Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Fatih Varol, koronavirüs salgınındaki ikinci dalganın ardından çocukların hastalıktan etkilenme oranlarında belirgin bir artış gözlemlendiğini söyledi.

Salgının başladığı Mart ayından bu yana Türkiye’nin en büyük pandemi merkezi olarak hizmet veren ve İstanbul’da en çok çocuk kovid hasta tedavi eden merkezlerin başında gelen Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Fatih Varol, yoğun bakım ünitelerinde Kovid-19 pandemisinin başlangıcından itibaren aktif bir şekilde hasta karşıladıklarını söyledi.

Dr. Fatih Varol,  “Özellikle ikinci dalgadan sonra, çocuklarda bu hastalıktan etkilenme oranlarında belirgin bir artış olduğunu gözledik. Mart-Nisan aylarındaki birinci dalgaya göre bunun daha fazla görülmesi, hastalığın giderek daha iyi tanımaya başlaması, Kovid’in yarattığı kendi enfeksiyonunun dışında hastalık sonrası çocuklarda gelişen aşırı inflamatuar olayların da tespit edilmesiyle ilgili. Ancak bir neden de ilk dalgadaki karantina önlemleri sırasında çocukların çok daha iyi korunmasıydı. Çünkü çocuklarımız çok erken dönemde yasaklara maruz kaldılar. Bu da korunmaları için çok etkin oldu. Tabii ki ikinci dalgada ev içi bulaşların daha yaygın olması da büyük bir etken” diye konuştu.

'ÇOCUKLAR HASTALIK GEÇTİKTEN SONRA DA AĞIRLAŞABİLİYOR'

Kovid-19 nedeniyle hastanede yatışı gereken çocuklarda erişkinlerden farklı olarak iki grup hasta olduğunu vurgulayan Dr. Varol, “Birincisi, Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı özellikle zatürrenin ön planda olduğu tablolar nedeniyle yatırdığımız hastalarımız. Bir de Kovid’den iyileştikten sonra gelişen, bağışıklık sisteminin aşırı yanıtıyla ortaya çıkan inflamatuar sendrom dediğimiz MiS-C tablosu yoğun bakım yatışı gerektirecek kadar ağır olabiliyor. Erişkinlerden farklı olarak ağır geçiren çocuklarda altta başka bir hastalık öyküsü de bulunmuyor.  Hiçbir yandaş hastalığı olmayan çocuklarda da bu iki durumu da yaşadık. O yüzden de çocukların hastalıktan korunmasına çok daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Çocuklarda erişkinlere göre hastalığın biraz daha hafif geçtiğine yönelik genel bir kanı var toplumda. Bu her zaman doğru olmayabiliyor. İki çocuğumuzu yoğun bakımda Kovid nedeniyle yaşam destek ünitesine bağlamak zorunda kaldık örneğin. Bu iki hastanın ikisinde herhangi başka bir hastalık yoktu” dedi.

'KOVİD 19 ÖNLEMLERİ DİĞER AĞIR ENFEKSİYONLARI DA ENGELLEDİ' 

İki aylık bebekten 18 yaşına kadar her yaş grubundan çocuk hastayı Kovid nedeniyle tedavi ettiklerine de değinen Dr. Varol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevsimsel olarak Kovid-19, sadece Kovid vakaları açısından değil, diğer hasta popülasyonumuzu da etkiledi. Genellikle Eylül ayından itibaren başlayan diğer viral ya da bakteriyel enfeksiyonlara bağlı ciddi yoğun bakım ihtiyacı gerektiren hastaların sayısında müthiş bir azalma oldu bu yıl. Kovid dışı solunum cihazı ihtiyacı olan ağır hastaların oranında da azalma oldu bu kış. Bunda da en büyük neden Kovid-19 için alınan tedbirlerin diğer enfeksiyonlara karşı da işe yaraması diyebiliriz.”

'YAZIN YÜKSEKTEN DÜŞMELER ÇOK OLDU' 

Karantina önlemlerinin Kovid’den koruduğunu ancak ev kazalarında artışa neden olabildiğini de anlatan Dr. Varol, vaktinin neredeyse tamamını artık evde geçiren çocuklar konusunda aileleri daha dikkatli olmaları konusunda uyararak sözlerini şöyle noktaladı: “Diğer enfeksiyonlara bağlı ağır hasta sayısında azalma olsa da bunun yanında başka handikaplar yaşadık karantina dönemlerinde. Örneğin ev kazalarına bağlı çocuk yoğun bakım yatışlarımız özellikle yaz aylarında çok oldu. vaktini tamamen evde geçiren çocuklar kapı pencere de açık tutulduğu için ev içi kazalara çok maruz kaldı. Yaz dönemi daha çok yüksekten düşmeye bağlı travma hastalarımızda artış yaşadık bu yıl. Onun dışında yanlışlıkla ilaç alımı, kesici delici alet yaralanmaları gibi ev içi kazaları da sık görüyoruz. Ailelerin karantina döneminde çocukların ev içi güvenliğine daha fazla dikkat etmeleri bu bakımdan önem kazanıyor.”