ANKARA - Dersim’deki bir konuşması nedeniyle yargılanan ve hakkında 2 yıl hapis cezası verilen sanatçı Ferhat Tunç’un dostları, Tunç’un sadece düşüncelerini ifade ettiği için cezalandırılmak istendiğine dikkat çekerek, bu cezanın aslında bu ülkedeki barışseverlere, demokrasi ve özgürlük güçlerine verilmiş bir ceza olduğu vurguladı. Ve AKP Hükümetine, “Sanattan ve sanatçıdan elini çek” diye seslendi.

 

Aralarında İsmail Beşikçi, Suavi, Mikail Aslan, Mehmet Çetin, Şükrü Erbaş, Orhan Alkaya, Temel Demirer, Sibel Özbudun, Filiz Koçali, Necati Abay, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), (Ankara Dersimliler Derneği), Kemal Mutlu (İzmir Dersimliler Derneği) Mesut Gerçek (Alibeyköy Dersimliler Derneği), Nihat Öz (Dersim-Pertekliler Derneği) Hasan Aslaner (Kürmeşliler Derneği) gibi birçok sanatçı, aydın ve dernek, sanatçı Ferhat Tunç’a verilen 2 yıl hapis cezasını yaptıkları ortak yazılı açıklama ile kınadı.

 

Bilindiği gibi Ferhat Tunç’a MKP propagandasından ceza verildi ancak Ferhat Tunç bağımsız milletvekili adayı olduğu Dersim’de MKP seçimi boykot ettiği için seçilemedi. Ayrıca sanatçı Tunç’un daha önce de KCK propagandası yaptığı iddia ediliyordu. Sanatçının İbrahim Kaypakkaya’dan bahsedince neden MKP propagandasından cezalandırılıp da Kaypakkaya’yı savunan diğer örgütlerin propagandasından cezalandırılmadığı da ayrı bir muamma. Sözün kısası verilen cezanın hiçbir mantığı yok. Ya da bütün mantığı bu: Muhalifleri cezalandırmak için mantığa gerek yok!

 

SANAT VE SANATÇIDAN ELİNİ ÇEK!

Dersim’deki bir konuşmasında “terör örgütü MKP propagandası yaptığı” iddiasıyla hakkında dava açılan ve yargılandığı Malatya Özel Yetkili 3. ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl hapis cezası verilen sanatçı Tunç’u yalnız bırakmayan dostları yaptıkları ortak açıklamada, İktidarın sanattan ve sanatçıdan elini çekmesini istedi.

 

Kürtler ve muhaliflerin uzun süredir anti demokratik uygulamalarla karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye’de her türlü hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir dönemden geçildiği ifade edildi. “İktidar partisi adeta bir Cadı Kazanı kaynatıp, muhalif olan herkesi bu kazanda kaynatmaktadır” denilen açıklamada, “Söylemde demokrat görünmeye çalışan hükümet yetkilileri, pratikte hayatı kâbusa çevirmiş durumdalar. Kürtlerden yola çıkılarak, KCK ismi altında yapılan operasyonlar, muhalif olan tüm sesleri susturmaya yönelik bir politikaya dönüşmüş durumda. Kürt siyasetçileri, devrimciler, gazeteciler, öğrenciler, öğretim üyeleri, sendikacılar ve sanatçılar AKP’nin hedef tahtasındalar. Artık Türkiye’de kimse özgürlüklerden, demokrasiden, eşitlikten ve kardeşlikten bahsedemez hale geldi. İktidar partisinin kirli siyasetini deşifre eden kim varsa hapisle cezalandırılmakta” diye kaydedildi.

 

Son olarak Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 1 Mayıs 2011 tarihinde Dersim’de yaptığı konuşma nedeniyle sanatçı Tunç’a verilen 2 yıllık hapis cezasının toplumda kaygı yarattığı belirtilen açıklamada, “İktidar Partisi rejimini, toplumu sindirerek susturmanın aracına dönüştürmekle kalmayıp, toplumun kendine biat edeceği bir sistemi adım adım hayata geçirmektedir. Konuşan değil susan ve biat eden bir toplum inşa edilmek istenmektedir” diye vurgulandı.

 

Açıklamada, Tunç’un, sadece düşüncelerini ifade ettiği için cezalandırılmak istendiğine dikkat çekilerek, bu cezanın aslında bu ülkedeki barışseverlere, demokrasi ve özgürlük güçlerine verilmiş bir ceza olduğu vurgulandı.

 

Sanatçı Tunç’a verilen cezanın kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Demokrasi ve insan hakları mücadelesini uluslararası arenada başarıyla ve layıkıyla sürdüren sanatçı Ferhat Tunç’un özgürlüğünü kısıtlayıcı her davranış ve kararın, sanata ve sanatçı bağlamında düşünsel ve işitsel sanat pratiklerine zarar vereceği endişesi taşımaktayız. Ferhat Tunç’a verilen cezanın şarkılarına da verilmiş bir ceza olduğu fikrindeyiz.”