Dostoyevski'nin 'Yeraltından Notlar'ından uyarladığı yeni filmi 'Yeraltı'nı başkentte çeken Zeki Demirkubuz, 'Sistem eleştirisini doğrudan değil ahlaksal bir sorgulamayla yapmaya çalışıyorum' diyor

Günümüz Türkiye sinemasının büyük isimi Zeki Demirkubuz, Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notlar’ından uyarladığı yeni filmi ‘Yeraltı’nın çekimleri için Ankara’da.

‘Vavien’ filmiyle geçen yıl ödülleri toplayan Engin Günaydın’ın yanı sıra Radikal yazarı, senarist Sırrı Süreyya Önder’in rol aldığı filmle ilgili Tunalı Otel’de basının sorularını yanıtlayan Demirkubuz, tüm filmlerinde ‘akıldışı’ yolları hayatlarına uygulayan insan hikayelerini, gerçekçi bir gözle anlatmayı temel aldığını belirterek ekledi: “Yeraltı, bu yönde gidebileceğim en son nokta. Filmde bir insanın iç dünyasına girebilmenin yollarını arıyorum. ‘Yeraltı’, insanların yaşamak zorunda kaldığı iç dünyasına bir tür sondaj çalışması.”

'MESELELERİ AHLAKİ OLARAK ORTAYA KOYDUM'

Daha önce ‘İtiraf’ filmi için de Ankara’da çalıştığını anımsatan Demirkubuz, “Ankara’daki sinematografi çok keşfedilmiş değil; şu ana kadar Behçet Ç. bunu keşfetti ve bunu da iyi yapıyor. Simetri duygusundan olabilir, bana Ankara’daki sinematografi mükemmel geliyor” diye konuştu.

‘Yeraltı’nda sistem eleştirisini doğrudan değil ahlaksal bir sorgulamayla getirdiğini belirten Demirkubuz, “Ahlaki olarak meseleleri ortaya çıkardım. Ahlaki çekişmelerini ortaya koydum. Ve sorgulamaya çalıştım. Bu tür bir yolla sistemi de sorguluyorsunuz zaten” dedi.

'OYUNCULUĞUN BAŞKA BİR ŞEY OLDUĞUNU ÖĞRETTİ'

Filmin başrol oyuncusu Engin Günaydın ise filmde anti kahramanı canlandırdığına dikkat çekerek, oynadığı karakteri, ‘kendi başına iş açan ve yarattığı bu sıkıntıları çözdüğündeki başarıdan zevk alan’ biri olarak ifade etti.

Günaydın, Zeki Demirkubuz’un sinema dünyasında kendisi için bir ‘kamp’ olduğunu dile getirerek, “Ben sinema hayatımda oyunculuğu ‘köşeli’ olarak görüyordum. Zeki Bey oyunculuğun başka bir şey olduğunu bana öğretti. Daha önceki bir filminde rol almıştım, uzun zaman aradan sonra bu kampa yine girdim” dedi.

Sırrı Süreyya Önder de “Zeki Hoca” diye hitap ettiği Demirkubuz’la hem ‘zihinsel’ hem de ‘duygusal’ komşu olduklarını dile getirerek, “Çok ortak paydamız var. Ama bu eşitlik içermiyor. Bir hoca öğrenci ilişkisi” diye konuştu. Önder, çekimlerin atölye çalışması havasında geçtiğini de vurguladı.

Radikal