Mart 2022'de İsviçre'nin Montrö kentinde aynı aileden 5 kişinin yedinci kattaki bir apartman dairesinin balkonundan atlamasının ardından 1 kişi sağ kurtulmuş, 4 kişi hayatını kaybetmişti. Neredeyse bir yıl süren soruşturmanın ardından polis yetkilileri, ailedeki yetişkinlerin bu anı planladığını tespit etti.

24 Mart'ta yaşanan olay sırasında 8 yaşındaki kız ile 15 yaşındaki erkek çocuğu, anne ve babalarıyla annenin ikiz kardeşi yedinci kattan düşmüştü.

İki yıl önce Fransa'dan İsviçre'ye taşınan aileden 4 kişi olay sırasında hayatını kaybetti.

Hastanede komada olan erkek çocuğu ise tedavisinin ardından iyileşti. Yetkililer, çocuğun o güne dair hiçbir anısı olmadığını belirtiyor.

Soruşturma kapsamında ailenin evini arayan ve elektronik cihazlarını inceleyen polis, olayın gerçekleşmesinde aile üyeleri haricinde herhangi bir dış müdahale olmadığını söylüyor. Polis yetkilileri, toplu intiharın dikkatlice planlandığını ve hatta provasının yapıldığını belirtiyor.

Soruşturma dosyasına göre aile, korktukları dünyadan uzakta, daha iyi olacaklarına inandıkları bir dünyaya gitmek için doğru anı bekliyordu. Ailenin kararını tetikleyen şey ise Montrö polisinin bir sosyal yardım ziyareti oldu.

Sosyal yardım yetkilileri birkaç mektuba cevap vermediği için babaya, oğlunun evde eğitimini konuşmak üzere yerel eğitim yetkilileriyle bir toplantıya gitmesini hatırlatmak için o sabah eve uğramıştı. Aile, yetkililerin içeri girmesine izin vermemişti. Toplu intihar, bundan birkaç dakika sonra gerçekleşmişti.

Adli tıp delillerine göre olaydan önce herhangi bir çatışma yaşanmadı. Otopsi sonuçları ise uyuşturucu kullanılmadığını tespit etti.

Soruşturma yakın zamanda kapatılacak. Yetkililer hayatta kalan erkek çocuk için mahremiyet çağrısında bulundu.

KOMPLO TEORİLERİ

Yetkililer anne ve ikiz kardeşinin komplo ve hayatta kalma teorilerine inandıklarını ve bir süredir toplumdan uzaklaştıklarını belirtiyor.

Soruşturma sırasında polis, ailenin evinde özenle depolanan gıda, ilaç ve hijyen malzemeleri buldu.

Aile nadiren dışarı çıkıyordu ve çocuklar evde eğitiliyordu. Polis yetkilileri, iki kadının hükümete ve yerel yetkililere karşı şüpheleri olduğunu ve çocuklarını dünyanın düşmanca bir yer olduğuna inandıracak şekilde büyüttüklerini söylüyor.

Covid-19 ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından iki kadının bu yöndeki düşüncelerinin derinleştiği belirtiliyor.

Kaynak: BBC Türkçe