AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, AKP MYK Toplantısı’nın ardından kabine değişikliği iddialarına yanıt verdi.

Genel Başkan ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü.

Toplantı çıkışında açıklama yapan Aktay, "AK Parti'nin gündeminde kabine revizyonu var mı?" sorusuna "Emin olun yok. Hiç yok yani öyle bir konu ne konuşuldu ne de gündeme öyle bir konu gelmiş bulunuyor" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında kullandığı "Apartman yönetiminin bile bir denetimi olur” sözlerini değerlendiren Aktay, "Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımı hala apartman yönetimi seviyesinde. Aslında iyi bir apartman yönetimine onu getirirsek hepimiz rahatlarız. Bir apartman yönetimi örneğinden cumhurbaşkanlığı sistemi değerlendirmeye kalkışıyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'nin aldığı karara saygısızlık yaptığını söyleyen Aktay şöyle konuştu:

 "Meclisin vermiş olduğu bir karar var aslında, saygıya başlamak lazım. Bugün yetkilerini zayıflatmamak için mücadele verdiğinizi söylediğiniz TBMM'nin vermiş oluğu bir karara saygısızlık var. TBMM kararlarını bu şekilde veriyor. Sen önce bu karara saygı duyacaksın. O karar anayasayı değiştirmek değil, anayasayı değişikliğini halkoyuna sunma kararıdır. Neyin olup olmayacağına halk karar verecektir.

TBMM'nin yaptığı şey mevcut anayasa içinde yetkisini kullanmak, parlamenter sistem içinde bile mevcut yetkilerini kullanmaya bu şeklide bir tavır sergilediğiniz, parlamentonun yetkilerini, gücünü savunmak size mi kaldır diye sorarlar adama. Sizin savunduğunuz parlamentonun gücünün arttırılması falan değil, aslında bugün yapılması düşünülen şey Meclisin gücünü azaltmak değil, bilakis Meclisin yetkisinin artması, Meclisin kendi işine dönmesi. Çarpıtmak için her çeşit propaganda malzemesi, her çeşit iftira, her çeşit yalan atılmaktadır. Burada kuvvetler ayrığı ilkesi şimdiki anayasa değişikliği ile çok daha güçlenmiş olacak.”

Anayasa değişikliğinde halk doğrudan söz sahibi olacağı için gurur duyduklarını aktaran Aktay şöyle devam etti:

 "Gurur duyuyoruz bu manzaradan, bu tartışmanın gerçekleşecek olmasından gurur duyuyoruz. AK Parti iktidarında gerçekleşecek olan üçüncü halk oylaması, bizim demokrasi anlayışımız halkı karar alma sürecine doğrudan doğruya katmak, millet üzerinde vesayet uygulamaya çalışan bütün güçleri bertaraf etmek ve halkı iktidar yapmak. Demokrasinin en gerçekçi anlamı da budur. Bugün yaptığımız değişikliğin ilk aşaması yapılmıştı. Halka Cumhurbaşkanını seçme yetkisini veren aşama yapılmıştı. Kabul edelim ki eksik yapılmıştı. Bizi değişikliğe götüren, iki başlılığı üreten bu sistemi,istikrarsızlıklar üretme potansiyeli çok yüksek olan bu sistemi sona erdirmek”

Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında kullandığı "Apartman yönetiminin bile bir denetimi olur” sözlerini değerlendiren Aktay, şu açıklamayı yaptı:

"Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımı hala apartman yönetimi seviyesinde. Aslında iyi bir apartman yönetimine onu getirirsek hepimiz rahatlarız. Bir apartman yönetimi örneğinden cumhurbaşkanlığı sistemi değerlendirmeye kalkışıyor. Bir denetimsizlik üreteceğini söylüyor. Bu sistem denetimi çok daha arttıracak. Her şey ortada, insanlar nasıl bir değişiklik getirildiğini çok daha iyi bir şekilde anlıyorlar. İlk defa Cumhurbaşkanı'nın çok daha iyi bir şekilde denetilmesi uygulamalarının yargıya tasarruf olması ilk defa bu kadar yaklaşılmış olacak.”

"Cumhurbaşkanının tarafsızlığı yok olacak deniyor. Bizim getirdiğimiz partili cumhurbaşkanlığı sisteminin şimdiye kadar fiilen yapılan bir uygulama olduğunu kabul etmek gerek. Şimdiye kadar hangi Cumhurbaşkanı tarafsızdı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ten başlayalım hangisi tarafsızdı? Her birisi bir partinin içinden seçilip gelmiş. En son Ahmet Necdet Sezer'i, nasıl bir CHP Cumhurbaşkanı olduğunu hepimiz hatırlıyoruz. Olay birbirimizi kandırmaktan başka bir şey değil. Başbakanımız AK Parti'nin mensubudur ama icraatlarında 80 milyonun başbakanlığını yapmaktadır. Belediye başkanları bir partinin mensubudur ama kendilerine oy vermeyen insanlara da hizmetini yürütmekle sorumludur. Cumhurbaşkanımız da kendisine oy veren ve vermeyen herkesin temsilini en iyi şekilde yerine getirmektedir. Bu siyasi hurafeye hepimiz inanmıyoruz. Bu çok daha dürüst çok daha etkili bir yönetime bizi ulaştıracağını düşünüyoruz”