Gezi Parkı’nın 21 yıllık bahçıvanının oğlu, çocukluğu o parkta geçen ressam Haydar Özay, 50 metrekarelik dev Gezi tablosunu tamamladı. Tablo, Gezi olaylarının 2’nci yıldönümünü olan 30 Mayıs’tan itibaren görülebilecek.

Ressam Haydar Özay, 1 yıldır 50 metrekarelik Gezi tablosu üzerinde çalışıyor. Yağlıboya tabloda, Gezi sürecinde yaşamını yitiren çocuklar, anneleri, Çarşı, penguenler, kırmızılı kadın, turnalar, Soma, Mücella Yapıcı, sarı kanarya, TOMA kovalayan POMA, doğum sahnesi gibi soyutlamalar var. Turnalar Anadoluya, Alman Şair Schiller’in “Turnalar siz anlatın katillerimi!” tiradının yer aldığı baladı “Ibicus’un Turnaları”na gönderme. Sponsor yok; masrafları Gezi’deki gibi imece usulü karşılanan tablo, 30 Mayıs’ta, yapıldığı yer olan İstanbul Taksim’deki Mimarlar Odası’nın terasında sergilenecek, sonbaharda yurtdışı turnesine çıkacak.

Mimar Sinan Üniversitesi (MSÜ) Resim bölümü mezunu ve aynı bölümde yüksek lisans yapmış ressam Haydar Özay anlatıyor: “Babam Cemal Özay 1979’da, Gezi Parkı’na bahçıvan olarak girmiş. 21 yıl park ve ağaç düzenlemesini yaptı, Gezi’den sorumluydu. Canla başla çalışırdı. Orada geçti çocukluğum. Bu resmi yapmamı çok istedi. Anadolu insanının sanata duyarlığı benzersizdir. Köyde koyun otlatırken çizdiğim desenleri zaman zaman sergilerim. Çoban ressamlığı ile akademi eğitimini birleştirdim.”

 BERKİN’İN AİLESİ GELDİ

 “2006’da, Şan Tiyatrosu’nda Büyük İstanbul Resmi’ni yaptım, 14x5 metre ebadında. Gezi’yi resimlemek, yeni bir üslup ihtiyacı doğurdu. Birbirine çok uzak, belki çok yakın pek çok şeyin yan yana getirilmesi var, duygusal zorluk var. Resmini yaptıklarımızın anne-babası ziyarete geliyor. Berkin’in, Hasan Ferit’in ailesi geldiler.”

 SON FİGÜR ÖZGECAN

 “Gezi devam ederken desenler çizdim, notlar tuttum, fotoğraflar çektim. Çok yakınındaydım sürecin. Mücella Hanım’a resim için yer aradığımı söyledim, buraya davet etti. Acele etmeden, çok inanarak çalışmamda ısrarcı oldular. Mücella Yapıcı’yı, kendisini İstanbul’a adamış, onu koruyan bir tatlı cadı olarak resmettim. Süpürgesinin üstünde, kucağında Haydarpaşa binası. İstanbul’a tutkusunu, mücadelesini biliyorum. Özgecan var son eklediğim, Berkin Elvan var bilyeleri ve köpeğiyle, uçurtmasıyla. Mehmet Ayvalıtaş Berkin’in uçurtma ipini tutuyor, resmi yaparken yitirdiğimiz annesi saçını tarıyor. Ethem Sarısülük kararlılığıyla burada, Hasan Ferit, kravatlı Medeni Yıldırım. Uğur Kurt çocuğuyla. Hatay’dan üç çocuk; Ahmet Atakan, Ali İsmail, Abdullah Cömert. Soma var. Timsah ile kılıç balığının kavgasını Gezi savaşlarını sembolleştirmek için koydum. Penguenleri basın eleştirisi olarak, kayıp düşerken. Umudu sembolleştirmek için yunus balığının doğum sahnesi. Kurukafanın dişleri, kepçenin dişlerine karışmış; ölümün dişleri gibi. Çarşının çubuk forması. Ben de varım.”

Ressam Haydar Özay, Taksim Dayanışması’nın en önemli bileşeni Mimarlar Odası’nın terasında yaptığı çalışma için “Gezi ruhuna keşif gezisi bu. O ruhu bir romancı bakışıyla resmettim” diyor.

(Ali Dağlar / Hürriyet)