Oxford'un öncülüğünde Britanya'da yürütülen geniş çaplı bir araştırma, Kovid'e yakalananlarda beynin küçülmesi ve yaşlanmasının hızlanması etkisini saptadı. Buna göre enfekte kişiler, beynin hafızayla ilgili bölgesinde enfekte olmayan kişilere kıyasla daha fazla gri madde kaybına uğradı.

Kovid-19'un hafif geçirilse bile beyinde değişime yol açtığını gösteren araştırmalara bir yenisi eklendi. Dün Nature dergisinde yayımlanan araştırma ise bugüne değin yapılanların en geniş çaplısı. Buna göre Kovid-19, hafif geçirilse bile, enfekte olan kişide beynin yaşlanmasını hızlandırabiliyor ve beyinde başka değişikliklere de neden olabiliyor.

Araştırma, Kovid-19'a yakalananların beyin dokusunda yakalanmayanlara kıyasla daha fazla gri madde kaybı ve anormallikler oluştuğunu, değişikliklerin çoğunun beynin koku alma duyusuyla ilgili alanında meydana geldiğini saptadı.

Araştırma raporunu yazan Oxford Üniversitesi'in sinirbilim doçenti Gwenaëlle Douaud, CNN'in sorularını yanıtlarken, "Hafif enfeksiyonda bile beyinde bariz farklılıklar görmek bizi oldukça şaşırttı" dedi.

Douaud ile meslektaşları, Mart 2020 ile Nisan 2021 arasında Kovid-19 geçiren 401 kişinin hem enfeksiyondan önceki hem de enfeksiyondan ortalama 4.5 ay sonraki beyin görüntülerini değerlendirdi. Bu 401 enfekte kişiden sadece 15'i hastaneye kaldırılmıştı. Sonuçları, yaş, sosyoekonomik durum, tansiyon ve obezite gibi risk faktörleri açısından benzer profilde olan ama Kovid'e yakalanmayan 384 kişinin beyin görüntülemeleriyle karşılaştırdı.

Bu 51 - 81 yaşları arasındaki 785 katılımcının hepsi, Britanya'da 2012'den beri devam eden sağlık veri tabanı UK Biobank'ın yarım milyon katılımcısı arasındaydı.

Enfekte olmayan 384 kontrol deneğiyle karşılaştırıldığında, Kovid testi pozitif çıkanlarda genel olarak daha fazla beyin küçülmesi ve özellikle kokuyla bağlantılı alanlarda daha fazla gri madde küçülmesi görüldü. Örneğin, Kovid'e yakalananlar, kontrol deneklerine kıyasla, temel işlevi hafıza oluşturmak olan ve aynı zamanda koku duyusuyla bağlantılı bulunan 'parahipocampal gyrus' bölgesinde fazladan yüzde 1.8 ve temel işlevi denge sağlamak olan 'cerebellum' (beyincik) bölgesinde fazladan yüzde 0.8 kayba uğradı.

İnsanların yaşlandıkça beynin hafızayla ilgili bölgelerinde her yıl yüzde 0.2 - 0.3 oranında gri madde kaybına uğramalarının normal olduğunu belirten Douaud, ancak araştırmadan çıkan sonuca göre, koronavirüsle enfekte olan insanların enfekte olmayanlara kıyasla yüzde 0.2 - 2 arasında ilave doku kaybettiğini vurguladı.

Beyin görüntülemesine ek olarak, katılımcılar, İz Sürme Testi ile yönetsel ve bilişsel işlevleri açısından test edildi. Bu test, bunamayla ilişkili bilişsel bozuklukların saptanmasına yardımcı olmak ve bir kişinin beyin işleme hızını ve işlevini sınamak için kullanılıyor. Araştırmacılar, en fazla beyin dokusu kaybına uğrayanların bu sınavda da en kötü performansı gösterdiğini belirledi.

Douaud, beynin en çok etkilenen bölgelerinin koku alma sistemiyle ilgili gibi görünse de, bunun nedeninin net olmadığını söyleyerek şu umudu verdi:

"Enfekte olmuş katılımcıların beyinlerinde gördüğümüz anormal değişiklikler kısmen koku kaybıyla ilgili olabileceğinden, hastalıktan iyileşme, bu beyin anormalliklerinin zamanla daha az belirgin hale gelmesine neden olabilir. Benzer şekilde, virüsün zararlı etkilerinin -ister doğrudan, ister enflamatuar veya bağışıklık reaksiyonları yoluyla dolaylı olsun- enfeksiyondan sonra zamanla azalması muhtemeldir."

"Bunu öğrenmenin en iyi yolu, bu katılımcıları bir veya iki yıl sonra tekrar taramak olacaktır" diye ekleyen Douaud, katılımcıları bir-iki yıl içinde yeniden görüntülemeyi ve test etmeyi öngördüklerini belirtti.

Araştırmacılar, bu bulguların, sadece zaman içinde anlık durumu yakaladığını, ancak SARS-CoV-2 enfeksiyonunun uzun vadeli sonuçlarının zamanla Alzheimer hastalığına veya diğer bunama biçimlerine katkıda bulunabileceği olasılığını gündeme getirdiğini vurguladı.

Kaynak: Sputnik