Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yılları arasında 22 insanın öldürülmesine ilişkin açılan ve kamuoyunda “Kızıltepe JİTEM Davası” olarak bilinen davanın 12’nci duruşması Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya başka bir davadan tutuklu olan sanık Mehmet Salih Kılıçaslan, tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS yolu ile katıldı.

Diğer tutuksuz sanıklar duruşmaya katılmazken sanıkların avukatları ve mağdur avukatları duruşmada hazır bulundu.

‘JİTEM ADINA YAZIŞMALAR YAPILMIŞ’

Beyanda bulunan müşteki avukatı Erdal Kuzu, davada gelinen aşamada ancak taraf teşkili yapıldığını soruşturmanın derinleştirilmesine dönük bir çalışma yapılmadığını söyledi. İddianamede 30-40 sayfa JİTEM adı altında yasa dışı örgüt faaliyeti yapıldığının anlatıldığına işaret eden Kuzu, “Her bir cinayet için duruşmalarda 10 dakika ayırarak hakikate ulaşamazsınız. Yazışmaların JİTEM adına yapıldığına, bu yazışmaların altında rütbeli subayların imzası olduğuna dair yazışma yapmanız gerekir” diye konuştu.

‘DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKİR’

Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nin Dargeçit JİTEM Davası’nın Kızıltepe JİTEM Davası ile birleştirme talebine dikkat çeken Kuzu, mahkemenin bu talebi reddetmesine tepki gösterdi ve şunları ekledi: “Mağdurlar aynı kuyudan çıktı. 90’lı yıllarda işlenen cinayetlerin 5’i Aysun (Tilzerin) köyünde bulunan kuyuda çıktı. Bu cenazelerden üçü sizin mahkemenize, ikisi Dargeçit JİTEM Davası’na eklendi. Maddi hakikate ancak bu dosyaları birleştirerek ulaşabiliriz. Adıyaman’da karar verildi ve karar Yargıtay’a gönderildi. Biz Yargıtay kararının beklenmesini talep ediyoruz.”

Mahkemenin Genelkurmay, TBMM gibi kurumlarla yazışma yapması gerektiğini söyleyen Kuzu, yapılmayan yazışmaların yapılmasını talep etti.

‘MAHKEME BAŞKANI KÜRTÇE DİYE KÖY İSMİNİ TELAFUZ ETMEDİ’

Mahkeme Başkanı avukat beyanlarını kayda geçerken Türkçe ismi “Aysun”, Kürtçe ismi “Tilzerin” olan köyün ismini telaffuz etmek istemedi ve katibe “Şehmus avukatın söylediği Aysun köyünün ismini yaz” dedi.

TAHİR ELÇİ DURUŞMADA ANILDI

Tahir Elçi’nin öldürülmesinin 2’nci yılı olduğunu hatırlatan Kuzu, “Kendisi faili meçhul cinayetlerle mücadele eden bir hukuk insanıydı ne yazık ki ‘faili meçhul’ bir cinayete kurban gitti. Bizlerin Tahir Elçi gibi tek bir derdi var, işlenen bu cinayetlerin faillerinin bulunarak cezalandırılmalarıdır” diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI: GİDİN ŞİKAYET EDİN, NE YAPIYORSANIZ YAPIN

Kuzu’nun Elçi’ye ilişkin bulunduğu beyanları tutanağa geçmeyi kabul etmeyen mahkeme başkanı, “Geçmiyorum tutanaklara. Çok istiyorsan git dışarda basına konuş” diye bağırdı. Bu sırada konuşmak isteyen müşteki avukatı Senem Doğanoğlu’nun da sözünü kesen başkan, “Geçmiyorum tutanaklara gidin şikayet edin ne yapıyorsanız yapın” dedi. 

Müşteki avukatları, mahkeme başkanının tutumuna tepki gösterdi.  

‘TALEPLER REDDEDİLDİ’

Sanık avukatı, Yargıtay kararının beklenmesinin anlamsız olduğunu söyleyerek katılan tarafının talebinin reddedilmesini istedi. Savcı mütalaasında “Bu aşamada bir talebimiz yoktur” dedi. Verilen ara ardından mahkeme heyeti müşteki avukatlarının taleplerinin reddine, bir sonraki duruşmayı 5 Şubat 2018 tarihine erteledi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı