor.

STALİNGRAD DİRENİŞİ

İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1939’dan itibaren 1 yıl içerisinde Batı Avrupa’daki Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkeleri işgal eden Nazi Almanyası, dönemin Sovyetler Birliği ile Saldırmazlık Paktı imzalamıştı. Tarihçilerin sebebini henüz tam olarak kestiremediği ani bir karar alan Adolf Hitler, Haziran 1941’de Sovyetler Birliği’ne karşı ‘Barbarossa Harekatı’ denilen büyük saldırıyı başlattı.

Leningrad’ı (Saint Petersburg) çevreleyen Alman Ordusu (Wehrmacht)’a bağlı Doğu Orduları (Ostheer), 1941’de Moskova önlerinde Kızıl Ordu tarafından durduruldu ve ciddi zayiata uğradı. Hitler, hem Kafkasya’daki doğal zenginliklere ulaşmak hem de sembolik öneminden dolayı bu sefer Stalingrad’a saldırı emrini verdi.

1942 yazında başlayan ‘Fall Blau’ adlı askeri harekatla güneye inen Alman 6. Ordusu, Kasım ayı başında Hubertus Harekatı ile Stalingrad direnişini geçici olarak kırarak, şehri ele geçirmeyi başarmıştı. Alman Ordusu’na ek olarak İtalyan, Rumen ve Macar birlikleri eşlik ediyordu.

Ancak, Sovyetlerin bu işgale cevabı gecikmedi. 19 Kasım’da Uranus Harekatı ile Alman orduları ve ittifak güçlerinin etrafı çevrildi ve aylarca sürecek olan göğüs göğüse bir savaş başladı. İki buçuk ay süren bu ikinci direnişten sonra, Sovyet birlikleri 2 Şubat 1943’de şehri tekrar kontrol altına alarak, Alman ordusunu teslime zorladılar. Kent içindeki evlerde ve kanalizasyon hatlarında saklanarak, teslim olmayan binlerce Alman ve ittifak askerine karşı mücadele ise Mart ayına kadar devam etti.

En az 700 bin insanın yaşamına mal olan Stalingrad Direnişi sonunda, Almanlar ve ittifak güçlerine ait yüzbinlerce asker esir düşerken, bunlardan sadece 5-6 bini Almanya’ya dönebildi. Son araştırmalar, bu savaştaki toplam asker ve sivil kaybının bir milyonun çok çok üstünde olduğunu gösteriyor.