İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis ve siyasi yasak cezasının ardından Altılı Masa'da Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair gerilim yükseldi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Ekrem İmamoğlu'na verdiği desteğin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gelen "Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı" açıklaması da tansiyonu yükseltti. Köşe yazarları İYİ Parti ve CHP kulislerinde "Bundan sonra ne olacak?" sorusuna yanıt aradı. 

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya

Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun şu cümlesi İYİ Parti cenahında kaşların çatılmasına yetmiş:

“Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır. Her parti kendi içerisinde değerlendirmesini yapmalı. Hem Ekrem (İmamoğlu) Bey, hem Mansur (Yavaş) Bey görevlerinin başında...”

Aslında CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak bu cümleyi iki gün önce kurduğunda da benzer bir tepki yükselmişti.

 Sözün İYİ Parti lideri Akşener’e yönelik olduğu açık.

Sonuç olarak İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı Altılı Masa açısından lehe durum gibi görünürken, bir anda terse döndü, baştan beri var olan ince çatlağın çok daha belirginleşip, derinleşmesine yol açtı...

İYİ Parti’deki karar organlarında etkili isimlerden kiminle konuşsam dün tepkiliydi.

İçlerinden en önemlisi şu cümlede yatıyordu:

“Ekrem Bey ve Mansur Bey'i ortak seçmedik mi? Şimdi çıkıp biz de ‘adayları ortak belirleyip, ortak desteğimiz sonucu seçildiğini biliyorduk’ desek ne olur? ‘Haydi, buyurun buna bir cevap verin bakalım!’ dersek bu iş nereye gider? Biz ne CHP’nin iç işlerine karışıyoruz, ne de Masa’da sorun üretiyoruz…”

İYİ Parti’de bu tartışmalardan çıkılıp, 6’lı Masa’da kimin seçimi kazanacak yetide olduğunun ortaya konulması gerektiğine işaret ediliyor.

Akşener’in Çarşamba günkü TBMM Grubunda, asıl düşüncesini de Cuma sabah katılacağı bir televizyon programında bu yöndeki düşüncelerini paylaşması bekleniyor.