Vatandaşların, binalarda kolon kesildiğinden şüphelendiği vakit izleyebileceği hukuki yollar bulunuyor.
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez, DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e, binalarda kolonların kesildiğinden şüphelenen kişilerin hukuki olarak nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlattı.

ÖNCE İLÇE BELEDİYESİNE

Suiçmez’in verdiği bilgiler şöyle:

Böyle bir binada oturuyorsanız yapılması gereken önemli iki iş var. İlla bunu fotoğrafını çekmeniz, ispat için delil bulmanız gerekmiyor. İlki bu değişikliğin bulunduğu ilçe belediyesinin imar müdürlüklerine şikâyet etmek. Bunun için o binada oturuyor olmak da gerekmiyor. İhbar eden sıfatıyla bir markette ya da bir bankada böyle bir şeyi tespit ettiğinizde hemen o ilçedeki imar müdürlüklerine ihbar edin.

İKİNCİ ADRES SAVCILIK

İkinci olarak o ilçe ya da ildeki cumhuriyet savcılıklarına gidilerek ihbar eden sıfatıyla şikayette bulunulmalı.

Şikayetin ardından savcılık makamı bilirkişiyle ya da belediyenin ilgili kurumlarıyla o mekanı incelemeli. Usulsüzlük bulunması durumunda hemen soruşturma aşamasına geçilecek. Takipsizlik verilmesi durumundaysa hukuki yollar bitmiyor.

TAKİPSİZLİK ÇIKSA BİLE DEVAM

Takipsizlik verilmesi durumunda 15 gün içinde o yerin bağlı bulunduğu ağır ceza mahkemesindeki sulh ceza hakimliğine takipsizlik kararının hukuki dayanağının olmadığı gerekçesiyle şikayette bulunulmalı.
Suiçmez, bir bina kolonları kesildiği için yıkıldığı ve orada ölüm, yaralanma veya maddi hasar meydana gelmesi durumunda projeye aykırı bu işlemi yapan kişiler hem ceza hukuku hem de borçlar hukuku açısından sorumlu tutuluyor.

‘BIKMADAN, USANMADAN BAŞVURUN’

Suiçmez ayrıca, uzun yargı süreçlerinden dolayı kimsenin yılmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bu süreçlerde gerek vatandaş gerekse hukukçular olarak yargının ve idari süreçlerin yavaş işliyor olmasının bilinci içerisinde bıkmadan, usanmadan, yılmadan ve korkmadan idareye başvurmaya devam edelim. Yargıya başvurmaya devam edelim. Ve bu geç işleyişten dolayı onlara sorumluluk doğacağını tekrarla hatırlatalım. Bunun ötesinde onlar hakkında da suç duyurusunda bulunalım.”