FSLN'nin yaşayan son kurucusu Tomas Borge önceki gün öldü. Nikaragua'da Sandinist yönetim 3 günlük ulusal yas ilan etti.

 

Karısını gözünün önünde ırzına geçip öldüren Diktatör Somoza’nın Ulusal Muhafızları’nı karşısına dizip “İşte şimdi intikam alma zamanım geldi. Benim intikamım sizin saçınızın teline bile dokunmamak olacak” diyen Komutan Tomas Borge, önceki gün Nikaragua’nın başkenti Managua’daki askeri hastanede 81 yaşında öldü.

 

45 yıllık Somoza diktatörlüğünü 19 Temmuz 1979’da yıkan Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (FSLN) hayatta kalan son kurucusuydu. Nikaragua’da 2007’den beri iktidarda olan FSLN yönetiminin sözcüsü ve Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın karısı Rosario Murillo, komutanın ölümünü onun FSLN’yi beraber kurduğu arkadaşı Carlos Fonseca Amador için söylediği sözlerle duyurdu: “O hiçbir zaman ölmeyecek olanlardandır.”

 

'DOĞAÜSTÜ BİR KİŞİLİK'

Tomás Borge, fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. 40 yıl boyunca Nikaragua'yı yöneten Somoza ailesiyle mücadeleye kendisini adayan Borge, Sandinista hareketinin kurulmasından önce, Küba'da askeri eğitim gördü.

 

Hareket, adını 1930'lardaki Amerikan işgaline karşı savaşan Augusto Cesar Sandino'dan alıyordu.

 

Nikaragualı milletvekili Jacinto Suarez, Associated Press ajansına yaptığı açıklamada Tomás Borge'yi "ülke tarihinde doğaüstü bir kişilik" diye tanımladı.

 

Borge, bir akciğer enfeksiyonuna yakalanarak geçen ay başında hastaneye kaldırılmış ve ameliyat geçirmişti.

 

“BİZ BU DEVRİMİ ONLARIN YÖNTEMLERİNİ KULLANMAK İÇİN Mİ YAPTIK?”

Ülkeden kaçan Somoza kadar şanslı olmayan Ulusal Muhafızlar’dan bir bölümünü sığındıkları binada halkın linç etmesinin önüne geçen de oydu. Kızılhaç yetkilisinin gelip kendisinden yardım istediğini anlatırken şöyle diyordu: “Hayatımda konuşma sanatı açısından yaptığım belki de en iyi konuşmaydı. Öfkeli halkı son bir cümle ile ikna ettim: Biz bu devrimi onların yöntemlerini kullanmak için mi yaptık?”

 

“HİÇ UNUTMAMAK İÇİN!”

1 milyon dolar, 6 kişi ve bir masa ile kurduğu İçişleri Bakanlığı’nı FSLN’nin seçimle iktidarı bıraktığı 1990 yılına kadar yöneten Borge, ironik biçimde insan hakları ihlalleriyle suçlandı. ABD’li ünlü sanatçı ve aktivist Joan Baez’e Nikaragua’da gezdirdiği hapishanede Somoza zamanında kaldığı hücreyi göstererek “Buraya sık sık gelirim” diyen Borge, sanatçının “Neden sizi rahatsız eden yere geliyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı veriyordu: “Hiç unutmamak için!”

 

SİLAHLA ALDIĞI İKTİDARI SEÇİMLE VERME OLGUNLUĞU

Şair ve yazar Borge’den bu üç küçük anekdot hem kendisinin hem de ‘sevgili ülkesi’ Nikaragua’nın unutulmaması için yeterli bulunabilir. Gerçekten de ABD’nin ‘arkabahçesi’nde 1961’de bir avuç kişi tarafından kurulan FSLN, 1979’da Latin Amerika’nın en uzun ve kanlı diktatörlüğüne son vermekle kalmadı ama hem uyguladığı toplumsal model hem de silahla aldığı iktidarı 1990’da seçimle verme olgunluğunu göstermesiyle örnek oldu. Daha da ötesi 17 yıl sonra iktidarı kaybetmelerinin en büyük nedeni olan ABD destekli ‘Contralar’ın adayıyla seçim ittifakı kurarak 2007’de geri döndü ve tüm dünyaya toplumsal uzlaşma dersi verdi. 2011’de ise tek başına yine Daniel Ortega ile iktidara gelen FSLN, bu sefer de vahşi kapitalizme karşı halkçı alternatiflerin tutarlı seçmen desteği alabileceğini gösterdi.

 

ÖZGÜR İNSANLARIN GENERALİ

Özgür İnsanların Generali Sandino’nun ‘çocukları’nın bütün bunları nasıl yaptığı 1 Mayıs arifesinde hayata veda eden Borge’nin bir arada kalabilmeyi temsil eden sözlerinde saklı: “Başlangıçta on kişiydik, sadece on. Sonra yüzlerce olduk. Sonra binlerce. Bugün yüz binlerceyiz. Büyük bir aileyiz...”

 

Radikal / BBC