Hıdır Işık

Kanı bereket sayan bir çağa şarkılarıyla direnen bir sanatçının, bir kez daha toplumsal belleğe melodileriyle umut ekmesine tanıklık edelim derim hep beraber. Yaşama sevincimizi hırpalayan bir süreçten geçen ülkemizin son otuz yılına müziğiyle, toplumsal reaksiyonlara duyarlılığıyla ve devrimci duruşuyla uzun soluklu bir iz bırakan sanatçı Ferhat Tunç’un, geçtiğimiz günlerde Kobani adlı son albümü çıktı.

Kolay değil insanların ufkuna gölge düşüren bir devlet anlayışının hâkimiyet sınırları içinde topluma özgürlükçü bir katkı sunmak. Hele de sözünüz, müziğiniz, ürettikleriniz sistemin karanlığını ifşa ediyorsa. Belki de bu yüzden otuz yılı aşkın bir zamandır, kalbi aşkın köpüklü sularında atanların, sabahın ilk ışıklarında çamurlu fabrika yollarına düşen işçilerin, ömrünü güzel ve insancıl bir yaşam için yargısız infazlara siper eden devrimcilerin, dilinden, kültüründen, inancından, yaşam biçiminden yani varlığından dolayı ölümle incitilen Alevi, Kürt, Ermeni, Çerkez, Süryani ve daha ne kadar ötekileştirilmiş toplum varsa hemen hepsinin, dahası sosyalist düşüncesinden dolayı sakıncalı sayılan Türk’lerin, genç yaşlı demeden severek dinlediği, aileden saydığı bir sanatçı olmayı başarmıştır Ferhat Tunç.

Ülkemizde dünya özgür müzik ödülüne layık görülmüş tek sanatçı olan Ferhat Tunç’un Türkçe, Kürtçe ve Ermenice on iki eserden oluşan Kobani adlı albümü piyasaya çıkar çıkmaz yoğun bir sansüre uğradı. Öyle ki Türkiye facebook yönetimi tarafından sanatçının 580.000 civarındaki facebook hayran sayfasına el bile konuldu.

Prodüksiyonu Norveçli KVK şirketi ile Royem Müzik tarafından yapılan albümde, dünya çapında tanınan Mari Boine de Dersim ezgisinde sanatçıyla düet yapmış. Albümdeki şarkılar, insanı envai duygulanım alemine sürüklüyor. İnsan bu derinlikli şarkıları dinledikçe Cizre’deki, Sur’daki yıkıntılarda ruhunu kaybediyor, barış yolunda Ankara’da hunharca gençliğinden koparılan canlarımızı düşünerek hüzne, dünya ağrısına batıyor, sonra ansızın Kobani şarkısıyla umudun göğüne koşuyor, huşu içinde yaşamın tüm bileşenlerine karışıyor. İşte o vakit insanın iç sesi, bu şarkılar umudu diri tutmanın şarkıları, diyor. Bu yüzden tüm baskılara, yasaklara, sansürlere rağmen Ferhat Tunç’un Kobani albümü, tıpkı diğer albümleri gibi dinleyicilerini, sevenlerini yeniden gökkuşağının ezeli rüyasıyla buluşturacaktır hiç kuşkusuz.