Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de görüşülen infaz düzenlemesine ilişkin, "Gaspçı, yolsuzluk yapan, devleti soyan, çocukları fuhşa teşvik eden hapiste kalması gerekirken, bunlar neden bizim aramızda gezsinler, hangi gerekçeyle biz bunları hapishanelerden çıkarıyoruz?" değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından infaz düzenlemesine ilişkin videolu paylaşımda bulundu. TBMM'de görüşülen af yasasıyla gaspçılar, hırsızlar, yolsuzluk yapanlara af getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Ben merak ediyorum, her konuda konuşan Erdoğan, neden bu af yasası konusunda tek laf etmedi? Neden hiç konuşmuyor? Çünkü o da yanlış yaptığını, haksızlık yaptığını gayet iyi biliyor. Peki o zaman hangi gerekçeyle bu af yasasını çıkarıyor? Gaspçı, yolsuzluk yapan, devleti soyan, çocukları fuhşa teşvik eden hapiste kalması gerekirken, bunlar neden bizim aramızda gezsinler, hangi gerekçeyle biz bunları hapishanelerden çıkarıyoruz? Ben merak ediyorum sevgili vatandaşım, sen de merak etmiyor musun?" 'SARAY'IN BESLEMELERİ' Kılıçdaroğlu, cuma akşamı getirilen sokağa çıkma yasağı öncesi market ve fırınlara akın eden vatandaşlar için ‘Ayılar, alt tabaka, lümpenler, zeka özürlüler’ gibi ifadeler kullanan Sabah gazetesi yazarları Engin Ardıç ve Mehmet Barlas’ı da sosyal medya hesabından paylaştığı videoda eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Sarayın beslemeleri, beni iyi duyun. Bu ülkede hiç kimse benim vatandaşıma ‘gerizekalı’ diyemez, ‘ayı’ diyemez, ‘lümpen’ diyemez. Asla ve asla diyemez” dedi. Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi bir de karşımızda sarayın beslemeleri var. Gazetelerinde köşebaşlarını tutmuşlar. Öyle bir noktaya geldik ki vatandaşa hakaret etmek sanki bunların göreviymiş gibi. Gece yarısına iki saat kala sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Vatandaş doğal olarak ‘yarın nasıl besleneceğim’ diye sokağa çıktı, alışverişe çıktı. Sarayın beslemeleri başladılar vatandaşları aşağılamaya. Kimisi ‘gerizekalı’ dedi, kimisi ‘ayılar’ dedi, kimisi ‘lümpen’ dedi. Aşağılamaya başladılar, bu kibir abideleri. Bu kibir abideleri güçlerini nereden alıyor? Bu kibir abideleri nerelerden besleniyor? Sarayın beslemeleri, beni iyi duyun. Vatandaşın hakkını ve hukukunu savunmak, benim görevimdir. Ben vatandaşın hakkını ve hukukunu savunacağım. Bu ülkede hiç kimse benim vatandaşıma ‘gerizekalı’ diyemez, ‘ayı’ diyemez, ‘lümpen’ diyemez. Asla ve asla diyemez.”