CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışına devasa paralar aktardığını iddia etti. Toplu bir kaçış planının yürürlükte olduğunu ve bu akşam saat 22.00'da belgeleriyle açıklama yapacağını belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 

"Kirlenmiş bürokratlara seslenmek istiyorum. Bu Kemal Kılıçdaroğlu'nun onlara son iyiliği olsun. Suça bulaşmış bürokrat beni iyi dinle kardeşim. Sen bunların suç çarkını döndürürken Kendilerini kurtarmak istiyorlar ama kurtarma planlarını içine seni bürokrat olarak asla dahil etmiyorlar. Evet, toplu bir kaçış planı yürürlükte. Bu işlenen suçlardan sana rol biçtiler, değişim geldiğinde halinin nice olacağını ise inan hiç umursamıyorlar. Kaçmanın hazırlıklarını hızlandırdılar. Erdoğan, vakıf süsü verdiği Türkiye merkezli paralel yapılarla yurt dışına devasa paralar aktarıyor. Bu yurt dışındaki yapıların başında da Erdoğan'ın aile bireyleri geliyor. Taşınan kara paralarla yurt dışında kurdukları paravan kurum üzerinden o yabancı ülkede oturma ve çalışma izni çıkartmak istiyorlar. Bu paravan yapılar üzerinden bu birkaç yüz kişi ile sınırlı izin çıkarma peşindeler. Yani Pensilvanya diye bağıranlar şimdi kendi Pensilvanya'larını oluşturma telaşındalar. Şunu çok iyi bilmen gerekiyor suça bulaşmış bürokrat bu birkaç 100 kişilik kurtarma operasyonunda sen asla yoksun. O uçaklarda yeri ayrılanlar arasında da sen olmayacaksın, o uçağın kapısı sana hiç açılmayacak. Ben en iyisi bu akşam saat 22.00'de bu skandalı açıklayayım, sen de beni dinle. Bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim. Milletimizi de bekliyorum bu akşam onlar da Türkiye'de paralel öğrenci vakıflarının niçin kurulduğunu daha iyi öğrenecek ve anlayacaklar. Erdoğan sakın reddetmeye kalkma, bütün gerçekleri biliyoruz. Bütün belgeler elimizde, akşam görüşürüz."

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bir ülke bilgi ile yönetilir, birikim ile yönetilir. Ama geldiğimizde olsa da Türkiye'nin iyi yönetilmediğini görüyoruz. O kadar havai bir yapı var ki, gerçeklerden o kadar topuk bir yapı var ki eleştiri geldiği zaman 'gözlerime bakın' diyorlar. Biz sizin gözlerinize de baktık, boyunuza da baktık, endamınıza da baktık, diplomanıza da baktık. Siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz.

Kriz, ekonomik buhrana dönüştü, bir sosyal buhranla karşı karşıyayız. Saray bunun ne kadar farkında emin olun bilmiyorum. Vatandaştan kopan, derdini dinlemeyen, sormayan bir yönetim Türkiye'de var olan sorunları çözemez, çözemiyor da zaten.

İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dar gelirli gruplardan kaynak alıp, bir avuç üst gelir grubuna kaynak aktaran ekonomik politikasına tanık oluyorum. 84 milyon bir avuç kişiye çalışıyor. Aşağıda insanlar perişan. Pazara çıkamıyor, alışveriş yapamıyor.

BEŞLİ ÇETELERDEN BU MİLLETİ KURTARACAĞIZ

Üç yöntemle alt gelir gruplarından topladıkları kaynakları bir avuç kişiye aktarıyorlar. Birincisi Yap İşlet Devlet projeleri, dolar garantili. Aynı hastane devlet yaptığı zaman 3 milyara mal oluyor. Kamu-Özel İşbirliği olduğu zaman bu fiyat 6 milyara çıkıyor. Neredeyse bir hastane karşılığında bir başka hastanenin maliyetini de veriyoruz. Beşli çete bu işin kurmayı. Beşli çetelerden bu milleti kurtaracağız, sözümüz söz.

İkincisi, Kur Korumalı Mevduat. Türk Lirası eriyor, tutamıyorlar. Akılları sıra formül buldular. Beyler milyarları aldığı zaman hiç vergi ödemeyecekler. Bu ne demektir? Alt gelir gruplarından bir avuç kişiye kaynak aktarılıyor, üstelik vergisiz.

Üçüncüsü, Türk Lirası var ya, değeri kalmayan Türk Lirası. Acaba Bahçeli cebinde dolar mı taşıyor, Türk Lirası mı? Ben merak ediyorum. Türk Lirası erirken, üstünde de 'Türk' yazarken paranın bu kadar itibarsızlaştığı bir dönemde, Bahçeli kalkıp Türk Lirasını itibarsızlaştıran iktidara destek veriyorsa orada bir sorunumuz var demektir. Ciddi paraları faiz olarak ödüyorlar bir avuç kişiye.

Şimdi bir dördüncüsü çıktı. 2 milyon liralık bir daire alacaksınız diyelim. 10 yıl süreyle ayda 27 bin 200 lira faiz ödeyeceksiniz. Bunun yıllık faizi yüzde 11. 2 milyonluk krediyi kim alır? Ayda 27 bin lirayı kim öder? Kim alacak bu parayı? Bir villası olup ikinci villasını alacak.

Vatandaştan alıyorsun, bir avuç kişiye aktarıyorsun. Yıllardır ifade ediyorum. Bunun adı tefeciliktir diye.

SERVETLERİNİ YURT DIŞINA GÖTÜRÜYORLAR

Öyle bir noktaya geldi ki Nisan 2022 merkezi yönetimin borç miktarı 1 trilyon 483 milyar lira. Bu borca karşılık ödeyeceği faiz 1 trilyon 743 milyar lira. Faiz anaparayı geçmiş vaziyette. Nas diyorlardı ya... Bunun adı tefeciliktir.

Mayıs 2022'de borç 1 trilyon 503 milyar liraya çıktı. Faiz 2 trilyon 52 milyar liraya çıktı. Bunlar bir ara Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü kurmuşlardı. Osmanlı'nın son döneminde de Düyûn-ı Umûmiye kurulmuştu. Aynı mantık devam ediyor. Servetlerini yurt dışına götürüyorlar bunun farkındayız.

HARAMİLERİN SALTANATINI YIKACAĞIZ

Milletin Sesi mitingimizi yaptık. Çok büyük bir kalabalık vardı. Yüzbinler aş, iş, eşitlik, her evde huzur olsun istiyordu. Yüzbinlerin ortak sesiydi. Yüzbinler aracılığıyla milyonlara seslendik. Söz verdik: Haramilerin saltanatını yıkacağız.