A Haber'de Selin Ongun'un sunduğu "Bi Sormak Lazım" adlı programda Hüsnü Arkan ve Rojin konuk oldu.

Müzisyen Hüsnü Arkan'ın yeni albümünde barış için düet yapan ikili hem Kürtçe ve Türkçe sözlerle seslendirdikleri "Dağlar" şarkısı, hem de Türkiye gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kürtlerin kuyruğu var hikayesi ile büyüdüklerini ifade eden Hüsnü Arkan, "birbirimizi tanımıyoruz. Türklerle Kürtler birbirini tanımalı ki siyasi çözümün altı beslensin" dedi. "Bizi ırkçılar dinlemesin" diyen Rojin ise, 2007 yılında söylediği bir şarkıda "Kürdistan" kelimesi geçtiği için karakola götürüldüğünü anlatırken "Kuzey Irak demiyoruz, çünkü Kürtçe'de kadın cinsel organı anlamına geliyor" dedi.

HÜSNÜ ARKAN: "KÜRTLERİN KUYRUĞU VAR HİKAYESİ İLE BÜYÜDÜK"

İşin gerçekte altında yatan bir sosyal boyutu var. Bizler birbirimizi tanımıyoruz. Ben Rojin'in beni tanıdığı kadar Rojin'i tanımıyorum. Ben Kürtleri tanımıyorum. Biz şöyle bir hikaye ile büyüdük, aramızda zaman zaman dalga da geçiyoruz, Kürtlerin kuyruğu var hikayesi ile büyüdük biz. Ben ancak yetişkinliğim sırasında anladım, ergenliğim sırasında anladım, Kürt arkadaşlarım oldu, onlarla birlikte anladım Kürtler var bu ülkede ve ben onları öğrenmeye başladım. Bizim siyasi terbiyemiz bunu gerektirdi. Ama genel olarak Türkiye siyasetinde böyle bir terbiye yok. Bizi birbirimize anlatmaları lazım, birbirimizi anlamamız lazım bizim Yüzyıllardır burada yaşıyoruz ve birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz

HÜSNÜ ARKAN: "TÜRKLERLE KÜRTLER BİRBİRİNİ TANIMALI"

Kürt denmeyen günleri hepimiz biliyoruz. Sadece sol örgütlerimiz Kürt'e Kürt derdi. Bundan başka kimse Kürt'ün adına Kürt demezdi. Doğulu denirdi. Kart kurt diyenler de vardı. Siyasi çözüm çözümün aslı değil, birbirimizi bir an önce tanımaya başlamamız lazım bizim. Birçok alanda birbirimizi tanımaya başlamamız lazım ki, bu siyasi çözümün altı beslensin. Siyaseten bu meseleyi çözdüm demekle çözülebileceğini sanmıyorum ben. Bu işin ekonomik boyutu var, iki bölge arasındaki ciddi ekonomik düzey farklılığı var. Sosyal boyutu var

ROJİN: "BİZİ IRKÇILAR DİNLEMESİN"

Pozitif bakan, barışı isteyen, iyi yürekli iyi kalpli, kendi ülkesinin tarihini bilen, bilinçli davranan, duyarlı davranan, ne olursa olsun bu ülkede senden başka kimse yoktur diyen tarihe inat gerçeği araştıran insanların bizi dinlemesini istiyorum. Bizi ırkçılar dinlemesin bence

HÜSNÜ ARKAN: "GEÇMİŞTE KONUŞAMADIĞIZ İÇİN, ŞİMDİ BAŞKA ŞEYLERİ KONUŞUYORUZ"

Barışı istemesek ne olacak? Bir 40 yıl daha böyle geçsin mi? bir 40 bin kişi daha ölsün. Ölü derken, 15-25 yaş arasındaki çocuklardan bahsediyoruz biz. 40 bin ölü bunlar. Barışı istemiyorsunuz, bunun alternatifi bu böyle devam edecek demektir. Her gün onlarca kişi daha ölecek. Geçmişte bazı şeyler konuşulmadıkça, başka şeyler konuşmaya başlarsınız. Kürtlerin kültürel ve ekonomik sorunlarının çözümünü 30 yıl geciktirirseniz, Kürtlerin kültürel özerkliğini konuşmaya başlarsınız. Kürtlerin kültürel özerkliğini konuşamıyorsunuz. Otonomiyi konuşmak zorunda kalırsınız. Otonomiyi de konuşmazsanız, bunu da 30 yıl hasıraltı ederseniz Ayrılığı konuşmaya başlarsınız. Türkiye sorunlarını hep hasıraltı etti. Bu sorunların çözümünün böyle olmayacağı çok açık.

ROJİN: "KİMSEYİ YARGILAMAMAK LAZIM, HERKESİN TAŞIYACAĞI YÜK FARKLIDIR"

Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz gibi sanatçıların Kürtçe söylememesi konusunda ne düşündüğü sorusu üzerine, Rojin; "Kimseyi yargılamamak lazım, herkesin taşıyacağı yük, herkesin aile yapısı geldiği çevre, aldığı kültür, dünyaya bakışı farklıdır. Bazen düşündükçe büyük deliklikmiş kimsenin önemsemediği, herkesin hiçe saydığı bir dilde en zor zamanlarda söylemek, hakarete uğramak mahkeme kapılarında sürünmek, sırf bir dil yüzünden. Türkiye'nin tarihi bu konuda sicili çok parlak değil. Tercih etmediler herhalde diye düşünüyorum. Müzik yapmak için rahat bir yol varsa neden patika yolu tercih edeyim denebilir. Herkesin tercihi farklıdır" dedi

ROJİN: "KUZEY IRAK KÜRTÇE'DE KADIN CİNSEL ORGANI DEMEK"

Bardan polisler gece vakti yaka paça karakola götürdüler. Sabaha kadar sorgulandım. Bir şarkı için. O kadar çok başıma geldi ki. Elleri ayakları titriyor garsonların "abla in aşağıya, kapıda polis var" diye. En son 2007'de oldu. İstanbul'da program yaptığım yerde oldu. Sabaha kadar benden şikâyetçi olan insanlar da her tür küfrü ve hakareti ediyor hiç kimse onlara susun demiyor. Gerekçe, şarkının içinde geçen sözler, Kürtçe söylemem, Kürdistan kelimesi geçiyormuş. Komşumuz diyorlar da, Kuzey Irak Kürtçe’de çok ayıp bir laftır. Kadının cinsel organı demek. Öyle algılanıyor. Oranın adı var Kürdistan diye. Orada da şarkı yapılabilir. Suriye Kürtleri de çocuklarına çok Kürdistan adı koyar. Normal şarkının içinde genç kız adı da olabiliyor bazen. (GAZETECİLER.COM)