İntifada Yayınları, yayın hayatına yeni başladı. Yayınevinin ilk kitabı 'Leyla HalidFilistin Kurtuluşunun Simgesi', Ayşe Düzkan'ın çevirisiyle yayınlandı. Filistin ve Kürt halklarının ulusal kurtuluş mücadelelerinin yayınlarında ayrıcalıklı bir yer tutacağını belirten yayınevi, ilerleyen aylarda Filistin'le ilgili ve yine bölgedeki halk ayaklanmaları, Suriye'deki gelişmeler, Suriye Kürtleri, Arap solu ve Suudi Arabistan üzerine kitaplar yayımlayak.

İntifada Yayınları, yayınevinin nasıl kurulduğunu, yayınevinin amacını ve Türkiye'deki Ortadoğu'ya dönük yayıncılığı Gelecek Gazetesi'ne anlattı.

İlk kitabınız “Leyla Halid – Filistin Kurtuluşunun Simgesi” yayınlandı. Gelecek Gazetesi olarak bu röportaj vesilesi ile sizi kutluyor, başarılar diliyoruz. Neden ilk kitap olarak bu kitabı tercih ettiniz?

Leyla Halid sadece Filistin halkının ve solunun simge isimlerinden biri değil, dünyanın kendisini tanıdığı 1960'ların sonu ve 1970'lerin başındaki uçak kaçırma eylemleriyle o dönemden başlayarak dünya genelinde devrimci hareketler ve bireyler için bir simge olmuştur. Bütün ömrünü Filistin kurtuluşuna ve mücadelesine adamışlığı, her şeye rağmen halen mücadelenin içinde olması onu daha da özel kılıyor. Biz de gerek adını isyanından aldığımız Filistin halkının mücadelesine olan yaklaşımımızı gerekse genel yayın çizgimizi daha ilk kitabımızla ortaya koyması açısından hakkında çok az şey yazılmış olan Leyla Halid'in bu eleştirel yaşam öyküsünü seçtik. Bu aynı zamanda başta Filistinliler olmak üzere bölge toplumlarına ve bireylerine sadece siyasi nesneler olarak değil, daha ziyade tüm yönleriyle birer özne olarak yaklaşma kaygımızı ifade ediyor.

İntifada Yayınları nasıl kuruldu, neler yayınlayacak, ne amaçlıyor?

Yaşadığımız coğrafyaya dair uzman bir yayıncılık fikri uzun bir zamandır gündemimizdeydi. Hem Filistin mücadelesinin daha iyi tanıtılması açısından hem de bölgedeki halk ayaklanmalarının yarattığı devrimci sarsıntılar nedeniyle bu alanda bir ihtiyaç vardı. Bağımsız bir yayınevi olarak yayın hayatımızı sağlıklı bir temelde yürütebilmek için maddi altyapımızı kendi imkanlarımızla oluşturmaya çalıştık. Geçen sene Ekim ayında fiili çalışmalarımızı başlattık. İlk kitabımızı geçen ay çıkarabildik.

İntifada Yayınları yalnızca yaşadığımız coğrafyaya odaklanacak. Ağırlıklı olarak çeviri eserler yayımlayacağız ve bölge dillerinden yapılacak çevirilere daha öncelik vereceğiz zamanla. Önümüzdeki aylarda yine Filistin ile ilgili, bölgedeki halk ayaklanmaları, Suriye'deki gelişmeler, Suriye Kürtleri, Arap solu ve Suudi Arabistan üzerine kitaplar yayımlayacağız. Sonraki dönemde hem coğrafi kapsamımızı hem de konularımızı genişleterek devam edeceğiz. Kuruluş açıklamamızda ilan ettiğimiz 14 kitaplık ilk listede biri Gazze'den diğeri ise Suriye'den olmak üzere edebi eserler de bulunuyor. Başta modern klasikler olmak üzere edebi eserlere yayınlarımızda yer vermeye devam edeceğiz.

İntifada Yayınları olarak hedefimiz bir yandan toplumsal muhalefetin gündemlerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve bölgedeki diğer devrimci güçlerle bir iletişim kanalı açabilmek diğer yandan da Türkiyeli okura bölge ile alternatif bir bakış açısını sunabilmek olacak. Filistin ve Kürt halklarının ulusal kurtuluş mücadeleleri de yayınlarımızda ayrıcalıklı bir yer tutacak.

Türkiye'de Ortadoğu üzerine yayıncılığı nasıl buluyorsunuz?

Bu alandaki yayıncılığın zayıflığı zaten çıkış noktalarımızdan birini oluşturuyor. Bu alana yönelik Türkiye'de sistematik bir yayıncılık yok maalesef ve bölgeden pek beslenmiyor, daha çok Filistin ve İran odaklı olduğunu söyleyebiliriz. Literatürdeki birçok referans eser halen Türkçe'de yok. Ayrıca yerli eserler de nitelik açısından vasat. Sol literatür konusunda ise bir çoraklık söz konusu. Bölge dillerinden edebiyat da oldukça ihmal edilmiş durumda. Mahmud Derviş, Halil Cibran ve son dönemde Necib Mahfuz'u dışarıda bırakırsak bölge edebiyatının temsili diğer dünya edebiyatlarına göre çok zayıf kalıyor. İntifada Yayınları bu anlamda geçmişteki deneyimler dışında bir ilk diyebiliriz. Bu alanda sistematik bir yayıncılığın ve bugüne aktarılmış bir birikimin olmaması bizim için de zorlayıcı bir durum. Ancak yayınevimiz bu boşluğu doldurmak için kendi imkanları ölçüsünde çalışacak.

Yayıncılığa başlarken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

En çok zorlandığımız alan çeviri diyebiliriz. Esasen bölge dillerine dayalı bir yayıncılık hedefi ile yola çıktık ancak bu alanda hem nitelikli çevirmen eksikliği hem de Türkçe'de daha çok Batı dillerinde oluşmuş olan çeviri birikiminin bu dillerde olmaması bizi zorluyor. Bunu zamanla aşmaya çalışacağız. Hem bir öğrenci olarak yayınevimiz de süreç içerisinde bu birikimi öğrenerek oluşturacak hem de bir okul işlevi görebilir bu manada.

Son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Yayınevimiz kolektif bir yayınevi olarak bölge ile ilgili çalışmalar yapan herkesin katkısına açıktır. İntifada Yayınları sadece kitap yayınlayan klasik bir yayınevi olmanın ötesine geçmeye çalışacak. Bölge ile ilgili siyasal ve kültürel tüm faaliyetlere destek olmak için çalışacağız.

Söyleşiye gitmek için tıklayınız...