Konya'da aynı aileden 7 kişiyi Kürt olduğu için öldürdükten 6 gün sonra yapılan operasyonla Bozkır ilçesindeki mezarlıkta yakalanan katil zanlısı Mehmet Altun'un cinayeti işleme nedeniyle ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor.  Daha önce iki aile arasında çıkan kavga nedeniyle aralarında ablası ve eniştesinin de bulunduğu 6 kişi tutuklanmış, soruşturma aşamasında 4 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Artı Gerçek'ten Seda Taşkın, zanlının ifadesinin detaylarına ulaştı.

Katil zanlısının olay günü ailenin evine gittiği, kendisinin Meram belediyesinde memur olduğunu ve bütün ailenin bir araya gelmesi gerektiğini söylediği, maskeyi çıkarması üzerine ailenin kendisini tanıyıp üzerine yürüdüğü, kendisinin de çantasındaki tabancayı çıkartıp, aileye doğrultarak karşılarına oturmalarını istediği bilgisine ulaştık.

Altun’un ifadesinin ayrıntılarında, asgari ücretle geçindiğini ve kendisine sorulan Dedeoğlu ailesi üyelerini tanımadığını belirtti. Dedeoğlu ailesinin evine şikâyetten vazgeçmesi ve ‘barışı sağlamak’ için gittiğini söyleyen Altun, kimsenin kendisine telkinde bulunmadığı, silahını ise kendisine zarar verilme ihtimaline karşı taşıdığını söyledi.

‘BEZ TORBAMDA YEDEK ŞARJÖRÜM VARDI’

Altun’un ifadesinde, “Şahıslar kalabalık halinde beni kovaladı. Hatta beni araya aldılar. Ben de aralarından sıyrılıp kendimi korumak maksadıyla şahıslara doğru yakın mesafeden ateş etmeye başladım. Tabancamın ağzında mermi vardı. Benim şarjörüm 15 mermi alır. Tabancamın emniyeti kapalıydı. Şahıslar bana doğru hücum ettikten sonra emniyeti açıp ateş etmeye başladım. Bir kaç kişiyi bu sırada vurduğumu biliyorum. Hatta o an kendimi kaybettim ve yerdeki şahsa da yeniden ateş ettiğimi hatırlıyorum. Bu esna da bir iki kadın evin yanına ve eve doğru kaçıştı. Benim silahımdaki mermi bitmişti. Bez torbamda yedek şarjörüm vardı. Şarjörümü değiştirip önce evin yanına kaçan bayanı daha sonra da evin içine giden bayanı vurdum. Hatırladığım kadarıyla evin yanına kaçan bayana 1 el, evin içine kaçan bayana ise 2 el ateş ettim. Nerelerine doğru ateş ettiğimi hatırlamıyorum” dedi.

KONUŞMAK İÇİN GİTTİĞİ EVİN GÜVENLİK KAMERALARINI YOK ETMEYİ DÜŞÜNMÜŞ

Altun ifadesinde Dedeoğlu ailesine konuşmak için gittiğini ancak önceden güvenlik kameralarını yakmak için benzin aldığını şu sözleri ile itiraf ediyor: “Ben olay yerine gelmeden önce bir petrol istasyonundan aracıma benzin almıştım. Oradaki görevliden bidona benzin verip vermediklerini sordum. Kendisine her hangi bir açıklama yapmadım. O da verebileceğini söyledi. Aynı istasyonun marketinden 5 litrelik su aldım. Suyu bir ağacın altına boşalttım ve 30 TL'lik benzini bidona aldım. Bidonun ne kadarının dolduğunu bilemiyorum. Ben evde takılı vaziyette güvenlik kamerası olduğunu biliyordum. 2-3 ay kadar önce aile arasında bu kavgalar konuşulurken karşı tarafın kamera taktırdığını duymuştum. Hatta bizimkiler de kendi evlerine kamera taktırmışlardı. Benim olay yerine gitmeden önce benzin almamın sebebi böyle bir olay yaşanırsa evi ateşe verip güvenlik kamera görüntülerini yok etmekti.”

Altun ifadesinde, saldırının ardından önce arabaya bindiğini, evi yaktığını hatırlamadığını söyleyerek, “Belirttiğim gibi benim zaten benzini olay yerine götürüş sebebim evi yakmaktı. Olaydan sonra aracıma binip memleketimiz olan Tepelice Köyüne doğru yola çıktım. Köyümüze gitmeyi önceden planlamamıştım” sözlerine yer verdi.

‘YANIMA TABANCA VE BIÇAĞIMI ALDIM’

Altun saldırının ardından telefonunun SIM kartını çıkartıp kırdığını, 6 km sonra aracını terk ettiğini ve yanına bez torbasıyla birlikte tabanca ve bıçağını aldığını söyledi. İfadesinde şu sözlere yer verdi: 

“Son gün teslim olmaya karar verdim. Dağdan yola indim. Bir taşın üzerine oturdum. Bu sırada yanıma kolluk güçleri geldi. Ben onları görünce kesinlikle kaçmadım. Zaten amacım teslim olmaktı. Koltuk güçleri beni gördüğünde silahım yerdeydi. Bana seslendiklerinde tabancamı namlusundan tutup havaya kaldırdım.”

‘NEDEN YANIMA BU KADAR MERMİ ALDIM BİLMİYORUM’

Altun ifadesinde “Neden yanıma bu kadar çok mermi aldığım bilmiyorum. Ayrıca silahı evden alırken ikinci şarjörümü de almışım.  Arabayı olaydan bir gün önce kiralamıştım. Eşim annem babam görmesin diye 29 Temmuz gecesi arabayı evimin 5-6 kılı uzağına park ettim. Hatta evime belediye otobüs ile gittim. Evi ateşe verdikten sonra evi kısa da olsa bir süre izleyip izlemediğimi hatırlamıyorum. Olay mahalline gittiğimde dış kapıyı kapattığımı hatırlıyorum. Muhtemelen kimse görmesin diye kapatmışımdır. Evi ateşe verdiğimde son vurduğum bayanın evin içinde olduğunu biliyordum. Sağ mı ölü mü olduğundan da emin değildim. Evin içine girip tek noktadan ateşe verdim. Bidonu da içine attım” sözlerine yer verdi.