Kürtler, Ermeni Soykırımı'nı 'Beni Yıkamadan Gömün' kitabında anlattı.

Yazar Gülçiçek Günel Tekin tarafından kaleme alınan ve 6 yıllık bir çalışmanın ürünü olan "Beni Yıkamadan Gömün" isimli kitap, Belge Yayınları'ndan çıktı.

1915 Ermeni Soykırımı döneminde bölgede dönemin tanıkları ve tanıkların yakınlarından 126'sı ile yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan sözlü tarih çalışması ile ilk defa Kürtler'in Ermeni Soykırımı'na dair tanıklıkları kitaplaştırılmış oldu.

Yayıncı Ragıp Zarakolu, çalışmanın Kürtler'in, Ermeni Soykırımı'na dair tanıklıkları noktasında büyük önem taşıdığını ve Ermeni jenosidi gerçeğine ilişkin son yıllarda sıkça dillendirilen "Ermenileri Kürtler katletti" söylemine karşı gerçeği açığa çıkartan önemli bir çalışma olduğunu söyledi.

Yazar Tekin ise kitabın hazırlık çalışmaları kapsamında dönemin tanığı birçok kişi ile yaptığı görüşmelerin tarihi gerçeklerin anlaşılması açısından büyük önemde olduğunu vurguladı.

ZARAKOLU: YARATILMAK İSTENİLEN YANLIŞ ALGIYA KARŞI ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA

Yazar Gülçiçek Tekin'in önemli bir sözlü tarih çalışması gerçekleştirdiğini belirten Zarakolu, 1912'de İttihat Terakki Partisi tarafından hayata geçirilen Anadolu'yu Ermenisizleştirme projesi ile birlikte binlerce yıl bir arada yaşayan Ermeni, Kürt, Êzîdî ve Süryani halklarına yönelik bir tasfiye süreci başlatıldığını ifade etti. Zarakolu, devletin, "Katliamı Kürt aşiretleri yaptı" diyerek sorumluluktan kaçmaya çalıştığını belirterek, "Devletin kurduğu yok etme mekanizması sürekli işledi. O zamanlar bir deyim vardı,'Zo'ları hallettik, şimdi sıra lo'larda.' Ama gerçekten Kürt halkının direnişi aynı zamanda tarihle yüzleşme bakımından büyük bir fırsat yarattı. Ve Kürtlerin bu tanıklığı, Türk milliyetçilerini de çaresiz duruma soktu. Yani Kürtlerin tanıklığı çok önemli" diye konuştu.

'ERMENİLERLE İLGİLİ KARŞILAŞTIĞIM ÖYKÜLER BENİ BU ÇALIŞMAYA İTTİ'

Yatılı İlköğretim Bölge Okulları'ndan (YİBO) mezun olan ve 6 yaşına kadar Türkçe konuşmayan Yazar Tekin, okula başladıktan sonra Türkçe öğrendiğini söyleyerek maruz kaldığı asimilasyon politikalarının kendisinde psikolojik travmalara yol açtığını ve bunun da etkisiyle ilerleyen yıllarda anadil üzerine çalışmalara başladığını ifade etti.

Tekin, dil ile ilgi araştırmaları sırasında Anadolu'nun Türkleştirilme politikalarının karşısına çıktığını belirterek, "Yani Kürt kimliğim hem reddedildi, hem de Türkçe konuştuğum zaman da hep hatırlatıldı. Dil ile ilgili araştırmalara başladığımda karşıma Anadolu'yu Türkileştirme politikaları çıktı. Ve ondan sonra sorgulamaya başladım" dedi.

Türkiye'deki faili meçhul cinayetler, soykırım ve dil kırımları üzerine araştırmalar yaparken sürekli olarak Ermenilerle ilgili öykülerle de karşılaştığını kaydeden Tekin, bu öykülerin ise kendisini Ermeni soykırımı ile ilgili araştırma yapma zorunluluğuna ittiğini söyledi. Tekin, kitabının hazırlık çalışmalarına Diyarbakır'dan başladığını ve Van, Elazığ, Muş, Bitlis, Hakkari, Dersim, Kars, Ağrı da dahil olmak üzere bütün bölge illeri ve Ermenistan coğrafyasında araştırmalar yaptığını söyledi. Bu söyleşilerin ardından bir kez daha çok ciddi bir yok etme ve katliam politikası uygulandığı gerçeği ile karşılaştığını dile getiren Tekin, kitabında anlatımlarına yer verdiği Kürt aşiret beyleri ve çocuklarının bu noktada anlattıklarının katliam gerçeğinin açığa çıkması bakımından önemli olduğunu söyledi.

'KÜRTLER SOYKIRIMIN YANINDA YER ALMADI'

Kitabında yer alan 1915 Ermeni soykırımının canlı tanığı Siirt'in Eruh ilçesinde yaşayan 128 yaşındaki Mihemedê Erse'nin o dönemde Hamidiye Alayları'nda görev yaptığını ve yaşanan her şeyi hatırladığını söyleyen Tekin, Erse'nin anlatımlarından da Kürtler ve Ermeniler arası bir çatışmanın olmadığının, İttihat ve Terakki'nin planlı bir projesi sonucu soykırımın devreye sokulduğunun görülebileceğini söyledi.

Dönemin hükümet yetkililerinin Kürt aşiretlerinin ileri gelenleri ile toplantılar yaptıklarını, bu aşiret liderlerinden küçük bir azınlığın katliama katılma noktasında ikna olduklarını belirten Tekin, Kürt aşiret ileri gelenlerinin büyük bir çoğunluğunun ise Ermenileri gizlice koruma altına alarak Iğdır ve Doğubayazıt yolu üzerinden Ermenistan, İran, Suriye ve Irak'a doğru kaçırdıklarının tanıkların söylemlerinde ortaya çıktığını söyledi. Muş'ta görüştüğü dönemin tanığı Melle Ali Yıldız'ın o dönem Kürt bölgelerine gönderilen imamlar tarafından, "7 Ermeni öldüren için 7 cehennem kapısı kapanacak 8'incide ise cennet kapısı açılacak" şeklinde fetvalar yayınlandığını söylediğini aktaran Tekin, buna karşılık ise 147 Kürt medrese eğitimli melenin de karşı fetva yayınlayarak, "Hayır bu bir katliamdır" diye açıklama yaptığını belirttiğini söyledi.

Kitabı Belge Yayınları'ndan yayınlanan yazar Tekin'in diğer kitapları ise şöyle:

'Dilimiz Varlığımız Dilimiz Kimliğimizdir', 'Kara Kefen', 'Beyaz Soykırım', 'Teşkilat-ı Mahsusa'dan Ergenekon'a Kayıplar Yargısız İnfazlar ve Faili Meçhuller', 'İttihat Terakki'den Günümüze Yek Tarz-ı Siyaset'