Zor günlerin yaşandığı günümüzde, savaşların, acıların ve ölümlerin her an yanıbaşımızda kol gezmesinden belki biraz uzaklaşmak ve bu umutsuzluğu yenmek için yeniden okunması gereken kitaplara baktık... Tiziano Terzani’nin Atlı Karıncada Bir Tur Daha ve Catherine Preljocaj’ın Portakal İçin Mutluluk Kayısı Olmak Değildir kitapları kendi içsel yolculuğunuzu ve umudunuzu yeniden tazeliyor...  Her iki kitapta kanserde 'alternatif tıp' ve yazarların yolculuğu umutla sonuçlanıyor..

Pan Yayınlarının sağlık kitapları arasında yer alan Portakal İçin Mutluluk Kayısı Olmak Değildir kitabı, Catherine Preljocaj’ın kanser hastası olduktan sonraki süreci ruhsal ve bedensel olarak gözler önüne seriyor. “Zor olan cesaret edemediğimizdir” diyerek kendine yeni bir yol açarken,  Ünlü İtalyan gazeteci Tiziano Terzani’nin Atlı Karıncada Bir Tur Daha kitabı da yine gazetecinin kanser olduktan sonra alternatif tıbbın peşine düşmesini ve Himalayalar’da bir klübüde yaşamını anlatıyor.

Her iki kitapta kanser hastası iki yazarın hayatına yolculukta tıbbın yanında alternatif tıbbı da ele alarak yeni bir çözüm arayışlarına girişmeleri konu ediliyor...

Portakal İçin Mutluluk Kayısı Olmak Değildir de Fransız bir Arnavut Kadını  Catherine Preljocaj’ın hayatına dokunuyor. Preljocaj, kendi hayat hikayesinden yola çıktığı kitabında, baskıcı bir ailede yetişmesiyle, kendi içine kapalı dünyasında;  bir yanda anne-babasına karşı açtığı savaş, diğer yanda da Arnavutların katı namus yasalarına karşı verdiği direnç.. Bir kadın olarak tek başına girdiği bu mücadele de mide kanserine yakalanıyor.

Yazar, hastalıkla birlikte ölümle yüzleşiyor...  Bir yandan tıbbi tedavisi sürerken,  diğer yandan da alternatif tedavilerin yollarını arıyor, ailesinin kendisine karşı nefreti hiç aklından çıkmıyor: “Evet onları affetmeyi o kadar çok isterdim ki. Kendimi de affetmeyi.. Artık kendimi bu kadar kirli, bu kadar çirkin hissetmemeyi bu kadar çok arzu ederdim ki!... Durduramadığım hıçkırıklarla sarsılırken, gözyaşlarımın arasından, hayal mayal, annemin gülümsediğini görüyorum. Çok seviniyor, ağzı kulaklarında,. Birden nefret ettiğimi düşünme cesareti geliyor üstüme. Alaycılığı kanımı donduruyor. Onu orada, yüzüstü bırakıp, misafir odasında gidiyorum...”

KANSERE ÇÖZÜM İÇİN ALTERNATİF TIBBIN PEŞİNDE

Dünyayı haber peşinde defalarca turlamış olan ünlü İtalyan gazeteci Tiziano Terzani de kanser olduğunu öğrendiğinde ne yapması gerektiğini uzun uzun düşünüyor.

Bilimsel tıpla, alternatif tıp arasında kalan yazar tüm bu süreçlerini “Atlıkarıncada Bir Tur Daha” kitabında anlatıyor. Yazarın hastalığı son değil, başlangıç oluyor.

İyi bir hastanede tedavi görüyor ama bilimin bir yerde sınırlı kaldığını da görüyor.  Bilimsel tıbbı eleştirirken peşine düştüğü  “alternatif tıpa” da bakışını umut tacirleri üzerinden sunuyor.

Yıllar süren yolculuğuna son verip Hindistan Himalayalarında bir kulübeye çekilerek deva peşindeki devrialemini “Atlıkarıncada Bir Tur Daha” kitabında satır satır yazıyor.

Ve diyor ki;

“Sanki olası dünyalardan bir tek bizimki varmış gibi yaşıyoruz; bu dünya bize daima herhangi bir mutluluk vaat etmektedir. Bu mutluluğa daha fazla eğitimle (Ne eğitim!), daha fazla parayla ve elbette daha fazla bilimle ulaşabiliriz. Eninde sonunda her şey, bir organizasyon ve etkinlik sorunudur. Ne büyük yanılgı! İşte biz, hayalin kanatlarını böyle budadık; yüreğimize tıkacı böyle tıkadık, bütün dünyayı yalnızca duyuların dünyasıyla sınırladık ve böylece öteki yarımızı yadsımış olduk.”

 “Hayatta her şeyi  yaşadım, şimdi ölüm kaldı, sıra onda” diyen gazeteci Terzani’nin anılarından yola çıkılarak yapılan filmi ve  Bruno Ganzin’nin rol adlığı  ‘The End is My Beginning’i (Son Değil Başlangıç) ünlü Alman Yönetmen Wim Wenders yönetti...