Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, son kitabı ’Saf ve Düşünceli Romancı’nın tanıtımı için Güney Amerika’daydı.

 

Brezilya, Şili, Uruguay ve Arjantin’de çeşitli konferanslara ve söyleşilere katılan Pamuk, ziyaret ettiği tüm ülkelerde okurlarının yoğun ilgisiyle karşılaştı.

 

Pamuk yolculuğunun ilk durağı Brezilya’da Sao Paolo ve Porto Alegre şehirlerinde, Fronteiras do Pensamento (Düşüncenin Sınırları) grubunda iki konferans verdi. Fronteiras do Pensamento grubu, 2006 yılında Brezilyalı aydınlar tarafından kuruldu, daha sonra kültür bakanlığının da desteğiyle Brezilya kültür dünyasının önemli referanslarından biri haline geldi.

 

Şili Katolik Üniversitesi ve Uruguay’da birer konferans veren Pamuk’un son durağı ise Arjantin’di. Her zaman hayranı olduğunu söylediği Arjantinli yazar Jorge Luis Borges’in dul eşi Maria Kodima tarafından da kabul edilen Pamuk, okurlarıyla Latin Amerika Sanatları Müzesi MALBA’da buluştu.

 

Pamuk, izlenimlerini şöyle aktardı:

 

"1.5 yıldır Güney Amerika ülkelerini ziyaret etmeyi planlıyordum. Latin Amerika’yı Borges, Garcia Marquez, Cortazar’ın eserleriyle tanıdım. Gençliğimde kendilerinden birçok şey öğrendiğim Carlos Fuentes ve Vargas Llosa’yı da çok okurdum. Tabi ki edebiyatın tek başına koskaca bir kıtayı keşfetmek için yeterli olmadığının farkındayım. Latin Amerika’da beni en fazla etkileyen ve hoşuma giden şey insanlarındaki canlılık ve insancıllık oldu.

 

Gezdiğim ülkeler arasında Brezilya ve Türkiye arasında çok büyük benzerlikler gördüm. Kalkınma ve gelişmeyle birlikte orta sınıfın kendi kültür ve tarihine sahip çıkma çabaları Türkiye ile benzerlikler gösteriyor.

 

‘IRKÇILIĞA HAYIR’ PANKARTINDAN ETKİLENDİ

 

Güney Amerika şehirleri, özellikle bağımsızlıklarıyla birlikte moderniteye aynı anda evrilen ve aynı zamanda ekonomik problemler ve çeşitli askeri diktatörlüklerden muzdarip olmalarıyla İstanbul’la ve bazı Türk şehirleriyle benzerlikler taşıyor Çürümeye karşı mücadele ederken, yeni modernizmi kurma arzusundaki insanlar. Belki de bu yüzden İstanbul, Latin Amerika’da en fazla satan kitabım oldu.

 

Güney Amerika ekonomik ve demokratik gelişmelerin yanında futbolun da kıtası. Brezilya’da yayıncım beni Corintians- Palmeiras maçına götürdü. Tam da o gün Corintians’ın efsane oyuncusu doktor Sokrates ölmüştü. Statta hep birlikte Sokrates anısına durulan saygı duruşu heyacan vericiydi. Biliyorsunuz Brezilya her renkten insanın yaşadığı büyük bir ülke. Maç öncesi sahaya oyuncuların ’Irkçılığa Hayır!’ pankartı ile çıkması beni çok etkiledi."