İstanbul’un kayıp adası olarak bilinen, tarihi Vordonisi’nin gün yüzüne çıkartılması için Maltepe Belediyesi ve 3 üniversite ortak çalışma yürütüyor. Sualtı araştırmacı ve arkeologlardan oluşan ekip, belediye öncülüğünde tarihi batık adanın UNESCO Dünya Kültür Mirası’na kabul edilmesini hedefliyor.

3 ÜNİVERSİTEYLE İŞBİRLİĞİ

Tarihi yaklaşık 1200 yıl öncesine dayanan  ve 1010 yılında meydana gelen büyük İstanbul depreminde sular altında kalan Vordonisi Adası, Maltepe Belediyesi öncülüğünde, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Gazioğlu, Dr. Hakan Kaya, Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin, Düzce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Ahmet Bilir, Su Altı Araştırmacısı Gazeteci Gökhan Karakaş, Deniz Biyoloğu Mert Gökalp, Vordonisi rehberleri Serco Ekşiyan ve Ercan Akpolat’tan oluşan bir ekiple gün yüzüne çıkartılacak. Yapılacak çalışmayla adanın tüm özellikleriyle keşfedilerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür Bakanlığı ve Unesco’ya bir çalışma sunulacak. Sonraki aşama ise batık adanın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınması ve turizme açılması. 

ARKEOLOJİK VE SİSMİK ÇALIŞMA

Kayıp adaya keşif ekibi tarafından 2015 yılının ekim ayında gerçekleştirilen dalışa eşlik eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Topraklarımızın altından gün yüzüne çıkan bu kültür mozaiği, bizlere birlik olmanın değerini bilmemiz gerektiği mesajını veriyor. İlçemizin doğal güzelliklerinin keşfedilerek, gelecek kuşaklara aktarılması noktasında, yerel yönetim olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Tarihi yaklaşık bin yıl öncesine dayanan ve deprem sonucu batan ada, aslında bizlere hem arkeolojik, hem de sismik açıdan değerli veriler sunacak” diye konuştu.

Keşif ekibi ise İstanbul’un 10. adası Vordonisi de yapılacak araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu adada karbon 14 ve diğer bilimsel metotlarla bir araştırma yapılarak, kayaçların durumunun incelenmesi lazım ki gerçek tarih ortaya konulabilsin.  Adanın kalıntıları üzerinde kestane, midye ve türevi deniz canlıları olduğu için tam olarak ana manastırı görebilmek mümkün olmuyor. ”

(Kaynak: Evrensel)