CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Mart Mahalli İdari Seçimlerin bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Gelin Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Türkiye, çok kirlendi. Bu kirlilikten Türkiye’nin arınması lazım. Hepimiz temiz siyaset istiyoruz. Dicle’nin kenarında iki koyun kaybolsa, onun sorumluluğunu almaya hazırım ben" dedi.

Balıkesir’de Kurtdereli Kapalı Spor Salonu’ndaki partisinin aday tanıtım toplantısında buluşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Milliyet'în haberine göre, yolsuzluk operasyonları ile ilgili hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, "Sizin elinize, cebinize el atanlara asla izin vermeyin. Bütün Türkiye’ye sesleniyorm. CHP’nin iktidarında bize eleştirmenin özgürlüğünü en güzel şekilde basın mensupları yaşayacaktır. Bizi eleştiren her kaleme de saygı duyacağız. 17 Aralık Türkiye’deki bir dönüm noktasıdır. Kimse unutmasın. Aynı zamanda bu tarih, Şeb-i Arus’tur. İlk kez bir gerçekle karşılaştık. Bu tarih, hükümetin devleti soyduğu tarihdir. 4 bakan yolsuzluk yaparken suç üstü yakalanmışlardır. Ama demokrasilerde bize düşen görev vardır. Kul hakkı yiyeni affetmeyeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyeni affetmeyeceğiz. Önümüzde 30 Mart seçimleri var. Bu tarihte demokratik yollardan bunun hesabını soracağız" diye konuştu.

'DİCLE'NİN KENARINDA İKİ KOYUN KAYBOLSA...'

Hangi siyasi partiden olursa olsun, 30 Mart seçimlerinde CHP’ye oy verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Geçmişte Anavatan Partisi vardı, DYP vardı, DP vardı, MHP var. Adalet ve Kalkınma Partisine oy verenler var. Hiçbir yurttaşı ’niye oy verdin’ diye suçlamadım. Demokrasilerde herkes, istediği partiye oy verebilir. Ben buna karışamam. Ama ilk kez önümüzde bir tablo var. Çatışan bir Türkiye tablosu var. Bunu ben söylemiyorum. TBMM Başkanı bunu diyor. Her yurttaşımızın elini vicdanına koyup yeniden düşünmesi lazım. Türkiye, çok kirlendi. Bu kirlilikten Türkiye’nin arınması lazım. Yeni bir siyaset ve anlayışın Türkiye’ye gelmesi lazım. Hepimiz temiz siyaset istiyoruz. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset halka hizmet etmektir. Dicle’nin kenarında iki koyun kaybolsa, onun sorumluluğunu almaya hazırım ben. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için çaba harcayacağıma söz verdim. Vatandaşın cebinde para olsun ve huzurlu olsun diyorum ben. Eğer bir kadının akşam tenceresi kaynamıyorsa, onun derdi de benim derdim olacaktır" şeklinde konuştu.

'İNSANIN FARKLI DÜŞÜNMESİ İDAMINI GEREKTİRMEZ'

Yolsuzluk operasyonunun Türkiye’ye zarar verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Burada 247 milyar lira götürüldü. Diyeceksiniz bu kadar götürülür mü? Onlar büyük düşünün dediler. Ne demek Türkçesi ’büyük götürün’ yani. Büyük götürdüler. 247 milyarı ben söylemedim, gazeteler yazdı. Ben bu rakamı dile getirdim. AK Parti sözcüsü çıktı ki ’247 milyar afaki bir rakamdır. Yanlış olabilir’. Doğruyu kim bilir ? Malı götüren bilir. Hırsız bilir. Çık açıkla kardeşim. Açıklayamıyor. Sesini de kesti. Gerçek rakamı onlar biliyor. Belki daha fazla yüksek. Mısır’da dönemin devlet başkanının mal varlığı 55 milyar dolar çıktı. Mısır’da 1 kişi götürdü. Bunlar aile boyu komple götürüyor. 85 milyar euro. Bu kimin parası. Alın teri döküp ürettiği ürünü alamayan çiftçinin parası. Çocuğuna iş bulamayan annenin parası. Üretim yapamayan ve her zaman engel çıkan sanayicinin parası. Atanamayan 300 bin öğretmenin parası. Malı götürmüşler şimdi ne diyorlar ? Bize karşı darbe yapıldı diyorlar. Öyle bir darbe ki 60 darbesinden 71 darbesinden 80 darbesinden ağırdı diyor. Valla ben darbelere karşıyım. Kim yaparsa yapsın. Ben hayatımın her döneminde demokrasiyi savundum. Menderesin ve Bayar’ın mezarını ziyaret ettim. Siyaseten insanın farklı düşünmesi onun idamını gerektirmez. Ben Deniz Gezmiş’in idamına da karşı çıktım. Ben küçücük bir çocukken yaşı büyütülüp idam edilen gence de karşı çıktım. Siyaseten herkes farklı düşünebilir. Düşünce özgürlüğünün yanındayım. Ama kul hakkı yiyeni affetmem. Hesabını verecektir" ifadelerini kullandı.

'HAKİMİN YAKASINDA PARTİ ROZETİ OLMAZ'

"Gün birlik günü, ayrışma günü değil" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, HSY’nin yapısının değşitirilmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz tehlikede. 90 yıllık demokrasimizi elimizden almak istiyorlar. Basına sansür koyuyorlar. Efendim RTÜK modeline benzer modeli de HSYK için getirelim diyorlar. Hakimin yakasında parti rozeti olmaz. Tarafsız ve bağımsız olmak zorundadır. Biz demokrasiyi savunacağız. Özgürlüğü savunacağız. Gün, Türkiye’nin temizlenme günüdür. Beraber olacağız. Geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz, başımın üzerine. Önümüzde yeni bir fırsat var. Gelin Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Temiz siyaseti yapalım. Halkıma söz veriyorum. CHP’nin iktidarında ilk 4 ayda çıkaracağım yasanın adı temiz siyaset ve siyasi ahlak yasası olacak. Bunu çıkaracağız."

'SİYASET KİRLENDİ'

Türkiye’de kirli bir siyaset olduğunu öne süren Kıçıldaroğlu, "Siyaset alanı kirlenmiş. Yalan söylemek sanata dönüştü. Siyasete girdiğimde söz verdim. Hiçbir zaman halka yalan söylemeyeceğim. Hayatımı olumsuz da etkilese, halkıma söz verdim ve sözümün arkasında duracağım. Bu millet, yalandan bıktı. Doğruları söyleyeceğiz. Ortada darbe falan yok. Darbe diyorlar. Bir bakana 700 bin liralık saat veriyorsun. Bu, Ankara Mamak’ta 10 apartman dairesi demek. Bu bakana bunları darbeciler mi verdi ? Geçekleri biliyoruz. Benim anlatmam yetmez. Herkes anlatacak. Hepimiz çağdaş Türkiye’yi yeniden inşa etmek için çalışacağız" açıklamalarında bulundu.

İMAMLARA SESLENDİ

İmam hatip okullarını, Diyanet İşleri Başkanlığını ve ilahiyat fakültelerini CHP’nin kurduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman dini siyasete alet etmedik. Her gittiğim yerde söylüyorum. İnsan, Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Benim başımın üzerinde yeri vardır. Kimseyi inancından ve kimliğinden dolayı suçlamadım. Böyle bir hakkı kendimde görmüyorum. İmam hatip okullarıyla ilgili tören düzenleniyor. Müftüler ve imamlar çağrılmış. CHP’yi yuhalatıyorlar. Ya bunlar cami cemaatine vaaz verirken ne diyecekler. Senin hiç ahlak anlayışın yok mu arkadaş ? Sen imam hatibi niçin siyasete alet ediyorsun ? Bütün imamlara sesleniyorum. Size güveniyoruz. Siz toplumun kanaat önderisiniz. Elbette siyasi görüşünüz olacak. Ama Allah’ın kelamını dillendirirken, siyasi kullandırmayacaksınız" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonlarıyla ilgili Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in açıklama yapmasını beklediğini anlattı.

'CHP HALKIN PARTİSİDİR'

CHP’nin halkın partisi olduğunu ve her zaman mazlumu yanında olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Polislere seslenmek istiyorum. Yolsuzluk operasyonundan sonra 2 binden fazla polis sürüldü. Polis, devleti temsil eder. Bir yerde olay olduğunda devlet nerede diye sorarız. Polis. iktidarın değil, halkın polisi olduğu sürece bizim başımızın üstünde yeri vardır. Mağdur olan polislerin de yanındayız. Sürülen savcılar var. Düne kadar ne diyorlardı, bugün farklı diyorlar. Biz zalime karşı durmayı, onurlu görev kabul ederiz. CHP, halkın partisidir. Mazlumun yanında hep olmuştur ve olmaya da devam edecektir" dedi.